Ethem Sarısülük davasında FLAŞ karar!

Ethem Sarısülük davasında FLAŞ karar!

Mahkeme heyeti çekildi.

Gezi eylemleri sırasında polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük Davası’nda Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti avukatların tarafsızlık itirazları üzerine çekilme kararı aldı.
 
Başkent'teki Gezi olayları sırasında Ethem Sarısülük’ü başından vurarak ölümüne neden olan polis memuru Ahmet Ş.’nin yargılanmasına Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Davada Sarısülük ailesini çok sayıda avukat temsil ediyor.
 
Sanık polis Ahmet Ş., telekonferans sistemiyle ifade verdi. Duruşmada ilk olarak sanık Ahmet Ş.'nin kimlik tespiti yapıldı.
 
Sarısülük ailesinin avukatları "Sanığın gerçek sanık olduğunu nereden bilelim. Dosyada sanığın fotoğrafı ve kimliği bile yok. Sanık farklı bir TC numarası verdi. Oradaki sanığın gerçek sanık olup olmadığını bilmiyoruz. Fotoğrafını istiyoruz. Doğru kimlik tespiti yapılmıyor" sözleriyle bu tespite itiraz ettiler.
 
Mahkeme itirazı yerinde bularak kişinin kimlik tespiti için Şanlıurfa’dan fotoğrafının da bulunduğu kimlik tespit tutanağını istemeye karar verdi.
 
SANIK POLİS YİNE PERUK VE GÖZLÜKLÜ
Ahmet Ş.’nin yine peruk ve gözlük takarak ifade verdiği görüldü. Avukatların, kimlik tespitine engel olduğunu da belirterek bu duruma yaptıkları itiraz reddedildi.
 
Müşteki avukatlarından Murat Yılmaz, duruşma salonundaki güvenlik görevlilerinin silahlarının bulunduğunu belirterek, güvenlik güçlerinin silahlarını çıkarmalarını talep etti.
 
Mahkeme Başkanı Afak İlleez, bu talebi dikkate almayarak, iddianamenin okunmasına geçileceğini söyledi.
 
Avukat Yılmaz'ın, ısrarı üzerine Başkan İlleez, iddianamenin okunması aşamasına geçildiğini tekrarladı ancak tepkilerin ardından talep tutanağa geçirildi. Talebe ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Şahin, güvenlik görevlilerinin duruşma salonundaki herkesin güvenliğini sağlamakla görevli olduğunu, mahkemenin de görevlileri, güvenliği sağlamak adına çağırdığını ifade ederek, duruşma salonundaki güvenlik görevlilerinin silahlarını çıkarması talebinin reddini istedi.
 
SANIK POLİS: İÇİMDEN 'İŞİM BİTTİ' DEDİM
Sanık polis Ahmet Ş. "Yazılı savunmamı mahkemeye sunuyorum. İddianamedeki beyanımı kabul ediyorum.Sözlü savunma yapmayacağım" dedi.
 
Polis Ahmet Ş. savunmasında, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde 2011'de görev yapmaya başladığını, olay günü kalkancı olarak görev yaptığını, Güvenpark'ta havuz başına gittiklerini ifade etti. Gruptaki diğer polislerin kalkancıların arkasında konuşlandığını belirten Ahmet Ş. çeşitli yerlerden üzerlerine taş, demir bilye ve torpil atılmaya başlandığını söyledi.
 
Bunu gören Güvenpark'taki grubun da polise saldırmaya başladığını savunan Ahmet Ş., şöyle konuştu:
 
"Bazıları kalabalığı tahrik edip, bize saldırtmaya çalışıyordu. Sapanla demir bilye atanlar da vardı. Kalkanı başımıza taş gelmemesi ve arkadaki grubu korumak için tutmaya çalışıyorduk. Ellerindeki flama ve sopalarla da vuruyorlardı. Göstericilerle aramızdaki mesafe iyice azaldı. Yakın mesafeden saldırılar devam ederken bir yandan geri çekilmeye çalışıyorduk. Beton koltuklar çekilmemize engel oldu. Polislerin bir kısmı yere düştü. Bazı arkadaşlarımız da kalkanları düşürdü. Yere düşen polislere saldırıldı. Kalkancılar olarak arkamızdaki grup çekildikten sonra biz de parktan en son çıkmaya çalıştık. Her yönden saldırılarını sürdürdüler. Parkla kaldırım arasında yaklaşık yarım metre yükseklik farkı vardı. Elimdeki kalkan parkın içine düştü, ben de parkın dışına sırt üstü düştüm. Bir göstericinin hamle yaptığını gördüm. Yerdeyken göstericilerin beni öldüreceğini sandım, içimden 'işim bitti' dedim. Bir an önce oradan kaçmak için hamle yaptım. Bir göstericiye tekmeyle vurdum. Vurmasaydım o yanıma gelerek, diğer grubun beni linç etmesini sağlayabilirdi. O sırada diğer göstericilerin üzerime gelerek, taş atmaya çalıştıklarını gördüm. Yerden kalkarken korkuyla silahımı çektim. Kaçma fırsatı yaratmak için tabancamın namlusuna mermi sürdüm. Amacım uyarı ateşi yapmaktı. Bir taraftan uyarı amacıyla ateş ederken, bir yandan da gösterici gruptan kaçmaya çalışıyordum. Üç el ateş ettim, sonra da uzaklaştım."
 
''16 GÜN RAPOR ALDIM''
Ahmet Ş., kaçtığı sırada da kendisine taş atıldığını öne sürerek, ateş ettiği sırada birinin yaralandığını fark etmediğini söyledi.
      
Çalışma arkadaşlarının, yaralandığı için ambulans çağırdığını anlatan Ahmet Ş., saat 22.00'ye kadar hastanede kaldığını, 16 gün de istirahat aldığını söyledi.
 
''HAVAYA ATEŞ ETMESEYDİM BENİ LİNÇ EDECEKLERDİ''
Ahmet Ş., "Hedef alarak ateş etmedim. Havaya ateş etmeseydim göstericiler beni linç edecekti" ifadesini kullandı.
 
''ÖLÜMÜNE NEDEN OLANLAR BANA TAŞ ATANLARDIR''
Ahmet Ş., "Olay sırasında kanunun bana tanıdığı silah kullanma yetkisinin doğduğu kanaatindeyim. Ethem Sarısülük hayatını kaybettiği için üzgünüm. Maktulün ölümünde benim hiçbir kusurum ve hatam yoktur. Maktulün ölümüne sebep verenler havaya ateş ederken bana taş atanlar ve saldıranlardır" diye konuştu.
      
SANIK AVUKATI: LİNÇ ETMEK İSTEYEN VARSA AYNAYA BAKSIN
Ahmet Ş.'nin  avukatlarından Uğur Ceyhan, müvekkilinin savunmasına katıldıklarını bildirdi.
      
Sanık ifadesinin vekili olmadan alınamayacağını söyleyen Ceyhan, sanıkların, hakkındaki hüküm kesinleşene kadar masum olduğunu belirtti.
      
Savunma yapma haklarının daha önce engellendiğini iddia eden Ceyhan, salondan yönelen tepkilerin ardından, "Suçlamak isteyen varsa, linç etmek isteyen varsa, aynaya baksınlar" dedi.
      
Bu söz üzerine salonda gerginlik yaşandı.
 
SARISÜLÜK AİLESİNİN AVUKATI: SANIK POLİS
EVDE YATIYORDUM DİYOR AMA TUTANAKTA İMZASI VAR
Müdahil avukatlarından Yılmaz, mahkemeye, sanığın da arasında bulunduğu 40 polis tarafından imzalandığını söylediği bir tutanak sunarak, tutanakta imzasının olup olmadığının Ahmet Ş.'den sorulmasını istedi.
      
Şanlıurfa'da olması nedeniyle tutanağın gösterilememesi üzerine Yılmaz, "Gördüğünüz gibi yargılama tıkandı" ifadesini kullandı.
      
Sarısülük'ün vurulmasından bir gün sonra tutulduğunu bildirdiği tutanağı okuyan Yılmaz, "Ahmet Ş.'nin evde yattığını söylediği sırada tutulan tutanakta imzasının bulunduğunu" kaydetti. Bunu AİHM'ye taşıyacaklarını bildiren Yılmaz, "Sanığa savunmasının ardından bu belgenin sorulması gerekirdi. Belge dosyada olmasına rağmen siz bu belgenin farkında değilsiniz" dedi.
      
SANIK POLİS 'HATIRLAMIYORUM' DEDİ SUSMA HAKKINI KULLANDI
Yılmaz, beyanının ardından Ahmet Ş.'ye, "Tutanağı nerede, ne zaman imzaladığı, tutanağı kimin getirdiği, okumadan mı imza attığı" gibi bir dizi soru yöneltti.
      
Sorulara çoğunlukla, "olayın üzerinden çok zaman geçmesi nedeniyle hatırlamadığı" karşılığını veren Ahmet Ş., birkaç soru üzerine "susma hakkını" kullanacağını bildirdi.
      
Bunun üzerine Yılmaz, şu anda akıl sağlığının yerinde olup olmadığını sordu.
      
Ahmet Ş., "Olayı yaşadığım günlerde yoğun bir korku olmuştu, ama şu an sağlıklıyım" dedi.
      
Yılmaz'ın bir başka sorusuna Ahmet Ş., Sarısülük'ün ölümüyle sonuçlanan olayları hatırladığını, ancak evrakla ilgili bir şey hatırlamadığı cevabını verdi.
      
Ahmet Ş., evraka ilişkin başka sorular üzerine de "Avukat Bey çok detay soruyorsunuz. Ben size 6 ay önce, şu gün kimle yemek yediniz diye sorsam hatırlar mısınız?" dedi.
      
Avukat Yılmaz, evrakla ilgili polis amirleri hakkında görevlerini yapmadıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduklarını, ancak takipsizlik kararı verildiğini bildirdi.
      
MAHKEME HEYETİ ÇEKİLME KARARI ALDI
Mahkeme heyeti, avukatların tarafsızlık itirazları üzerine dosyadan çekilme kararı aldı. Dosya bir üst mahkeme olan 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
 
Sarısülük'ün ölümüne ilişkin polis memuru Ahmet Şahbaz hakkındaki davada verilen öğle arasının ardından Mahkeme Başkanı Afak İlleez, ilk celsede meydana gelen arbede nedeniyle duruşmanın ertelendiğini, ikinci duruşmada sanığın savunmasının telekonferansla alınmasına yönelik itirazlar ve mahkemenin adil olmadığı yönünde beyanlar ileri sürüldüğünü, bu duruşmada da sanığın yargılanmasıyla ilgili beyanlar söz konusu olduğunu ifade etti.
      
Bu celsede de mahkemeye yönelik eleştirilerde bulunulduğu, mahkemenin rengini belli ettiğinin dile getirildiğini kaydeden İlleez, mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürecek olunması dolayısıyla Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 30/2. maddesi uyarınca "yargılamadan çekinme" kararı verdiklerini bildirdi.
      
Mahkeme heyetinin bu kararını, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirecek.
      
CMK'ya göre, "çekinme kararının" yerinde olduğuna karar verilmesi durumunda davaya bir başka heyet veya mahkeme bakacak.
 
İLGİLİ KANUN MADDESİ ŞÖYLE:
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 30 / 2 maddesinde tarafsızlık uyarısı şöyle yer alıyor:
''Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir.''
 
VEKİLLER DE DURUŞMAYI TAKİP ETTİ
Duruşmayı CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve HDP Genel Başkan Yardımcısı Ertuğrul Kürkçü'nün de arasında bulunduğu çok sayıda kişi takip etti.
 
CHP MİLLETVEKİLİ TANAL İLE POLİS ARASINDA ARBEDE YAŞANDI
Duruşmanın ardından adliye dışına çıkan CHP Milletvekili Mahmut Tanal ile çevik kuvvet polisleri arasında arbede yaşandı Gerginlik polis müdürlerinin araya girmesiyle son buldu.
 
Olayın ardından açıklama yapan Milletvekili Tanal, “Polise vatandaşa niye bu kadar kaba davranıyorsun diye sordum beni arkadan çekerek itekleyerek tartakladılar. Polisin milletvekiline yaptığı hadise bu ise vatandaşa neler yapılıyor onu siz hesaplayın” dedi.
 
YOLLAR TRAFİĞE KAPATILDI
Ankara Adliyesi etrafında geniş güvenlik önlemleri alındı, bölgedeki bazı yollar trafiğe kapatıldı. Adliyeye geliş yollarında kimlik ve üst araması yapılıyor. Gelenler duruşma salonuna sığmadığı için adliye koridorlarında da yığılmalar oldu. Duruşma salonunda güvenliği ailenin talebi üzerine jandarma sağlıyor.
 
ŞANLIURFA'DA ADLİYEDE YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ
Şanlıurfa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde telekonferans sistemi kuruldu. Kurulan sistemle Ankara’daki duruşmaya bağlanan polis memuru için adliye içinde ve çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Sarısülük’ü öldürmekle yargılanan polis memuru, sabah erken saatlerinde sivil bir minibüsle adliyenin arka kapısından içeri alındı.
 
ADLİYE DIŞINDA EYLEM
Şanlıurfa’da görülen davayla ilgili çeşitli sivil toplum örgütlerince kurulan Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri adliye önünde protesto için basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan İnsan Hakları Derneği Başkanı Cemal Babaoğlu, adil bir karar verilmesini beklediklerini ifade ederek, "Yargı hiç kimsenin etkisi altında kalmadan özgür iradesiyle bu dava hakkında karar vermesi gerekiyor" dedi.
 
SANIK POLİSE 5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
15 sayfalık iddianamede polis memuru Ahmet Ş. hakkında 1 yıl 4 aydan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede polis memuru Ahmet Ş.’nin 'Meşru savunmada sınırın aşılması suretiyle öldürmek' suçundan hazırlanan iddianamede, 'meşru savunma sınırını kasten aştığının söylenemeyeceği, sınırın kasıt olmaksızın aşıldığı' kaydedildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler