"Sayın Editör;

 

TOBB Ortaokulu ve Dr. Refik Saydam İlkokulu’nda birer öğrencisi olan bir veliyim. Bu okullarda yaşanan sıkıntıların dile getirilmesinin sorunların çözümü noktasında faydalı olacağı düşüncesiyle bu mesajı size gönderiyorum.

 

Bilindiği üzere TOBB Ortaokulu'’nun binası geçen sene eğitim öğretim döneminin başında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltılmış, ancak binanın yıkımı yaşanan bürokratik sıkıntılardan dolayı bu yaz sonuna kadar uzamıştır. Geçen sene başlayan ve bu dönemde de devam eden ikili öğretim (sabahçı-öğlenci) uygulaması bizleri tam manasıyla çileden çıkarmaktadır.

 

Geçen sene yaşanan sıkıntıların ardından yeni eğitim öğretim döneminde; Şu anda Gazi Anadolu Lisesi’'nin eğitime devam ettiği binanın TOBB Ortaokulu'na devredilerek sorunun çözüleceği, Gazi Anadolu Lisesi’'nin de şu anda çoğu sınıfı boş olan Tophane İlkokuluna taşınacağı, en azından Dr. Refik Saydam İlkokulu öğrencilerinin sorun yaşamayacağı, geçen dönem sonunda yetkililer tarafından dile getirilmiş olmasına rağmen bir Vali Yardımcısının çocuğunun Gazi Anadolu Lisesi’'nde okuyor olması nedeniyle bu Vali Yardımcısının ve Valiliğimizin sihirli eli devreye girerek bu uygulamadan vazgeçilmiştir. Sorarım size; 1 mi daha çoktur, yoksa bu iki okuldaki 1300 öğrenci mi, ya da Gazi Anadolu'’daki 300 öğrenci mi daha çoktur? Yoksa 1300 öğrenci mi. El-İnsaf….

 

Bu da yetmezmiş gibi geçen dönemki uygulamanın tam tersine ortaokul sabahtan, ilkokul öğleden sonra eğitim verecektir. Bugünlerde akşam 18.30’'da hava kararmıyor ama 1-2 ay sonra ufacık çocuklar yatsıdan sonra okuldan çıkacaklar. Ortaokul öğrencileri geçen yıl iyi kötü idare ediyor, en azından kendileri gidip gelebiliyorlardı. Dün akşam saat 18.10’'da okulun bahçesindeki velileri bir görseydiniz her halde bu okul yeni hizmete girmiş de resmi açılışı yapılıyor, bu insanlar da törene katılıyorlarmış gibi bir kalabalık vardı. Bundan daha vahimi okul idarecileri –bir yerde haklı olarak -siz girerseniz bu kadar kişi okul içerisine girmek isteyecektir-’ diyerek velileri okula almak istemiyor. Özellikle 1. sınıf öğrencilerinin velileri de çocuğumu bulamıyorum diye okul binası içerisinde girmek istiyor, neredeyse velilerle idareciler kavga edecekler. Şimdi bile öğrenci ve veliler böyle sıkıntı yaşıyorlar. Kaldı ki hava kararınca durum nasıl olacak bunu düşünmek bile istemiyorum.

 

Bu konuda hiçbir suçu günahı olmayan okul idaresiyle veliler karşı karşıya bırakılıyor. Ama maalesef her şeyde olduğu gibi bu konuda da beceriksizlikleri ortaya çıkan İLGİSİZ ilgililerin hiç birisi ortada yok. Sözde İlköğretim Haftası açılışı için Ünür Beldesindeki okulda yapılan törende gövde gösterisi yapıyorlar. Neymiş en uç noktadaki okullarımızın yanındalarmış. Efendiler… bırakın tribüne oynamayı… önce burnunuzun ucundaki sorunları halledin. Eğer biraz samimi iseniz ve azıcık bir insafınız varsa gelin bu akşam da bu töreni Dr. Refik Saydam İlkokulu bahçesinde yapın. Ama yok. Beylerde vatandaşın sıkıntısını dinleyecek kadar cesaret yok. Onlar sadece etraflarındaki yalakaların yönlendirdiği sorunsuz yerlerde görünürler. Sıkıntılı yerlerin yakınından bile geçmezler.

 

Her şey bir yana. Şu binayı bir an önce yıkın da yenisini mi yapıyorsunuz ne yapacaksanız yapın. Ama o da yok kardeşim. Neymiş mahkeme süreci devam ediyormuş da bir şey yapamıyorlarmış. Be kardeşim siz önünüze gelen hayırsever vatandaşın yapacağı yardımla yapılacak okulu bile beceremediniz. Ne denebilir ki.

 

Dedim ya her konudaki beceriksizlikler bu alanda da devam ediyor. 8 ayda binayı ancak yıkabildiler. Her halde 3-4 senede de ancak yaparlar.

 

Söylenebilecek iki şey var.

 

Birincisi El-İnsaf be kardeşim.

 

İkincisi de bizlere bu şekilde sıkıntı yaşatan BECERİKSİZ ve İLGİSİZ ilgililere hakkımı helal etmiyor ve onları ALLAH'’a havale ediyorum. Allah onları nasıl biliyorsa öyle yapsın. Bulundukları makamların hakkını veremeyen kişileri bir an önce başımızdan defetsin İNŞALLAH.

 

Konunun gündemde tutulması hususunda ilginizi bekler, saygılar sunarım."