Türkiye’nin en yoksul illerinden biri olan Ağrı’nın yeni belediye başkanı artık BDP’li Sırrı Sakık. “Burada kazanan barış oldu, yenilen ise barış süreci karşıtlarıdır. Haliyle kazanan barış sürecini yürüten BDP, AK Parti, Sayın Öcalan’dır. Sözün özü Ağrı’da kaybeden yok. Sayın Başbakan ve AK Parti yönetimi de sonuçlara bir yenilgi olarak bakmamalı” diyen Sakık, Hürriyet’e şöyle konuştu:

YARALIYIM
(Önce eşi Gülsima Sakık, ardından da oğlu Sidar’ın ölümlerine atıfla) “Ağrı yaralı bir kent, ben de yaralıyım. Ağrı’yı yönetirken birbirimize destek olmalıyız. Seçim başarımızı Soma faciasında ayağındaki çizmelerin sedyeyi kirleteceğini düşünerek çıkartmak isteyen Ağrılı kardeşimiz Murat Yalçın’a adıyorum. Bu kent çok yoksul bir kent, kentin acıları var. Acılarının dinmesine katkı vermek için bu kente geldim. Bu kentin ne kadar yaralı olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bu kente bir cerrah titizliğiyle yaklaşmalıyız. Yaralarına neşter atmalı ve ardından da iyileştirmek için çalışmalara başlamalıyız. Bu gerçekliğin bilinciyle Ağrı’yı yaşanabilir bir kent haline getirmek için çalışacağız. Hep birlikte bir kent kültürü ve hukuku oluşturacağız, öncelikli hedefim bu. Merkezi hükümetten de Ağrı’ya yönelik pozitif ayrımcılık beklediğimi belirtmek isterim. Ocak ayında Paris’te, bugünün belediye başkanı Anne Hidalgo ile bir yemekte buluşmuştuk. Sayın Hidalgo, sosyalistlerin adayı olarak bizimle aynı tarihte, 30 Mart’ta seçimlere girmeye hazırlanıyordu. Kendisi kazandı, biz de 2 aylık gecikmeyle kazandık seçimi. O yemekte kendisine ‘Ben Türkiye’nin en yoksul illerinden birinin belediye başkan adayıyım. Siz ise dünyanın en güzel kentlerinden birinin yönetimine talipsiniz’ demiş ve kazanmamız halinde 2 kent arasında bir köprünün kurulabileceğini vurgulamıştım. Şimdi amacım sembolik olarak da olsa Ağrı ile Paris arasında bir köprü kurmak, 2 kenti kardeş yapmak. Biz idealist insanlarız. Halkımızın, ülkemizin sorunlarını çözmek için Meclis’e geldik. ‘Hapis yatacaksın’ dediler, yattık. Şimdi de yeni bir görev üstlendik. Meclis’te arkadaşlarımız, anılarımız var. Elbette o dostlarımızı özleyeceğiz. Ancak o dostlarımız da vekilinden gazetecisine herkes bilsin ki artık Ağrı’da da bir evleri var.”