Çankırı'ya ne lazım?

Çankırı’'da kaç aktivist var dersiniz?
 
Önce 'Aktivist'(*) nedir? Sözlük anlamına bakalım: ‘’Resmi veya gayrı resmi, hukuki veya hukuki olmayan, onaylanabilir ya da onaylanamayan aynı düşünce ya da hayat görüşüne sahip kişi veya kişilerin bu düşünce ya da hayat görüşlerini legal (yasal) veya illegal (yasal olmayan) yollar ile eyleme dönüştürmesine katılan bireylere verilen tanımdır.’’
 
Oldukça anlaşılır bir tarif. Argo karşılığı ise ‘’"Köpeksiz köyde değneksiz gezmeye benzemez"’’ de diyebiliriz.
 
Konumuza gelelim. Çankırı’'da aktivist var mıdır?
 
Hayır yoktur.
 
Hiç olmadı mı dersiniz. Oldu, anlatAyım. CHP'’li Şabanözü belediye eski başkanlarından Ahmet Alpay, ilçeye yatırım yapılması için Şabanözü’'nden eşek sırtında yola çıktı ve Ankara Ulus’'a kadar geldi. Dikkatleri ilçenin sorunları üzerine çekti. Basın ve siyaset yoğun olarak ilgilendi.
 
Günümüz Şabanözü Organize Sanayi Bölgesi O'nun eseridir. Çankırı’'da gelişmekte olan OSB'’nin bu hikayesini çok kişi bilmez bile. Herkes kerameti kendinde bilir. Birkaç gün önce sınıf arkadaşım Prof. Anıl Çeçen'’le bir toplantıda beraberdik. Aynen şunları söyledi: ‘’Türkiye’nin değişik illerini geziyorum, iki hafta önce Çankırı’'da idim. Yolu bile yapılmamış, kalkınmasını tamamlayamamış, çok geri kalmış bir il. Kayseri kabuğuna sığmıyor. Kırşehir çok hızlı bir şekilde gelişme gösteriyor. Geçmişe bakarak Çankırı Kayseri ile kıyaslanmaz ama, Kırşehir ile kıyaslanabilir.’’
 
Doğru söze ne denir. Çankırı’'nın diğer illerden farklı olduğunu, Çankırılılar'ın haklarını aramadığını, hesap sormadığını, seçimlerde robot gibi gösterilen sandığa yöneldiğini ve en önemlisi toplum ve kanaat önderleri ile aktivistlerin bulunmadığını açıklamak zorunda kaldım. Daha da önemlisi Kırşehir’'in ahiliğin merkezi, Çankırı’'nın ise ahiliğin uzantısı olan yozlaştırılmış yarenin yaşatılmaya çalışıldığını anımsatmadan geçemedim.
 
Kanaat ve toplum önderi ile aktivistlerin olmadığı bir il tembel siyaset ve bürokrat için cennet gibi yerdir. İş istenmez ve üretilmez. Siyaset yalan söyler, seçim zamanı halkın karşısına geçer yalan söylemeye devam eder ve uyanmayan, kandırılan halkta ‘’'One way'’’ tek oy, tek sandık yoluna devam eder. İşte o gün halkın dört yıllık geleceği bitmiştir. Seçim bitmiş seçmenle de gelecek seçime kadar iş bitmiştir. Gelişme, kalkınma o ’da ne? Dediğinizde bir de tepki alırsınız. Yapılanları görmüyor musunuz diye? Pardon, ne yapılmış?
 
Evet Çankırı’'da aktivist yok. Herkes siyasi iktidarın güdümünde. Basını, medyası, muhalefeti de STK'’ları da, siyasileri de bu zincire dahil. Çankırı dışında Çankırı için kafa yoran aktivist var mı derseniz o ’da 2-3’ü geçmiyor.
 
Siyasi yandaşların işine gelmediği için onlar da kişiye hemen cephe alıyor, karalama başlıyor. Dinleyelim ne diyor, doğru mu söylüyor deme ihtiyacı bile duymuyorlar.
 
Yıllar önce rütbeli bir askerle konuşuyorduk. Yılda kaç kitap okuduğumu sordu. Ben de 'ayda en az iki kitap okurum' deyince ne dese beğenirsiniz: ‘’Benim son okuduğum kitap okulda bütünlemeye kaldığım kitaptır,’’ dedi ve bastı kahkahayı. Aktivistler Çankırı için tepki verseler de işte böyle kahkaha ile karşılaşıyorlar.
 
Melan’'a HES yapılmasın, adliye, askerlik şubesi gitmesin, valilik binası şuraya yapılsın, buraya yapılsın görüş ve tepkileri saman alevi gibi geldi geçti. Halkın düşüncesi bile alınmadı. Alındı ise de göstermelik alındı. Tepeden inme ‘’'Ben yaptım oldu'’’ zorlaması gerçekleştirildi.
 
Sen kimsin her şeyi halka dikte ettiriyorsun. Bir defa halkın kendisi  olmadığını, halkın bir bireyi olduğunu unutma. Bu gün varsın yarın yoksun. Yalaka pofpoflamalara bakarak ve biat ederek kendini bir şey sanma. Halk daima vardır, var olacaktır. Sen de miadın dolduğunda halktan biri olacaksın.
 
bahattinayhan-kopru-sozcu-resim-071.jpg
 
Fotoğraf; Melan Çayı üzerinde Kabak köyü köprüsü. YSE tarafından yapılmış, onarım görmemiş, köprünün tabliye demirleri açığa çıkmış. (Çekim tarihi: 4 Temmuz 2013) 
 
Melan deresi kirliliği her geçen gün artıyor, diğer akarsularımız da aynı şekilde. Dağlar ormanlar elma kabuğu gibi maden işletmecileri tarafından soyulmuş. Yollar tahrip edilmiş. Köprülerin demirleri gözüküyor. Mangalda kül bırakmayanlar ‘’"Çankırı en büyük yatırımları bizim dönemimizde aldı’’" diye böbürleniyorlar.
 
Hadi be sen de. Olmayan yatırıma kendini inandırmış veya öyle gözüküyorsun. Bari halka yalan söyleme. Bozuk yollar, yıkılmaya yüz tutmuş köprüler, kirlenen akar sular, tahrip edilen doğa daha neler neler. Çankırı kasabası girişinin 3-5 kilometrelik yolunu yapamayanlar / yaptıramayanlar halkın karşısına çıkıp 'cek cak' etmesinler bari. Köyler boş, bakımsız. Biz hala hayalle yaşıyoruz. Hayal ettiklerimiz ise incir çekirdeğini doldurmuyor.
 
Aktivistlere ihtiyaç var, sanırım 'çapulcular' bu boşluğu dolduracaklar. Çankırılı'yı derin komadan çıkaracaklar. Kim bilir belki de dini bütün gençler bu işi yapacaklar!
 
Becerebilirlerse tabi!
 
(*) Aktivist: http://aktivist.nedir.com/#ixzz2XClD8LSo

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
2 Yorum