Âkil insanı olmayan Çankırı!

"Âkil insanlar" deyimi siyasi iktidarın açılım söylemi ile fazlaca duyulur oldu. Avama da fazla yabancı sayılmaz. Zır cahili bile torununa "‘’Torun şu internet zımbırtısından bir bakıver âkil ne demek?" ‘’diyerek âkilin, sakilin, avamın, dindarın, yalakanın, biatçının, hortumcunun, çapulcunun…… ne demek olduğunu öğreniyor.
 
Nasırlı ellerinin kütleşmiş tırnaklarını kafasına götürerek kaşımaya başlıyor. "Hımmm…demek manası buymuş" diyerek sözde aydınlanıyor. Aydınlanıyor diyorum, hemen karanlığa gömülüyor. Adam namazında niyazında, ağzından Allah adı düşmüyor. "Bu adam iyi adamdır" diyerek kafasını kuma gömüyor. Gerisi hak getire.
 
Bundan önceki yazılarımdan birinde Çankırı’'da ‘’"AKTİVİST’’" olmadığını yazdım. Tık yok. Şimdi de diyorum ki 'nutku tutulmuş insanların yurdu Çankırı’da ‘’ÂKİL’’ de yok'. Birkaç örnekle yazıya devam edelim.
 
Çankırı Barosu, Ankara giriş yolunun yapılmaması nedeniyle ilgili bakandan randevu talep ediyor. İlin siyasisi bunu engelliyor…!
 
İktidar mensubu iki siyasi bir birleri ile bir küskün bir barışık. Halka karşı 'görmedim, duymadım, bilmiyorum' tiyatrosunu oynuyor….
 
İlin spor kulübü Çankırıspor yönetimi için iddialar, suçlamalar havada uçuşuyor. Kulübün başarısı ve temsili görmemezlikten geliniyor….
 
İftar yemeklerine  gidenler siyasilerin ayakkabı markasına kadar anons ediliyor. Kimse de 'ne diyorsun' demiyor…..
 
Adam şehirden şehire iftara gidiyor yanında kadrolu imam götürüyor. Yeni moda malum. Dini bütün insan….
 
STK'’nın siyasi iktidar mensubunun ruhsatsız işler yaptığı söylemleri dalga dalga yayılıyor. Ya sessiz ve derinden gidenler ise görmemezlikten geliniyor…..
 
Örnekleri çoğaltabiliriz. Konumuz örneklerden ziyade Çankırı’'da 'âkil adam' yoksunluğu. ‘’Vermeyince Mabut neylesin Kel Mahmut’’. Yok işte… karadır şu bahtım kara….
 
Eğer âkil adamlar olsa idi birbirini yiyen siyasilere, iş yapmayan bürokratlara, yolsuzluk arsızlık yapanlara, küfür edenlere, beddua edenler, eşrafa, halka: "‘’Gelin bakalım buraya, bu yaptıklarınızın hepsinin Çankırı'’ya zararı dokunuyor. Derdiniz ne söyleyin ve Çankırı’ya zarar vermeyin, aranızda anlaşın" derdi.
 
Çankırı halk oyunlarına dikkat etmişsinizdir. Bireysel olarak oynanır. Oyuncu kendi başına oynar. Zılgıt çekilen halaylara baktığınızda omuz omuza kenetlenmiş olarak oynanır.
 
Kenetlenmeyen toplum her zaman suistimale açık toplumdur. Umutlarıyla, gelecekleriyle oynayanlar olur. Tıpkı Çankırı'’da olduğu gibi. Aktivisti, âkili, eşrafı, duayeni olmayan Çankırı’'dan ne beklenir? Aydınlığı görmeyenler, göstermek istemeyenler oldukça havanda su dövmeye devam ederiz….
 
Bahattin Ayhan'ın notu:
'Hortumlama ne zaman yapıldı" başlıklı yoruma yanıttır:
Yorumcu yazarımızın ne zaman hangi bakanlıkta görev yaptığından habersiz. Sadece bir hatırlatma yapmak isterim. Soru sorulacaksa '' Çankırı'da 2500 geçici işçiyi neden daimi kadrolu işçi yaptınız, onları kadroya aldınız?'' diye sormuş olsa idiniz isabetli bir iş yapmış olurdunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
6 Yorum