Önder Aytaç'ın analizi gündeme bomba gibi düşecek.
 
Güvenlik uzmanı ve Taraf yazarı Emre Uslu'nun Ankara'da gerçekleşen patlamaya ilişkin çok ilginç bir bilgiye sahip olduğunu ancak bu bilgiyi yazamayacağını açıklamasının üzerinden çok geçmeden Önder Aytaç, Uslu'nun özenle saklamak istediği bilgileri açıkladı.
 
Önder Aytaç: "O bomba çok ünlü bir polisin evinin kapısında patladı. eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in. Üstelik Akyürek'in kızı da bu korkunç saldırıda yaralandı"
 
SALDIRI AKYÜREK'İ HEDEF ALDI!
Aytaç, ele alınan konunun net ve anlaşılır olması için maddeler halinde yazılması gerektiğini belirterek analizinde çarpıcı yorumlarını sıraladı.
 
İşte medyafaresi'nde yayımlanan o çarpıcı analiz:
 
ANKARA BOMBASI RAMAZAN AKYÜREK’E SALDIRI (MI?)
’EMNİYET’SİZLEŞTİRME OPERASYONU MU?
 
Ele alınan konunun net ve anlaşılır olması bağlamında, maddeler halinde yazılmasında yarar var. Şöyle ki;
 
1. Yapılan Ankara’daki saldırı sıradan ve basit bir saldırı değil. Hrant Dink ile ilgili mahkemenin verdiği karar ve davayı birleştirmesi ile ilgili kodlamayı da bu bağlamda okumakta yarar var.
 
2. Saldırının yapıldığı yerde hedef Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı (İDB) Ramazan Akyürek.
 
3. Ramazan Akyürek polis. Ramazan Akyürek Başbakan’a canı gönülden bağlı. Ramazan Akyürek Türkiye’deki başarılı operasyonlara dönük istihbarati bilginin % 87’sini toplayan İDB’nın en tepesindeki yöneticiliğini yıllarca yaptı.
 
4. Akyürek, Beşir Atalay’ın görevden aldığı, yapılan bu haksız idari işleme karşı idare mahkemesine açtığı davayı kazanmasına rağmen, Başbakan Erdoğan’a olan saygı, sevgi ve bağlılığından dolayı, İDB’na geri dönmedi ve dilekçe vererek bu hakkından feragat etti.
 
5. Ramazan Akyürek’i İDB görevinden alanlarla, İstanbul da istihbarattan sorumlu emniyet müdür yardımcısı Ali Fuat Yılmazer’in görevine -her ne gerekçe ile olursa olsun alınmasını gerçekleştirenler-, Ramazan Akyürek merkezli dünkü saldırıyı görünce, eminim eğer vicdanları varsa bir sızlama hissetmişlerdir. Eski emniyetçilerin de, Aydınlık grubunun da, Oda TV’nin de, PKK’nin de, derin devlet uzantılarının da saldırı merkezine oturttukları bir isim olan Akyürek’e acaba AKP içindeki bir kısım kimseler de ayni şekil de acaba onu etkisizleştirerek, aynı davaya mı hizmet ediyorlar?
 
6. Ramazan Akyürek’in kızı da ciddi anlamada terör saldırısı sonrasında yaralananlardan. Bacaklarında dikişler, kafasında da operasyondan izler var.
 
7. MİT Müsteşarı dostum Hakan Fidan’a sahip çıkmasının zekatını (1/40) bile eğer birileri Ramazan Akyürek’ten esirgiyorlarsa, ya da eğer Hakan Fidan’ın evinin önünde bir bomba patlayacak ve kızı yaralanacak olsa, onunla ilgili yapacakları çalışmaların zekatını bile Ramazan Akyürek’e göstermiyorlarsa, vallahide, billahide, tallahide bence vebal altında kalırlar. Ve bütünüyle Anadolu insanlarının cansiper sizin için çalışmalarını geri çekmesine neden olurlar diyeceğim ama Başbakanımıza olan sevgim, saygım ve muhabbetim bunu söylememe engel oluyor.
 
8. Bu vebal Emniyet Genel Müdürü içinde, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı içinde, İçişleri Bakanı için de, Başbakan Yardımcısı olan eski İçişleri Bakanı için de fazlasıyla geçerli…
 
9. MİT-PKK görüşmesini her kim sızdırmışsa, Ramazan Akyürek’e saldırıyı düzenleyenlerde onlar.
 
10. MİT’in içinde re-organizasyona gidilmesini istemeyenler (Milli PKK), Oslo görüşmesinin terörist tarafları (Derin PKK) ve beyaz Türk (yerli İsrailliler) denilen yapılar, ortaklaşa Türkiye’yi karıştırmak için adım atıyorlar. Bunların ortak düşmanları ise Hakan Fidan ve Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti. Ne pahasına olursa olsun, bu iktidarın yıpratılması ve görev yapamaz duruma getirilmesi arzulanıyor.
 
11. Gariban miliyetçi-Müslüman Türkün çocuğunu Mehmetçik olarak şehit edenler de, gariban Müslüman Kürt’ün çocuğunu da kandırıp dağa çıkaran ve orada öldürtenler, aynı bedenin farklı elleri. Kürtlerin içindeki PKK de, Türklerin içinde ki Ergenekon da aynı yolda yürüyen ve statükonun devamı olan yapılar. Bunlar terörün devam etmesini ve vesayetin sürekliliğini istiyorlar.
 
12. Adanalı Ramazan Akyürek gibi canla başla ülkesinin daha iyi konuma gelmesi için çalışan yüz binlerce esnaf, kaymakam, asker, MİT’çi, polis, öğretmen, doktor, iş adamı, hakim, savcı, öğretim üyesi, mühendis, memur  gibi kişilerden yalnızca bir tanesi. Ben bunlara ’Anadolu kaplanları’ diyebilirim.  Bunlar; teröre çocuklarını, eşlerini kendi özel hayatlarını feda etmelerine rağmen, birileri tarafından hala yaptıkları çalışmalar bağlamında takdir edilmiyorlarsa, bunu hala taktir etmeyenler içinde, Allah göstermesin ama Adanan Menderes gibi veya Muhsin Yazıcıoğlu gibi olurlar mı diye çok endişeleniyor ve böyle olmaması için de çok çok çok dua ediyorum. Çünkü siz Anadolu insanı için bir umut, ’medeniyetler çatışmasının’ olmaması için de dünyayi huzur içinde yaşatacak bir barış adacığı olmak zorundasınız...
 
13. Son söz de Başbakan Erdoğan’a ‘gururlanma Padişahım senden büyük Allah var’ söylemini size de eminim hatırlatan birileri oluyordur. Evet siz, bu ülkenin gördüğü ve Anadolu insanı ile bütünleşmiş en iyi, en inanmış, en candan, en içten, en sevimli, en Anadolu kokan bir başbakansınız. Ama sizin çok yakın çevrenizde olanların, ‘öteki’ muamelesi yaptığı birileri olmasaydı ve bu insanlar sizin partililerinizden çok daha fazla, canla başla AKP için çalışmamış olsalardı, vallahide – billahide - tallahide siz de ’derinlere’ karşı belki de ’nal topluyor’ olur muydunuz?
 
14. Çünkü durum sadece belediyecilik kültürü ve kendi zenginini oluşturmanın da ötesinde, derin devletin kodlarını yılların birikimi ve çilesini içinde volkan gibi patlasada hazmederek ve çok fiili ve kavli dua ederek okumak ile alakalı…
 
15. Geçmiş olsun Ramazan Akyürek, sen Anadolu insanı olarak bizim gönlümüzde taht kurdun ve kızınıza da Allah acil şifalar versin efendim…