Çankırıda açlık grevi cezası mahkemelik oldu!

Çankırı'da 'açlık grevi cezası' mahkemelik oldu!

Ve İnfaz Hakimi Eminağaoğlu'ndan örnek karar...

Kürt siyasi tutsakların Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve ana dilde savunma haklarını elde etmek amacıyla geçen yıl 68 gün sürdürdükleri açlık grevi ve ölüm orucuna verilen disiplin cezaları, Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Kararda, "Kişinin kendi iradi kararı ile gıda almayı durdurması ve bunu demokratik toplum gerekleri içerisinde ölçülü olarak yapması, İHAS kapsamında bir temel hak ve özgürlük kullanımıdır" denildi.

Çankırı İnfaz Hakimi Ömer Faruk Eminağaoğlu, iki tutukluya verilen "bir ay bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası"na karşı yapılan itirazı yerinde görerek, cezaya kaynaklık eden 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un "açlık grevini disiplin suçu" olarak düzenleyen maddesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Eminağaoğlu'nun verdiği karara göre cezaevlerindeki açlık grevlerine disiplin cezası verilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2, 9 ve 10. maddeleri ile Anayasa'nhın 2, 5, 12, 13, 14, 25, 26, 38, 56, 59 ve 90. maddelerine aykırı. Eminaoğlu kararında, Anayasa Mahkemesi başvuruyla ilgili kararını açıklayınca kadar iki disiplin cezasını da erteledi.
 
ÇANKIRI CEZAEVİNDEKİ 2 TUTUKLU İLE İLGİLİ İDARİ CEZA
Çankırı Cezaevi'ndeki açlık grevine katılan hükümlü Fadıl Aydemir ile tutuklu Mehmet Gidici'ye, cezaevi disiplin kurulu bir ay süreyle bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası verdi. Söz konusu ceza, 5275 sayılı yasanın 40. maddesinin 2/G fıkrasına göre düzenlendi. Ancak Aydemir ve Gidici verilen disiplin cezasının kaldırılması için Çankırı İnfaz Hakimliğine başvurdu. İnfaz Hakimi koltuğunda oturan hakim, YARSAV ve Yargı-Sen'in kurucu başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcısıyken Çankırı'ya sürülen Ömer Faruk Eminağaoğlu'ndan başkası değildi.
 
ÜCRETSİZ KÜRTÇE TERCÜMAN
Eminağaoğlu, her iki itiraz için de tutukluların savunmalarını dinleyebilmek amacıyla duruşma açtı. Her iki tutuklu da itirazlarını Türkçe dilekçeyle yazmış olmalarına karşın "Türkçe meramımızı anlatamıyoruz, Kürtçe ifade vermek istiyoruz" dedikleri için Mehmet Gidici'nin bulunan ücretsiz tercüman aracılığıyla ifadesini aldı. Ancak hükümlü Fadıl Aydemir'in dosyadaki ifadelerini okumakla yetindi.
 
EMİNAĞAOĞLU'NDAN ÖRNEK KARAR
Eminağaoğlu, açlık grevleriyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Türk Tabipler Birliği, Dünya Tabipler Birliği ve Malta Bildirgesi ile Anayasa'ya atıflar yaparak örnek bir karar yazdı. Eminağaoğlu'nun disiplin cezasına kaynaklık eden 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un "açlık grevi yapmayı suç sayan" 40/2-g maddesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru, insan hakları dersi gibi. Eminağaoğlu, Anayasa'nın 152. maddesi gereğince Yüksek Mahkeme'nin başvuruyu beş ay içinde sonuçlandırması gerektiğini vurgulayarak, iki disiplin cezasını da erteledi. Biri 6 Aralık diğeri de 13 Aralık 2012 tarihli kararların satır başları şöyle:
 
HAK ARAMAK TEMEL HAKTIR
* Açlık grevi, kişilerin iradi olarak gıda almamak yoluyla, bir olay ya da konuya yönelik isteklerini ya da tepkilerini ortaya koymak ya da baskı oluşturmak, kamuoyu ilgisini çekmek, hak aramak, İsteklerini kabul ettirmek İçin yapılan, demokratik toplum gerekleri içinde kalan bir temel hak ve özgürlük kullanımıdır.
 
* Cezaevinde, hoş görülen veya görülmeyen düşüncelerin, tek tek veya topluca, anlık veya uzunca bir süre sözlü ifade edilmesi durumunda, herhangi bir yaptırımla karşılaşmayacak bir kişinin, bunu yine aynı biçimde ancak daha etkin bir ifade yöntemi olarak seçtiği açlık grevi yoluyla yaptığında, hakkında yaptırım öngörülmesi; demokratik toplum gerekleriyle, ölçülülük kurallarıyla, temel hak ve özgürlüklerin dokunulmazlığı kavramlarıyla bağdaşmaz.
 
CEZA EVRENSEL HUKUKA AYKIRI
* Dünya Tabipler Birİiği'nin (WMA), 1975 Tokyo Bildirgesinde ve 1992 Malta Bildirgesinde, açlık grevi ve ölüm orucu halinde olan bir kişiye nasıl yaklaşılacağı hususu ortaya konulmuştur. Türk Tabipler Birliği'nin 10-11 Ekim 1990 tarihinde kabul ettiği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları'nda da benzer hususlar tekrarlanmaktadır. Evrensel kuralları yorumlarken, özgürlük alanını olabildiğince geniş olarak ele alarak evrensel kabul gören ilke ve kurallardan hareket etmek gerekmektedir.
 
* İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin (İHAS) 9. maddesi bağlamında düşünce, 10. maddesi bağlamında ifade özgürlüğü çerçevesinde açlık grevi korunmaktadır. Kişinin kendi iradi kararı ile gıda almayı durdurması ve bunu demokratik toplum gerekleri içerisinde ölçülü olarak yapması, İHAS kapsamında bir temel hak ve özgürlük kullanımıdır. Bir temel hak ve özgürlük kullanımı için bu alan kapsamında ölçülülük kuralı bile gözetilse, disiplin cezası öngörülemez.
 
İNSAN HAKLARINA SAYGININ GEREĞİ
* Anayasa'nın 2 nci maddesinde devletin insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olduğunun belirtilmesi karsısında, bu hükmün gereği olarak insan haklan kapsamında kalan açlık grevine yaptırım uygulanması, Anayasa'nın söz konusu hükmüne aykırılık oluşturmaktadır.
 
* Anılan hüküm, devletin temel amaç ve görevlerini düzenleyen Anayasa'nın 5 nci maddesine de aykırıdır. Bu madde gereğince devlet, temel hak ve özgürlükleri sınırlayan engelleri kaldırmakla, kipinin maddi ve manevi varlığının gelişmesi İçin gerekli ortamı sağlamakla görevlidir.
 
* Söz konusu disiplin kararı, Anayasa'nın temel hak ve özgürlüklerin dokunulmaz ve devredilmezliğini düzenleyen 12. maddesine, düşünce özgürlüğünün düzenlendiği 25. ve ifade özgürlüğünün düzenlendiği 26. maddelere de açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
 
BİRGÜN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler