Hele hele “üretme” fiilini unutmuşlara bu durum tam anlamıyla bir işkence olsa gerek…

 

Çankırı’da şu saatlerde bu durumu yaşayanların sayısının hiç de azımsanmayacak oranda olduğunu nedense düşünmeden edemiyorum…

 

“Ne kadar da fesatsın” (!) şeklindeki serzenişleri de duymazlıktan gelerek beni böylesi düşüncelere gark eden süreci de kaleme almazsam hayli rahatsız olacağımı da birçoğunuz bilirler!

 

Altı günlük bayram tatili öncesi Vali Vahdettin Özcan’ın yaklaşık bir haftalık Brüksel seyahati Çankırı’da bayram tatilini on gün önceden başlatmıştı!

 

Delil mi?

 

Bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilen “İstiklal Yolu Yürüyüşü” programına katılan (daha doğrusu katılmayan) “bürokratik zevat”ı tespit edersek ne demek istediğim çok daha iyi anlaşılır!

 

Vali Özcan sahnedeyse, tüm “yalaka takımı” orada!

 

Ancak Vali Özcan işin içinde yoksa “menşur yalaka takımını” ara ki bulasın!

 

Adım kadar eminim, 4. İstiklal Yolu Yürüyüşü programının yapıldığı cumartesi ve Pazar günleri Vali Özcan Çankırı’da olaydı o yürüyüşe katılanların sayısı en asgarisinden +50 koyardı!

 

Şimdi o günün fotoğraflarına bir kez daha bakın ve “menşur” yalaka takımını sizler oluşturun!

 

Yardıma ihtiyaç duymayacağınızdan öylesine eminim ki…

 

x x x

 

Çankırıspor’un sezon başından bu yana göstermiş olduğu “şaşırtıcı” performans mavi-beyazlı renklere gönül verenleri bir hayli mutlu ederken bazı “kronik” anti-Çankırısporlular’ın da uykularının kaçmasına vesile olduğunu düşünüyorum…

 

Sevda Karaali’nin kulüp başkanlığını üstlendiği ilk günden itibaren ellerindeki tamtamları Çankırıspor aleyhine kullanan “çapsızlar”ın bugün de farklı düşünceler içerisinde olmadıkları gün gibi aşikar!

 

“Eleştiri” ile “körü körüne muhalefet”i birbirine karıştırmakta hiçbir beis görmeyen, bunun yanında sayıları da iki elin parmakları kadar etmeyenlerin tüm olumsuz haykırışlarına karşın Çankırıspor’un bugün gerek lig sıralamasındaki durumu gerekse gelecekteki hedefleri açısından katettiği mesafe hiç de görmezden gelinecek türden değil…

 

Başkan Karaali’nin sağduyulu Çankırı insanı ile birlikte omuz omuza adeta “ilmek ilmek” işleyerek ortaya çıkardığı bugünkü Çankırıspor fotoğrafının önümüzdeki süreçte çok daha büyüyeceğini ve gerek yöre insanını gerekse şehri ülke genelinde umut edilenin üzerinde temsil edeceğine dün ne kadar inandıysam bugün de aynı oranda inanıyorum.

 

Ancak canımı sıkan durum; Çankırı’daki mevcut Atatürk Stadı’nın içler acısı halinde herhangi bir iyileşmenin olmayışı!

 

Bu konuda başta milletvekilleri Şahin ve Filiz olmak üzere, vali Özcan ile belediye başkanı Dinç’in ortadaki sıkıntıyı bertaraf edecek hal çareleri konusunda gayret göstermeleri gerekir.

 

En iyimser düşünceyle; Çankırıspor’un bir üst lig’de mücadele edebilme hakkını elde ettiği günlerde mevcut stadın Çankırı adına utanç vesilesi olması bırakın beni sokaktaki insanı fazlasıyla üzer…

 

Söyledim ve de konuyu kapadım...

 

x x x

 

Zaman zaman darlanıp bunalsam da birçoğunuz için “umut” olduğunu bildiğim Sözcü18 yayınını bugünlere kadar sürdürdü… Yarın da sürdürecek!

 

Bununla birlikte “Çankırı’da kağıt üzerinde 4 gazete var gibi ama aslında bir gazete bile yok” (!) tespitimi de duymayanınız ve de bilmeyeniniz yoktur!

 

Bayram tatili süresince oturdum-kalktım, uyudum – uyandım ve “Çankırı’ya günlük gazete yapsak” nasıl olur dedim…

 

Hala da demekteyim!

 

Gerçekten Çankırı adına "günlük" yeni bir gazete nasıl olur?

 

Kolay olmaz ama “olay” olur değil mi?!

 

Bu konuda sizlerin ne düşündüğünü merak ediyor ve bu düşüncelerinizi paylaşmanızı istiyorum…

 

Haydi klavye başına!

 

Allah parmaklarınıza zeval vermesin... Tabii ki beyninize de...