Çorum'la rekabet Çankırı'nın neyine!

Yılların öncesine dayanan Çankırı - Çorum rekabetinin "out", Çorum - Kastamonu rekabetinin "ın" olduğu günümüzde, konunun nedenlerini irdelemeye çalışmaya ne dersiniz!

Zamanında pulluğuna kaynak yaptırma adına Çorum'dan kalkarak Çankırı'ya gelen Anadolu insanı, bugün yaşadığı kentte 5 tane "beş yıldızlı" otele sahipse!

Ve bugün sadece geçen yıl (2010) Çorum ilindeki müze ve ören yerlerini ziyaret eden sayısı 113 bin'i bulmuşsa! (Bunun yaklaşık 34 bini yabancı)

Siz nasıl olur da, Çankırı'nın Çorum ile rekabet etmesini beklersiniz?

Yapmanız gereken tek şey, "Çorum" adını unutarak yerine hemen başka bir komşuyu koyma ihtiyacı hissedersiniz!

Bugün Kastamonu! Peki ya yarın?

Herhalde olsa olsa Tosya olur!

Sonra...

Belki Taşköprü,  belki de Osmancık!

İsterseniz, yine Çorum'a dönelim... Sanayideki gelişmeleri bir kenara bırakalım ve Çankırı - Çorum rekabetinde bugün gelinen ve açıkara Çorum'un önde olduğu konuyu irdeleyelim!

Turizm!

Her iki kentin ortak özelliği, Hitit, Roma ve Bizans dönemine ait yerleşim bölgelerine sahip olmaları.

Çorum'da ortaya çıkarılarak ziyarete açılan Yazılıkaya - Hattuşa örenyerinin gerek ülke gerekse dünya gündeminde aldığı mesafeye benzer bölgelerin Çankırı il sınırları içerisinde mevcut olmadığını kim söyleyebilir!

Böyle bir muhatap bulamayacağımıza göre, öldürücü soruyu sormaktan kaçınmayalım:

- Çankırı coğrafyası üzerinde benzer bir örenyerinin olmayışının altında yatan neden nedir?

Doğaldır ki, böylesi bir sorunun muhatabı başta bu işin uzmanlarına ait! Ancak "uzman" koltuğunda oturanların Çankırı ile ilgili turizm öngörüleri arasında ne yazık ki, camiden, türbeden başka bir seçenekleri yok!

Her ne kadar "tuz mağarası" deseler de, yıllardan bu yana mağaralara bir wc'yi bile çok gören zihniyetin hangi düşüncelerle bu seçeneği gündeme getirdiğini de tartışmak gerekir!

Özellikle 1950'lerden bu yana Çankırı bölgesinde, var olan Hitit, Roma ve Bizans kalıntıları başta bu şehri yönetenlerin, daha sonrasında da yerel yönetimlerinin (belediye + emniyet + jandarma) zaman zaman vurdumduymazlıkları, zaman zaman da "defineci" olarak adlandırılan şahıs ya da şahıslarla işbirliği içerisine girerek deyim yerindeyse "talan" edilmiştir ve şu saat itibariyle de bu talan devam etmektedir.

Bununla birlikte, şu ya da bu şekilde ortaya çıkarılan ancak nedense bir türlü yeterli düzeyde gündeme getirilmeyen Orta - Hüyük yeraltı şehri, Çankırı turizmi ile ilgili icraat yapanların ağızlarına almaktan çekindikleri somut bir olgu olarak karşımızda durmakta.

Sözün özü; Çankırı coğrafyasında birkaç binli yıllara dayanan tarihi doku ve günümüze kadar varlıklarını koruyarak gelmiş objeler kasıtlı bir şekilde öyle ya da böyle talan edilmekte...

İşin üzücü yanı, böylesi bir talana "dur" diyenin olmaması!

Hatta hatta bu talanı körükleyenlerin karşımızda yönetici olarak bulunmaları...

Çankırı'da hayat böylesi bir paradoksla devam ederken, Çorum ile kıyasıya bir rekabete girmenin anlamı olabilir mi?

Oturun oturduğunuz yerde...

Kim dedi sana biz Çorum'la rekabet ediyoruz diye!

Caba'yı koyduk ateşe... Az sonra önünüzde...

Güzel bir haftasonu diliyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
2 Yorum