Baklava ABD’ye yerleşti

Baklava ABD’ye yerleşti

Dünyanın yeme-içme merkezi kabul edilen New York’u Türk lezzetleri kuşatmaya başladı

 

Dünyanın yeme-içme merkezi kabul edilen New York’u Türk lezzetleri kuşatmaya başladı. Dört şubeye ulaşan Güllüoğlu, Coca-Cola’nın CEO’su Muhtar Kent’in toplantılarına ve Donald Trump’ın yemeklerine baklava gönderiyor. Çiğköftem ise dürüm içinde servis ettiği çiğköfteler ve ayranla Amerikalılara yepyeni bir bir lezzet sunuyor.
 
NEW York, 35 bin mekan ve bu alanda 21 milyar doları aşan cirosuyla dünyanın en büyük yeme-içme pazarına sahip. Son yıllarda Türk restoranları peş peşe New York’ta açılarak, Anadolu’nun lezzetlerini Atlantik ötesine taşıyor. New York’ta yaşayan Türklerin de uğrak yeri olan Turks&Frogs, Türk mezelerini yıllardır Amerikalılarla buluşturuyor. Şu anda 4 şubeye ulaşan baklavacı Güllüoğlu, önemli davetlerden dünya devi şirketlerin yönetim kurulu toplantılarına kadar pek çok etkinlik için çalışıyor.
 
‘Yüzüklerin Efendisi’ oldu
 
“Türk lezzetleri New York’u kuşattı” derken abartılmış bir laf ettiğimiz düşünülmesin. Dünyanın en etkili ekonomi gazetelerinden Wall Street Journal’ın yaptığı bir ankette Güllüoğlu’nu “Önünde çok durulan cafe” seçilmiş. Güllüoğlu, baklavanın yanında su böreği ve simit de satıyor. Her ikisinde de iddialı ama Amerikalılar simit için “The Lord of the Rings” (Yüzüklerin Efendisi) demeyi tercih ediyorlarmış. Bagelleri meşhur New York’lular susamlı Türk simidini de çok sevmiş. Bilindiği gibi Simit Sarayı da yakın zamanda Atlantik ötesi operasyona hazırlanıyor.
 
Baklava aileyi parçaladı
 
Güllüoğlu’nun Amerika’daki ortağı Ercan Karabeyoğlu, 32 yıl New York’ta yaşadıktan sonra 1999 depreminden önce çocukları Türkçe öğrensin diye Amerikalı eşiyle Türkiye’ye dönmüş. Dönmeden önce Kurukahveci Mehmet Efendi’nin Amerika temsilcisi olan Karacabeyoğlu, yıllarca Amerikalıları lokum, baklava gibi lezzetlerle buluşturmuş. Nejat Güllü’nün “Bu işte sen varsan, varım” sözüyle 2004’te yeniden New York’a yerleşen Ercan Karabeyoğlu, bugün 4 şubeli Güllüoğlu’nun ortağı. 2004’de ilk şube Brooklyn’de açılmış ve onu 2009’un sonlarında Manhattan’da açtıkları şube izlemiş. 2010 yılında Queen Astoria’da satın aldıkları binanın girişine üçüncü şubeyi, New Jersey’ye ise 4’üncü şubeyi açmışlar. Karacabeyoğlu, “İlk hedefimiz New York’ta 10’u bulmak. Sonra Akdeniz ileri! Los Angeles’ta bir şubemiz var. Miami’de ise çalışmalar devam ediyor” diyor. Ercan Karabeyoğlu, New York’a geri dönerken kızarından biri de onunla gelmiş ve şu anda üniversiteye gidiyor. Sabancı Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan eşi ve diğer kızı İstanbul’da kalmış. Karabeyoğlu, zor olsa da durumu idare ettiklerini anlatıyor.
 
Türkiye’de pişip geliyor
 
Güllüoğlu, New York’ta günde 15’er tepsi Antep fıstıklı baklava ve su böreği satıyor. Bazen özel davet veya toplntılar için 15-20 tepsilik siparişler alıyorlarmış. Ercan Karabeyoğlu, Muhtar Kent’in toplantılarına ve son zamanlarda da Donald Trump’ın yemeklerine tepsi tepsi baklava gönderdiklerini anlatıyor. Görünen o ki global dev şirketler, Türk baklavası olmadan zinde toplantı gerçekleştiremiyorlar. Lezzet konusuna geldiğimizde ise Karabeyoğlu iddialı konuşuyor: “Baklava şu anda tamamen orada pişip buraya geliyor. Türkiye’de bulduğunuz tat neyse burada da onu buluyorsunuz.”
 
Fransız öpücüğüne karşı ‘Türkiss’
 
YAKLAŞIK 30 yıl önce 100 dolar ile New York’a giden Özer Dumankaya, kurduğu Kaan Limo ile Türk sosyetesi başta pek çok kişinin gözdesi oldu. “Your man in America (Amerika’daki Adamınız)” diyerek kendini tanıtan Özer Dumankaya, transferden maç, konser bileti bulunmasına kadar geniş bir alanda hizmet veriyor. Turkiss isimli restoranını Soho’da açan Dumankaya, “Herkes bir Fransız öpücüğüdür tutturmuş. Ben restoranımın adını Fransız öpücüğünü alt etmek için Turkiss koydum” dedi.
 
Oflu elektrikçi New York’un çiğköfte yıldızı oldu
 
TRABZON’un Of ilçesinden elektrikçi Mehmet Atmaca ile Amasyalı kaportacı Cengiz Demir,
2 ay önce Manhattan East Village’da Çiğköftem’i açtı. New Yorkluları alışık olmadıkları bir lezzetle buluşturduklarını söyleyen Mehmet Atmaca, Amerikalıları ‘çok meraklı millet’ diye tanımlıyor. 18 çeşit baharat, ayçiçek yağı, domates salçası ve çok az miktar da ceviz kurusu ile yaptıkları vejetaryen çiğ köftenin merak uyandırdığını ve bir tadanın bir daha geldiğini anlatıyor Mehmet Atmaca.
 
Özel çiğburger
 
Çiğköftem, Amerikan pazarına özel yenilikler de yapmış. Amerika’ya özel ‘çiğburger’ geliştirmiş örneğin. Çiğ köfteyi dürüm içinde tüketiciye veriyor. Sadece tüketiciye içinde et olmadığını anlatmak gerekiyormuş. Şimdi ikinci dükkanı New Jersey’de açmaya hazırlanıyorlar ve üçüncü dükkan da yine Manhattan da planlanıyor. Sadece Manhattan’da 15 şubeli bir zincir olma hayali kuruyor.
 
Toptan satacak
 
Mehmet Atmaca, “Biz de bu işe baş koyduk” diyerek iddiasını vurguluyor “New Jersey’den sonra Amerika geneline toptan satış düşünüyoruz. Amerika kıtasına Türk bakkaliyesi satan Online adında bir şirket var. Onlarla görüştük, Mayıs ayından sonra Amerika geneline toptan satacağız.” (Hürriyet)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler