Sabah 05.45'te Liman-İş Sendikası'nın genel merkez binasına gelen polis ekipleri, aramalarına başladı. Dış kapıyı kırarak içeri giren polis ekipleri, kişi ve parmak izi araması yaptı. Yaklaşık 2 saat süren arama, saat 08.00 civarında sona erdi. Polis ekiplerinin, hiçbir evrak almadığı bildirildi.

 

Sabahın ilk saatlerinde aralarında Emniyet'in üst düzey yetkililerinin de aralarında bulunduğu terörle mücadele uzmanları helikopterle Ankara Atatürk Lisesi'nin Sıhhıye'deki bulunan bahçesine iniş yaptı.

 

Polis yetkilileri, Liman- İş Sendikası Genel Merkezi'nde yapılan aramaları yerinde gözlemledikten sonra yine aynı helikopterle bu kez Ulus'taki Genel- İş Sendikası Genel Merkezi'nin bulunduğu bölgeye geçti.

 

Liman-İş ve Genel-İş sendikalarının da bulunduğu 21 adrese hava destekli düzenlenen operasyonda, çok sayıda belgeye el konuldu, bilgisayarların da imajları kopyaladı.

 

Operasyonda saldırıları düzenledikleri iddiasıyla aranan Hasan B. ile Muharrem K'ye ulaşılamadı ancak DHKP-C ile bağlantısı olduğu öne sürülen 15 kişi gözaltına alındı.

 

Gözaltına alınanlar arasında DHKP-C'nin Ankara sorumlusu Gülten M. ile Genel-İş Sendikasında eylemcilerle bağlantısı olduğu iddia edilen Davut Ç'nin de bulunduğu öğrenildi.

 

Operasyonların yapıldığı sokaklarda giriş ve çıkışları da yüzleri kar maskeli özel harekat polisleri tuttu. Polis, sendikanın bulunduğu iş hanına girişlere izin vermedi.

 

Adalet Bakanlığı'na yapılan bombalı saldırıya karıştığı belirtilen Hasan B.'nin Liman İş Sendikası'nın 1992-1999 yılları arasında Genel Başkanlığı'nı yaptığı açıklanmıştı. 

 

Film sahnelerini aratmayan operasyonda 2 sendikanın dışında 19 yerde de eş zamanlı operasyon düzenlendi. Bazı emniyet yetkilileri, DHKP-C terör örgütünün yurt içerisinde yapılan operasyonlarla köşeye sıkışmış durumda olduğunu belirterek, İstanbul ve Ankara’da yapılan operasyonlar sonucu DHKP-C terör örgütün yurt içerisindeki hareket kabiliyeti önemli ölçüde kontrol altına alındığını söyledi.

 

Son aylarda Yunanistan’dan gelen örgüt mensuplarının yaptığı eylemlerle adını duyurmaya çalışan örgütün Yunanistan’da 14 örgüt mensubunun yakalanmasıyla Yunanistan üzerinden faaliyetlerinin de büyük ölçüde bitirileceği belirtildi. Ankara’da bu sabah erken saatlerde 400 kişilik özel harekat ve terörle mücadele polisleri ile bomba uzmanlarından oluşan polis ekipleri örgüt mensuplarının bağlantılı olduğu ve bulunabileceği 21 ayrı adrese baskın düzenledi. Operasyonu Ankara Polisi’nin üst düzey yetkilileri helikopterle Başkent semalarında gezerek operasyonu gözlemledi. Operasyonda çok miktarda dijital delillere ve örgütsel dokümanlara incelenmek üzere el konuldu. Aramalarda Liman-İş Sendikası’nda eylemci Hasan B.’nin fotoğrafının asılı olduğu da öğrenildi.

 

Operasyon sırasında şehrin çıkışları ile ilçelerin giriş ve çıkışlarında da polis kimlik kontrolü yaparak teröristlerin Ankara çıkışına karşı tedbir aldı.

 

Havadan helikopter destekli yapılan operasyonda bomba uzmanı köpekler de kullanıldı. Hüseyin Gazi Kültür ve Araştırma Derneğinde ABD Büyükelçiliği eylemcisi Ecevit Şanlı ve cezaevindeki örgüt üyelerinin fotoğraflarından oluşan bir köşenin olduğu öğrenildi. Bu arada teröristlerin bağlantılı olduğu Yunanistan ve Suriye’ye çıkış yollarında da tedbirlerin artırıldığı bildirildi.

 

Türkiye Liman ve Kara Tahmil-Tahliye İşçileri Sendikası (Liman-İş) Genel Başkanı Önder Avcı, terör örgütü DHKP-C'ye yönelik başlatılan operasyon kapsamında Liman-İş'te arama yapıldığını belirterek, operasyondan apartman görevlisinin bilgisiyle saat 06.30'dan haberdar olduklarını söyledi. Avcı, şöyle devam etti:

 

“Geldiğimizde iş işten geçmişti. Kapıları kırmışlar, parmak izi araması ve kişi araması yaptıklarını söylediler. Bize bildirmiş olsalardı binanın iki yıllık kamera kayıtları var, kendilerine bunları verirdik. Hatta bilgi vermiş olsalardı gereken neyse her türlü konuda yardımcı olurduk. Burası bir sendika, yapılanlar hoş ve doğru bir şey değil. Böyle bir operasyon böyle bir sendikaya yapılmamalıydı. Burası bir işçi kurumu. Bu kurum zan altında bırakılmamalıydı. Hasan B. denilen şahıs eski genel başkanımızdır. 1999 yılında seçimi kaybetmiştir. 1999 yılından bu yana kendisini ne görürüz ne tanırız ne de biliriz. Kurumumuza adım atmış değil. Yapılanları doğru bulmuyoruz. Gereği neyse zararımızın, ziyanımızın ve psikolojik anlamda sendikanın ismi çok kötü biçimde lanse edildi, düzeltilmesi konusunda İçişleri Bakanlığından gerekli ilgi ve alakayı bekliyoruz.”

 

Sendika genel merkezinin giriş kapısı ile muhasebe odasının kapısının kırıldığına işaret eden Avcı, şunları kaydetti:

 

“Burası da muhasebe odası. Arşivimiz, evraklarımız burada durur. Hasan B.'nin de dosyası mutlaka vardır. Ona dahi dokunmamışlar. Kapıyı kırmışlar, içeride parmak izi araması yapmışlar, ondan sonra hiçbir şey yok. Günah değil mi? Buranın anahtarı var bizde, söyleseler açardık. Bizim kimseden sakladığımız, gizlediğimiz bir şey yok. Biz, demokratik kitle örgütüyüz. Yapılanları şiddetle kınıyorum.”

 

DHKP-C'ye yönelik operasyonlar kapsamında arama yapılan DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası'nın Örgütlenme Dairesi Başkanı Remzi Çalışkan, “Bizim kurumsal yapımızla, kurumsal işleyişimizle Genel-İş Sendikası'nın kurumsal varlığıyla, aranan şahısların herhangi bir ilişkisi, alakası yoktur” dedi.

 

BDP Genel Merkezi, Adalet Bakanlığı ve Ak Parti Genel Merkezi'ne yapılan saldırıların ardından terör örgütü DHKP-C'ye yönelik başlatılan operasyon kapsamında gerçekleştirilen arama ve gözaltılarla ilgili yazılı açıklama yaptı.

 

Hükümetin, muhalif kesimleri susturmak ve toplumu sindirmek için düzenlediği gözaltı operasyonlarından birinin daha yaşandığının ileri sürüldüğü açıklamada şunlar kaydedildi:

 

“AKP hükümeti kendisine muhalif hiçbir ses istememekte, her türden örgütlenme çabasını ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ancak daha önce de defalarca görüldüğü gibi bu operasyonlarla toplumsal muhalefeti susturamayacaktır.

Kürt sorununun çözümünde barış ve çözüm beklentisinin yükseldiği bir ortamda bu sistemli saldırılar, ülkenin genel demokratikleşme umuduna uygun düşmemektedir. Kürt sorununun çözümü ile Türkiye'nin demokratikleşmesi birbiriyle sıkı sıkıya bağlantılıdır.

 

BDP olarak bu saldırıları protesto ediyor, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”