3 Kasım bir milat

"3 Kasım bir milat"

Başbakan Erdoğan kampın açılışında konuşuyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 19. AK Parti İstişare Toplantısı'nda açılış konuşmasını tamamladı.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
 
"BUGÜN YANİ 3 KASIM BİR MİLAT, TARİHİ BAŞLANGIÇTIR!"
 
Kolay değil 10 ve ard arda yapılan seçimler ve bu seçimler arasında kazanan bir parti Ak Parti. Geleceğimizi nasıl planlayacağız onu konuşacağız. 11 yılımızı geride bıraktık. 3 Kasım tarihi sadece Ak Parti için değil, milletimiz için bir milat oldu. Karanlık tünelden aydınlığa çıktı Türkiye. Milletimiz bizi hiç yalnız bırakmadı. Desteğini hiç eksik etmedi. Siyasi hayatında bizim kadar istişare toplantısı geleneği olan bir başka parti bulunmuyor. AK Parti bir ekip hareketi, bir gönül hareketi olarak ortaya çıktı. Her sorunun takipçisiyiz. Senlik benlik kavgasında değiliz. AK Parti'yi ayakta tutan omurgadır. 
 
"AK PARTİ BU MİLLETİN TA KENDİSİDİR!"
 
Biz hepimizi AK Parti'yiz diyoruz. Nasıl seçimlerde aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz, aynı dağın yeliyiz biz diye meydanları inlettiysek burada da AK Parti'ye gönül verenlere teşekkür ediyorum. AK Parti'nin hücrelerini oluşturan birimlerde görev alan her arkadaşım bu ekibin bir parçasıdır. AK Parti bu milletin ta kendisidir Bu çatının altında istismarı, yalanı bulamazsınız. Bu çatının altında haksızlığı göremezsiniz. Adem odur ki koymalı her yerde bir eser. Eseri olmayanın yerinde yeller eser sözünden hareketle sadece eser bırakmaya çalışıyoruz.
 
"10 YIL ÖNCE TÜRKİYE BİR SEÇİM YAPTI!"
 
Eserlerimizle bu dünyaya damgamızı vurmak istiyoruz. 10 yıl önce Türkiye çok kritik bir seçim yaptı Demokrasiden, ekonomiye her alanda değişim sürecine girdi. Siyasi çekişmelerin, sosyal gerilimlerin kasvetli havası vardı. Yepyeni bir ümitle, heyecanla artı onlar geride kalıyor, aydınlık gelecek başlıyordu. 3 Kasım'da ortaya çıkan AK Parti'nin zaferi değil, aziz milletin siyaset ve yönetime el koyması, kötü gidişata dur demesiydi.
 
"3 KASIM TARİHİ BİR BAŞLANGIÇTIR!"
 
Millete efendilik taslayanlar gitti, millete hizmetkar olanlar geldi. Cumhuru hor gören, Cumhuriyet istismarcıları gitti, gerçek cumhuriyetçiler geldi. 3 Kasım tarihi bir başlangıçtır. 11 yıldır yapamadıklarımızı söylemedik. Söylediğimiz her şeyi yaptık.
 
"BU TAVSİYEME DİKKAT!"
 
Bazı gözleri olup görmeyenler, dilleri olup konuşmayanlar var. Onlara söyleyecek bir şey yok. Çünkü gözlerini kapayanlar için dünya hep karanlıktır. Tavsiye ediyorum gözlerini açsınlar.
 
"EĞİTİMDE YENİ DÖNEM"
 
Eğitimde yeni bir dönem başlattık. Bütçede eğitime verilen payı 7,5 milyardan 39 milyara çıkardık. Bazı aksaklıklar olabilir, bu düzelecek. İsteyenlere Kuran-ı Kerim dersi verilecektir. Hamdolsun ki başvurular oldukça fazla. Zorlama yok. 470 bin civarında öğrenci müracaat etmiş. Nelerin engellendiğini göstermesi bakımından bu çok önemli.
 
"OSMANLI'DAN BERİ SÜREN UYGULAMAYA SON VERDİK!"
 
Bazı TV kanallarında "ben öğretmen oldum atanmıyorum" diyen insanlar var. 10 yılda 358 bin öğretmen atadık. Herkes öğretmen olabilir. Ama atama için devletin imkanlarının müsaade etmesi lazım. Bodrum katlarında beden dersi yapılırdı. Şimdi spor salonlarına geçiyoruz. Osmanlı'dan beri süren harç uygulamasına son verdik. Her ilde üniversite kurarak gençliğin bütünleşmesini sağlamayı amaçladık. Burs, kredi ve beslenme yardımlarını arttıracağız. Beslenme yardımı artmış olacak. Doktora, öğrencilere 780 lira ödüyoruz.
 
"SİZE HİÇ UNUTAMADIĞIM BİR ANIMI ANLATACAĞIM!"
 
Kamu hastanelerini tek çatı altında topladık. Hiç unutmuyorum. Ankara özel bir hastaneyi ziyaret ediyorum. Bizi görünce nasıl bir duaya başladı. "Allah sizden razı olsun, ben sayenizde burada ameliyat oldum, sağlığıma kavuştum. Yoksa hayvanlarımı satacaktım tedavi olmak için" dedi. ''Yok amca biz görevimizi yaptık'' dedim. Niyet hayır olunca akıbette hayırlı oluyor. Aile hekimliği sistemini getirdik. Biz artık televizyon ekranlarında kızaklar üzerinde çekilen hasta görmek istemiyoruz. Evde sağlık hizmeti uygulamasını hayata geçirdik. Şimdi de dev şehir hastanelerini kuruyoruz.
 
"BEN YAPTIM OLDU, OLMAZ!"
 
Yargı da, yürütme de, yasama da kendini değişime tabii zihni noktada değişime tabii tutmalı. Ben yaptım olmaz. Adalet Sarayı ismini de biz koymadık halk koydu. Yüksek yargının iş yükümü azalttık.
 
"2015'TE HİZMETE AÇIYORUZ!"
 
Türkiye'de milletimizin literatüründe bölünmüş yol yoktu. Bunu AK Parti yarattı. 15 bin 800 kilometre duble yol yaptık. 3. boğaz köprüsünü ve otoyolu 2015 yılında hizmete açıyoruz.
 
"EŞİME SESLENİYORLAR!"
 
Ana muhalefetçiler var ya, yandaşlar var ya hani biz cumhuriyetçiyiz diyenler buna da karşı çıktılar. Taksim'de bir dernek kurmuşlar hayırlı olsun. Taksim'de çalışma yapıyoruz ya istemeyiz diyorlar. Taksim meydanında trafiğin yeraltına alınmaması için dernek kurmuşlar. Eşime ve belediye başkanımızın eşine sesleniyorlarmış. Bayanlar daha hassasmış.
 
"GAFİLLER! KENDİNİZE GELİN..."
 
Ey gafiller kendinize gelin. Ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım o Taksim'in çilesini bilirim. Özgürlük birilerinin özgürlük alanına girmek değildir. Taksim kışlasının mimari olarak güzelliğini eleştirenler görmemiştir. Görmeden yazıyorlar. Bu ülkede yeni bir şey yapılmasın da yeni olursa olsun.
 
"KILIÇDAROĞLU'NUN HEYECANI ARTABİLİR!"
 
Marmaray dünyada ses getirecek. 2013'te açacağız. Rize'yi Erzurum'a bağlayacak tünelin çalışmaları başladı. Bu yol kış boyu kapanırdı. Bitince artık Erzurum ile Rize arası trafik yoğunlaşacak. 2015'te tamamlanacak. Hızlı trenleri ve ilgili malzemeleri ülkemizde üretmeye başladık. Sayın Kılıçdaroğlu bunları iyi takip et, heyecanın artabilir, özellikle rica ediyorum gel takip et. Kıbrıs'a Anamur'dan su götürüyoruz. Aynı şekilde elektrik de vereceğiz. Güney Kıbrıs'a da verebiliriz. Yazık paslı paslı sular içiyorlar.
 
"MERKEL BANA THY İLE İLGİLİ..."
 
Almanya seyahatimizde Merkel bana şunu teklif etti, 'Lufthansa ile Türk Hava Yolları'nı ortak işletmeciliğe sokalım'. 'Tamam' dedim. Zaten bizim de şu anda projelerimizin içinde var ve Türk Hava Yollarımız ile Lufthansa böyle bir müşterek adım inşallah atabiliriz, atacağız.
 
"CHP YÖNETİCİLERİ 1950 YILLARINDA
CUMHURİYET KUTLAMALARINA KATILMAMIŞLARDI!"
 
CHP'ye kalsa milli şef idare ediliyor olurdu. CHP yöneticileri 1950 yıllarında cumhuriyet kutlamalarına katılmamışlardı. Bunlar herkesin sahiplendiği Cumhuriyet Bayramı'nı kabullenemiyorlar. Tablo bu kadar açık. Türkiye'de Cumhuriyet derdi yok. Ama onların derdi var. CHP bu ülkede rejim karşıtları varmış gibi korku pompalıyor. CHP demokrasi düşmanlığına laikliği ve Cumhuriyet'i hep kalkan yapmıştır. Vesayeti öne çıkarıp kendi grubunuz içinde saadet zinciri kuramazsınız. Bu CHP bu oyunun ya arkasında olmuştur ya alkış tutmuştur. İşbirlikçilik CHP'nin vazgeçilmez özelliğidir. Darbelere alkış tutmak, ordudan medet ummak CHP’nin değişmeyen tutumudur.
 
"BİZİM İÇİMİZDEN DE SADAKAT GÖSTERMEYENLER ÇIKTI!"
 
Karanlık oyunlardan medet ummak CHP'nin vazgeçemediği huyudur. Türk milleti kendi geleceğine sahip çıkmıştır. CHP diyor ki AK Parti'ye darbe yapılsa önce bir karşı çıkarız. Ya dürüst olun. Biraz samimi olun. Partiler kapatılmasın dediğimizde hepiniz kaçtınız, hepiniz hayır dediniz. Bizim içimizden de sadakat içinde olmayanlar çıktı, ters hareket ettiler 330'u yakalayamadık. Biz çekilip ürkseydik bu kutsal emanete sahip çıkamazdık. Milletin mürebbiye ve dadıya ihtiyacı yoktur. Bu aziz millet kendi devletini koruyacak güce sahiptir. Biz on yılda Cumhuriyet'i gerçek zeminine yerleştirdi.
 
"DIŞ POLİTİKAMIZI YENİDEN İNŞA ETTİK!"
 
Dış politikamızın odağında küresel ve adalet ve barış vizyonu var. Bütün mazlum ve mağdurların yanında olmayı ilke edindik İzlediğimiz dış politika bütün dünyada takdir gördü. Artık dünyaya ve çevresine kapalı bir Türkiye yok. Bizim dışlanan, ezilen halklarla dayanışmamızdan rahatsız olanlar tabii ki mevcut. Çünkü bunlar Cumhuriyet konusundaki gibi hep geçmişlerini özlüyorlar. Dış politikamızı yeniden inşa ettik. Türkiye'nin güvenliğinin kendi sınırlarında başlamadığını küresel gelişmelerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Somali'de büyükelçilik binası açacağız. Arakan’a her türlü yardımı yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.
 
"KÜRT KARDEŞLERİME SESLENİYORUM!"
 
Buradan Kürt kardeşlerime hatırlatmak istiyorum. Kürt kardeşlerime sesleniyorum; Biz sizleri yaradan ötürü seviyoruz. İnsanlıktan nasibini almamış terör örgütüyle aranıza gelin bir duvar örün, sizi istismar ediyorlar. Bu devlet şefkat elini kimseden esirgemez. Terörün faturası Türkiye'ye 300-350 katrilyon liradır. Hakkari gibi yerde üniversite yakıyorlar. Bunların insana değer vermek gibi bir şeyleri var mı? Kürt kardeşim gel arana perdeni koy. Geçenlerde okula gitme konusunda yasak koydular. Bunlar 6-7-8-9 yaşında çocukları engelleyecek kadar merhametsiz. Bunlar sadece vuracaklar, yıkacaklar ve saltanatlarını sürdürecekler. Bunlar esrar tüccarı, o işi yapıyorlar. Biz tarlaları yakında "eyvah" dediler. Merkel'e onu söyledim: Çadır kuruyorlar, bölücübaşının resmini asıyorlar. Para topluyorlar. Güya zekat topluyorlar. Kime gidiyor bu paralar, terör örgütüne gidiyor. Almanya'da zekat ve hac organizasyonu yapıyorlar. Hiç Zerdüşt hacca gider mi?
 
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİZİM NAMUSUMUZDUR!"
 
Anadolu coğrafyası bin yıllık vatanımız. Kimseye operasyon fırsatı bırakmayacağız. Büyük bedeller ödenerek kazandığımız Türkiye Cumhuriyet'i bizim namusumuzdur, şerefimizdir. Ben tek dil ve tek din diye bir ifade kullanmadım. Hiçbir yerde kullanmadım. Bunlar hepsi zenginliktir. Biz resmi dilimiz Türkçe'dir dedik. Resmi dilin Türkçe olduğunu savunuyoruz. Ama herkes anadilini konuşabilir. Kürtçe seçmeli ders oldu. 20 bin kişi müracaat etti. Bunları terör örgütü istedi diye yapmadık Ayrımımız yok, biriz beraberiz.
 
"AİLESİ İMRALI’YA GİDEBİLİR"
 
Gerçekten samimi bir şeyin içinde olanlar varsa onlara sesleniyorum: Bunu bize şantaja döndürmeyin. Siz böyle yapıyorsunuz diye terörist başını oradan çıkarıp evine göndermeyiz yok öyle bir şey. Kamuoyu araştırmalarında herkes idam geri gelsin istiyor. Terörist başı ile ailesi ve yakınları görüşmek istediği sürece görüşmeye devam edebilirler bunda bir sakınca yoktur. Ama avukatları konusunda aynı şey geçerli değil.
 
"AK PARTİ'SİZ BİR DÜNYA BEKLEYENLER, YANILIRLAR!"
 
AK Partisiz bir dünya düşünenler var. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Boşuna beklemesinler. Bizi kimse sindiremez. Biz manşetlerle çarpışarak bugünlere geldik. Herkesin bir hesabı olabilir. Ama unutmayın en büyük hesap Allah’ındır!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler