Çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı...

"Çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı..."

Başbakan Erdoğan miting alanında 'Gezi Parkı' eylemcilerine gözdağı verdi!

AK Parti'nin Ankara'da bugün gerçekleşecek olan "Milli İradeye Saygı Mitingi" için hazırlıklar tamamlandı. Başbakan Erdoğan miting alanında halka seslendi:
 
İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:
Buradan Sincan'daki tüm kardeşlerimi, bütün Ankara'yı ve tüm dünyayı selamlıyorum. Bugün Ankara'da bu büyük başkentten bizim için mitingler yapan, bizimle birlikte olduklarını binlerce kilometre öteden duyuran Makedonyalı, Malezyalı kardeşlerime, Saraybosna'daki Boşnak kardeşlerime en kalbi selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum. Oralarda bizi bağrına basan kardeşlerime Ankara'dan gönül dolusu selam gönderiyorum. Londra'da, Viyana'da, Budapeşte'de ve daha birçok yerde bizi destekleyen tüm dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum.  
 
Bu manzarada gürültü yok, bu manzarada yakıp yıkmak yok, bu manzarada gönül insanları var. İşte Türkiye'nin gerçek fotoğrafı bu. Türkiye'yi anlamak isteyen varsa Ankara Sİncan'a gelsin, burayı görsün. Demokrasinin, hukukun, milli iradenin sesini duymak isteyen varsa Ankara'ya gelsin. Sessiz yığınların sesini duymak isteyen varsa işte buradan, Ankara'dan işitsin.
 
Öyle bir haykıralım ki ta Üsküp, ta Gazze'deki arkadaşlarımız bizi duysun.
 
Mesele işte bu kardeşlik, bu kardeşliği yakalamak, bu kardeşliği anlamak, bir ve beraber olmak.
 
Artık üç buçuk yaşındaki torunum bile sabah beni böyle kaldırıyor: "Dik dur eğilme, bu millet seninle" Hiç endişeniz olmasın biz bu yola kefenimizle çıktık. Bu millet hükümetine sahip çıkıyor. Bu millet partisi ne olursa olsun işte burada demokrasiye sahip çıkıyor. Bugün buradan dünyaya seslendiğimiz için tek tek teşekkür ediyorum.
 
Bu millet hükümetine sahip çıkıyor. Partisi, etnik kökeni mezhebi ne olursa olsun milli iradeye, ülkesine istikbaline sahip çıkıyor. Her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Bugün burada milli iradeye sahip çıktığınız için her birinize tek tek teşekkür ediyorum. 
 
Ben biliyorum ki 17 gün boyunca Türkiye'nin her köşesinde, dünyanın her köşesinde milyarlarca kardeşim bütün kalbiyle bizlere dua etti.
 
Benim milletim Türkiye'nin aziz milleti, meselelere sadece gözüytle değil, kalp gözüyle de bakar. Siz oynana noyunu gördünüz. Siz kurulan tuzağı hissettiniz. Yapılan saldırıların hedefini anladınız. İşte bu meydanda tek bir gönül olarak o çirkin oyunu, o alçak tuzağı, o haince saldırıları bozuyor, tüm dünyaya millet burada diye haykırıyorsunuz. 10.5 yıldır milletin tamamıyla Türkiye'yi ekonomide, demokraside, hak ve özgürlüklerde dünyanın en ileri ülkelerinden biri olma mücadelesiniverdik. Hiçbir ayrım gözetmeksizin el uzattık. Ama birileri bize yumruk uzattı.
 
Yumruk uzatanla toka yapılabilir mi? Ne yazık ki bunun talihsizliği içinde bugün yola çıktık. Sincan'da başladık. Bu aynı zamanda Mart 2013 seçimlerinin ilk adımıdır.
 
Bu anlayışla hasreti çekilen birlik ve beraberliği tesis ettik. Milletimizin tamamı aynı hedeflere yöneldi. Kimsenin şu gördüğünüz tarihi birliği bozmasına asla izin vermeyeceğiz. Kimsenin Türkiye'nin yeniden sokak sokak, bölge bölge ayrılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz birlikte Türkiyeyiz. Hepsinin hevesleri kursaklarında kalacak.
 
Bizim öyle bir direniş tarzımız vardır ki tüm direnişleri bastırır, tüm oyunları bozar, tüm tuzakları alty üst eder. Biz duada yakarış ile direniriz. Biz sabrederek Mevla görelim neyler neylse4rse güzel etyler diyerek direniriz. Ama onlar bunları anlamaz. Biz  27 Mayısın, 12 Eylülün, 287 Şubatın, 27 Nisanın karanlığını böyle bir direnişle aştık. Birileri gibi sokaklara dökülenlerden, eline taş alanlardan olmadık. Birileri gibi kornalarına basarak gürültü kirliliği yapanlardan olmadık. Tencere tava çalıp komşusunu rahatsız edenlerden olmadık. Bunlar mi çevreci? Çevrecilikte gürültü kirliliği var.
 
Çapulcudan çok rahatsız olmuşlar. Bana gelenlere TDK'nın lügatından okudum. Düzeni bozma gayreti içinde olanlara çapulcu denir. Aynı zamanda kamu düzenini bozmaya çalışmak suçtur.
 
Eğer demokratik laik parlamenter bir hukuk devleti içindeysek bu kurallara uyacaksınz. Sen benim hakkıma zulmedemezsin.
 
Belediye otobüslerini yakan, insanların evlerine araçlarına zarar verenlerden olmadık. 12 tane parti teşkilatımız yakıp yıkıldı. Parti teşkilatı sana ne yaptı? Hani demokrasi diyordunuz?
 
Sizin demokrasi anlayışınız bu mu? Olayın aslı Gezi Parkı mı? Bunları sizlere belgelerle daha sonra açıklayacağız. Bu iş dışarıda ve içeride koordineli olarak yürüyen bir süreçtir. Bu ihanet şebekesini milletimize tanıtacağız. Biz bu ülkede AK Parti iktidarı olarak milletin kılık kıyafetine bakıp ağzındaki duaya alnındaki secde izine bakıp insanları horlayanlardan olmadık.
 
Bu nasıl özgürlükçülüktür? Bu nasıl adaletten haktan yana olmak? Bu topluluklar bu yanlışa bugüne kadar düşmedi. Şu toplulukta Türkiye'nin özeti var. Başı açık da burada başı kapalı da burada. Polisimize el uzattılar. Sabrettik. Polisimize başında maalesef milletvekili sıfatı bulunan bir CHP'li tarafından en ahlaksız şekilde dil uzattılar. Sabrettik. Başörtülü kızlarımıza el uzattılar. Sabrettik. Okullarımıza sokmadılar, eğitim öğretim özgürlüğünü ellerinden aldılar, sabrettik. Camilerimize ayakkabılarıyla girdiler, içki içtiler, sabrettik. Duvarlarımıza hakaretler yazdılar, küfrettiler, sabrettik. Niye? Çünkü biliyorduk ki kem söz sahibinindir.
 
Çocukları, yaşlıları, kadınları rahatsız ettiler. Bütün bunlara karşı sabrettik. Tüm bu vandallıkların hesabını yargıda soracağız. 
 
Ayrıca 8 ay daha sabredeceğiz. Milletin önüne sandık gelince bunların hesabını işte orada soracağız.
 
İnşallah sandıkları patlatacağız AK Parti ile ben size inanıyoruz. İstediğimiz tarihe de bu şekilde kaydedilecek bir süreç yaşadık. Meselenin çıkış yeriyle geldiği nokta çok farklı. Her çevreden çok farklı insanlar geldiği halde dediler ki Gezi Parkı. Bunların çoğu Gezi Parkı bilmez. Yani biz Taksim'de Gezi Parkı'na gelen saf ve temiz kardeşlerimi kabulleniyorum. Fakat bunu anlıyorum da ortada henüz bir şey yokken bu genç kardeşlerimin orada birileriyle bulunmasını anlamıyorum. Be ihale var, ne yapılan bir şey var. Acaba niye buraya geldiler? Çevre duyarlılığı olan kardeşlerimi anlıyorum. Bunu kaç kez ifade ettim. Ama iş daha ilk günden itibaren çok başka noktaya doğru götürüldü. Orada illegal örgütler vardı. Gezi Parkı gerisinde çok farklı hesaplar devereye sokuldu. Bu konuda ulusal medyanın bir kısmı iftira ile provokasyon ile her türlü ilkesizliği sergiledi. Uluslararası medya her türlü ikiyüzlülüğü sergiledi. Eylemcilere para vererek sokakta polisimize küfrederek bir mezhep çatışması çıkarmak için her türlü faaliyeti yaptılar. Sosyal medyada sahte hesaplar ile akıl almaz provokasyonlar sergilendi. Sokakta, çadırda milletin edebiyle örtüşmeyen görüntüler yaşandı.
 
Bunların hiçbirine aynı yöntemle mukabele etmedik. Biz yakıp yıkma ile bu yola koyulmadık. Biz emeğimizle alın terimizle sandıkla direniriz. Bize yani millete 27 Mayıs'ta bu oyunu oynadılar. Biz hukukla, demokrasi ile sandıkla hesabını sorduk.
 
12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubatta hesabımızı yine sandıkta sorduk. Ama hukuk içinde ahlak içinde hesabımızı sorduk. Yine 8 ay sonra demokrasi içinde, ahlak ve edebimizle sandıkta soracağız.
 
Sabredecek, bekleyecek böyle direneceğiz. Ve inşallah zaferi sandıkta alacağız.
 
Hafta başında bir başkaydınız. Bizleri havaalanında aldınız, yüzbinler yollarda bir başka götürdünüz. Sizin o sevdanız unutulur gibi değil.
 
Bize nasıl bir oyun oynadıklarını, 17 gündür bu medya, bu siyasetçiler, sosyal medya konuyu saptırmaya çalışıyor. Yapılan tahriki bu şekilde örtmek istediler. Çevre hassasiyetini amacından saptırarak büyük bir tertibin peşind oldular. Hesap çok başka, tuzak çok başka. 
 
Bütün bu olayların ne zaman çıktığına dikkat çekmek istiyorum. Mayıs ayında Türkyie çok güzel gelişmeler yaşadı. 10.5 yıl boyunca rekor üstüne rekorlar kıran bir iktidar var. 10.5 yıl boyunca çıtayı hep yükseğe çektik. Olmaz denilenler oldu, yapılamazlar yapıldı. Ulaşılamazlara ulaştık.
 
Ancak Mayıs ayı çok daha başka bir aydı. Bir, 46 milyar dolarlık İstanbul'a 3. havalimanı ihaleseni gerçekleştirdik.
 
İki Ankara'da Japonya Başbakanı'nı ağırladık. 22 milyar dolarlık bir yatırımla nükleer santralin kurulması için ilk adımları attık.
 
Üç, İstanbul Boğazına üçüncü köprünün temelini attık. 2015'te bitecek.
 
Bunların aklı bunları almaz. Dertleri yakıp yıkmak.
 
Dört, İstanbul borsası 93 binin üzerine çıkarak rekor kaydetti.
 
Beş, Merkez Bankası biz geldiğimizde 27.5 milyar dolar, Mayıs'ta 135 milyar dolara çıktı. 27.5 milyar dolar nere, 135 milyar dolar nere...
 
Bitmedi, altı, gösterge faizi yüzde 63'tü. Ne oldu? 4.61'e indi.
 
Sevgili Ankaralı kardeşlerim bu faiz işte bu milletin cebinden çıkıyordu, faiz lobisine gidiyordu. 642 milyar dolar gidiyordu. Biz bunu kestik. Bundan rahatsız oldular.
 
Yedi, tam dört tane kredi derecelendirme kuruluşu ard arda Mayıs ayı içinde artırdı.
 
Bitmedi... Sekiz, IMF ile ilişkilerimizde tarihi bir gelişme yaşandı. AK Parti iktidara geldiğinde 23.5 milyar dolar borç vardı. 14 Mayıs'ta son taksidi ödedik.
 
Dokuz... Enflasyonda, sanayi üretiminde, dış ticarette yeni rekorlar...
 
On, çözüm sürecinde çok güzel gelişmeler aldık. Artık acı haberler gelmiyor. Türkiye'nin her köşesinden kardeşliği egemen kıldık.
 
İşte bu gelişmeler yaşanırken bunlar önce Reyhanlı'da 53 kardeşimizi şehit ettiler. Bununla ilgili mde ileride konuşacağım. Onun da saati gelecek.
 
CHP'nin milletvekilleri niye gittiler? Onları getirip götüren kim? Oyunun içinde kimler var? Hepsi yavaş yavaş çözülüyor. Büyüyen Türkiye'nin itibarını düşürmek için bu adımlar atıldı. İtibarı her geçen gün artan Türkiye'nin bu acıyı yaşamasını istediler. Reyhanlı saldırısının izini sürerken çok enterasan bir irtibatı ortaya çıkardık. Başka saldırılara hazırlanan CHP'li heyeti iki kez Şam'a götürüp Esed alçağı ile görüştüren heyet olduğunu öğrendik. O kaldıkça AK Parti çıtayı yükseltiyor. CHP Genel Başkanı sürekli söylüyor ya, yalancıdan başbakan olmaz... Evet olmaz. İşte onun için geldiğinden beri Başbakan olamadı ve olamayacak.
 
Pişkinler, inanç farklılıklarını kaşıyandan da bu ülkede başbakan olmaz. Biz bu yolda farklı yürüyeceğiz.
 
Reyhanlı saldırısının hemen ardından büyüyen Türkiye'ye hemen bir başka tuzak kurdular. Sözümona bir sanatçı bir tweet attı. Bunun kim olduğunu biliyorsunuz ki... Mesele sadece Gezi Parkı değil, sen hala anlamadın mi? Eğer bu ülkede hukuk varsa sana bunun hesabını soracağız.
 
Reyhanlı saldırısının hemen ardından büyüyen Türkiye'ye hemen bir başka tuzak kurdular. Sözümona bir sanatçı bir tweet attı. Bunun kim olduğunu biliyorsunuz ki... Mesele sadece Gezi Parkı değil, sen hala anlamadın mı? Eğer bu ülkede hukuk varsa sana bunun hesabını soracağız. 
 
Neymiş mesele AK Parti iktidarını devirmek. Bunların hiçbirinin meselesi Gezi Parkı değil. Ankara'da yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var? Durakları yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var? Kamu araçlarını yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var. Pek az insan dışında bunların hiçbirinin meselesi Gezi Parkı değil, büyüyen Türkiye ile hesaplaşmaktı. Bunların meselesi kendi ülkelerinin büyümesini, güçlenmesini istemiyorlardı. 
 
Bunlar 17 gün boyunca tiyatro içinde töyatro sergilediler. Bir yanda Türk bayrağı ile dolaştılar bir yanda Türk bayrağı yaktılar. Her türlü pisliğin içinde güya çadırdan mescid yaptılar. Bir taraftan camide içki içtiler. Ulusalcıyız dediler, AKM üstündeki paçavralara göz yumdular.
 
Türk Bayrağı ile bölücülerin posteri yan yana. Hani siz ulusalcıydınız? 
 
Polis şiddetini ağzına sakız yapanlar kendi şiddetlerini uyguladılar. Polis, su biber gazı kullanır. AB'de bu böyledir. Hatta bazı ülkelerde kurşun sıkar. Benim polisim sabretti. Yeri geldi dayak yedi. 600'ü aşkın polisim yaralandı. Bunlar Türk polisi değil mi? ey ulusalcılar bu polise nasıl saldırdınız?
 
Bu millet bu tuzaklara eyvallah etmez. Bu millet kimin ne yaptığını, nerede durduğunu çok iyi biliyor. 
 
Biz milletçe bu oyunlara, bu tuzaklara düşmeyeceğiz. 76 milyona yönelik bu çirkin girişimler karşısında asla geri adım atmayacağız.
 
Siz bize emanet verdiniz. O emanet bizim şerefimizdir. Sizin emanetinizi yere düşürmeyeceğiz. Önce Allah sonra siz alabilirsiniz. Egemenlik milletindir. Milletin seçimiyle işbaşına gelmiş hükümete kimse kastedemez.
 
Hiçbir karanlık odak, hiçbir sermaye grubu, faiz lobisi bizi korkutamaz. Biz bu yola tıpkı merhum Menderes gibi, merhum Özal gibi, merhum Erbakan gibi kefenimizle çıktık.
 
10.5 yılda ekonomiyi 3 kattan fazla büyüttük. Sağlıkta, adalette, konutta, enerjide her alanda Türkiye'ye ilkleri yaşattık. Ankara'yı dünyanın en itibarlı başkenti konumuna yükselttik. Dünyanın her yerinde Türk bayrağı gıpta ile izleniyor. Dünyanın her yerinde Türkiye Cumhuriyeti pasaporu artık itibar görüyor. Türk Lirası artık değer ifade ediyor.
 
Çok daha fazla çalışacağız. Şunu buradan bir kez daha ilan ediyorum. Bu ülkede bizim nazarımızda hiçbir etnik kökenin diğerine üstünlüğü yoktur. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle... tüm etnik unsurlar bu ülkede biz beraberiz. Yunus gibi... Yaradılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Kimse kimseye üstünlük taslamasın. Alevinin sünniye, Sünninin Aleviye üstünlüğü yoktur. Ama bunu kaşıyanlar var. Bu oyuna ne olur gelmeyin.
 
Aynı musalladan kalkıyoruz. Musalla taşına Cumhurbaşkanı, Başbakan niyetine demiyor... Er kişi, hatun kişi niyetine diyor. İşte gerçek eşitlik orada. İşte biz oraya hazırlanıyor. Ey faiz lobisi sen de oraya gireceksin. Hiçbir şey alıp götüremeyeceksin.
 
Hala Gezi Parkı'nda olan var mı bilmiyorum. Olay yargı sürecinde hala orada durmanın bir anlamı yoktur. Değerli kardeşlerim bunun yanında bir şey söyledim. Yargı ne tür karar verir bilemem. Lehte de karar verse, halk oylaması neticesinde halk eğer 'Ben o parkı korumak suretiyle bir şehir müzesi istiyorum' derse yaparız. Halkımız ne karar verirse biz ona uyarız. Orada duran kardeşlerim varsa lütfen orayı terk etsinler. Çünkü orası tüm İstanbullularındır. Orası illegal örgütlerin değildir. Çok açık net söylüyorum, Taksim Meydan boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde artık bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir. Geldiler, kabul ettik. Kendilerine her şeyi söyledik. Bana söyledikleri, madem halk oylaması yapacaksınız, ne güzel dediler. Ama birilerinin orada direndiğini gördük."
 
TÖREN ÖNCESİ NOTLAR...
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşlara hitap edeceği platform kurulurken, platfomun arka fonunda "Büyük Oyunu Bozmaya Hadi Tarih Yazmaya" sloganı yer aldı.
 
Alanın hakim noktasına büyük bir Türk bayrağı, Atatürk ile Başbakan Erdoğan'ın posterleri yan yana asılırken, mitingi alanı da yoğun şeklide AK Parti bayraklarıyla süslendi.
 
Alana bakan binalara asılan "Bırak Tencereyi Tavayı Gel Gör Ankara'daki Havayı", "The World İs Wathcing The Realities Now"," İnönü'yü Park Yapalım Adını Çarşı Koyalım", "Son Sözü Çapulcular değil Aziz Milletimiz Söyler", "Kur'an, Bayrak ve Vatan, İşte Adam Gibi Adam" ve "Oy'un Büyük Türkiyem" afişleri dikkati çekti.
 
Yerli ve yabancı basının büyük ilgili gösterdiği mitingde yaklaşık 200 gazeteci görev aldı.
 
Bu arada Ankara Emniyet Müdürlüğünün Sincan genelinde geniş güvenlik önlemleri aldığı gözlendi. Alanda eğitimli köpekler eşliğinde bomba araması yapılırken, mitinge gelenlerin alana gireceği 3 yerde arama noktaları kuruldu. 
 
YABANCILARA ÖZEL DAVETİYE
AK Parti İstanbul Tanıtım Medya Birim Başkanlığı Twitter hesabından yabancı basın mensupları ve diğer katılımcılar için İngilizce davetiye yayınladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler