AKP'li Selçuk Özdağ'dan ezber bozan çıkış: "Seçimlerin beka ile alakası yok"

AKP'li Selçuk Özdağ'dan ezber bozan çıkış: "Seçimlerin beka ile alakası yok"

AKP’de 3 dönem milletvekilliği yapan Selçuk Özdağ, “Gelir dağılımında adaleti sağlarsanız, şeffaf bir demokrasi anlayışınız olursa, eğitimde fırsat eşitliğini sağlarsanız beka sorunu olmaz” dedi.

AKP’de 3 dönem milletvekilliği yapan Selçuk Özdağ, “Gelir dağılımında adaleti sağlarsanız, şeffaf bir demokrasi anlayışınız olursa, eğitimde fırsat eşitliğini sağlarsanız beka sorunu olmaz” dedi.

Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e konuşan TBMM FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ, 15 Temmuz ve Fetö'nün bilinmeyenlerini anlattı. 2011 yılında ABD'ye giderek Gülen'e “Cemaat demokrasi dışı işlere karıştı, Türkiye'ye dönün” çağrısı yaptığını söyleyen Özdağ, “‘Hakkınızda tahkikat, takibat yok. Gelin cemaatinizi kontrol edin' dedim. ‘Gelmeyeceğim' dedi” ifadesini kullandı. Sözcü'yü ziyaret eden Özdağ, hem 15 Temmuz süreci hem de 8 yıllık milletvekilliği dönemine ilişkin görüşlerini anlattı:

"ABDÜLHAMİT-ATATÜRK'Ü KIYASLAMAYIN"
“İki yıl önce Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığım konuşuldu. Önce milletvekili listesine alınmadım. Partide aykırı fikirleri gündeme getirdim. Parti içi disipline uyarak parti için demokrasiyi işlettim. Tek tip kıyafete karşı çıktım. Tarihi şahsiyetlerle uğraşılmasın, Abdülhamit'le Atatürk'ü kıyaslamayın, laiklikle uğraşmayın dedim. Laiklik bizim için çok önemli. Dini, din düşmanlarından korumak lazım dedim. Lozan'a birileri hezimet, birileri zafer diye bakar. Birileri kötü anlaşma, birileri de en iyi anlaşma diye bakar. Dönemin içinde yapılan en ili anlaşma olarak görüyorum.

"BİN MERMİ ALDIM, ÇIKTIM"
Darbe gecesi önemli bir rol oynadım. Darbeyi Başbakanı arayarak, bakanları arayarak haber verdim. 15 Temmuz akşamı ‘bu darbe' diye ilk twiti atıp insanları sokağa davet ettim. ‘Demokrasiye, seçilmiş hükümete sahip çıkacağız' dedim. Eğer tersi olsaydı ilk hesap sorulacak kişi ben olacaktım. Şoförümü çağırdım ‘bu gece birlikte ölebiliriz, benimle gelmek istemeyebilirsin' dedim, evden 500'lük iki torba mermiyi alıp çıktım.

"KILIÇDAROĞLU, BAŞBAKANA ULAŞAMADI"
Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'yi aramak aklıma geldi. Bahçeli'ye özel kalemi üzerinden ulaştık; “Darbeye karşıyız. Seçilmiş hükümetin yanındayız.” O kadar rahatladık ki. Çünkü ben darbe nedir biliyorum. 28 Şubat'ı yaşadım, 12 Eylül' ü yaşadım,7 sene cezaevinde kaldım. 68 gün işkencede kaldım. Hele ki böyle lokal darbe olursa onun çok acımasız olacağını düşünüyorum. Sonra Kılıdaroğlu'nu aramak geldi. Engin Altay'ı aradım. Döndü bana Genel Başkanla görüştüm. “Darbeye karşıyız. Seçilmiş hükümetin ve Cumhurbaşkanının yanındayız” dedi. Onu da arkadaşlarıma söyledim. Sonra Kılıçdaroğlu Başbakanla görüşmek istedi. Abdülhamit Gül de buna şahittir. Özel kalemine ulaştık başbakanın. Başbakan yanımda yok dedi. O zaman Başbakana söyle Kılıçdaroğlu'nu bir arasın dedik.

"DÖNÜN DEDİM, ‘GELMEYECEĞİM' DEDİ"
Ben milletvekili olduktan sonra ABD'ye gittim. 2011'in sonunda dedim ki ‘Türkiye ye dönün' Gayem işte bunu Türkiye'ye davet edelim, cemaatini kontrol etsin. Bu cemaat demokrasi dışı işlere bulaşıyor, onu seziyorum. Kendisini Türkiye'ye davet ettim. ‘Hakkınızda tahkikat, takibat yok. Gelin cemaatinizi kontrol edin' dedim. Biz iyi niyetle düşünüyoruz. Adam meğerse cemaatin bu şekilde olmasını kendisi istiyormuş yani. Ondan sonra ‘gelmeyeceğim' dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler