İstenmeyen şehir; Çankırı

Yıllardır doğruları anlatmaya çalıştık. Doğruları kendilerini yıpratma yöntemi olarak kullanıldığını ileri sürdüler. Kurumlara ve kişilere yönelik saldırı olarak değerlendirdiler. Şehrin ilbayından köydeki muhtarına kadar, eleştiriyi kimse kendileri için samimi bir uyarı olduğunu asla değerlendirmediler.

Türkiye genelinde Çankırı en geri kalmış şehirlerden/kasabalardan biri. Öğrenciler arasında yapılan bir anket sonucunda gençlerin en düşük memnuniyet anketinde değerlendirdikleri sıralamada Çankırı’nın yeri nerededir dersiniz? Sonda gelen 10 şehir arasında yer alıyor. İstenmeyen, yaşamak için uygun olmayan bir şehir olarak belirtiliyor.

Öğrenci dostu ve istenmeyen şehir sıralamasında Eskişehir başta olmak üzere en yüksek memnuniyette olan illerin başında geliyor ve memnuniyet oranı yüzde 90. Eskişehir’i daha düşük puanlarla Antalya, Aydın, Çanakkale, Muğla, Tekirdağ, İzmir, Edirne, Isparta ve Bursa illeri takip ediyor.

En düşük memnuniyet yani öğrencinin memnun olmadığı, istenmeyen şehirler arasında ilk 12 şehrin sıralaması ise şöyle:

En düşük memnuniyet sırasını başını 33 puanla Hakkari çekiyor. Hakkari’nin bir üstündeki sıralama ise şöyle: Bingöl, Şırnak, Muş, Yozgat, Bitlis, Bayburt, Kilis, Iğdır, Ağrı, Çankırı, Aksaray takip ediyor. % 45 memnuniyetsizlik oranı ile Çankırı 11. sırada yer alıyor.  81 il içinde sondan 11'inci. Şırnak, Bayburt, Kilis, Iğdır ve Aksaray ilçe iken yakın zamanda il yapıldı. Bu iller için memnuniyetsizlik tercihini dipte olması anlaşılabilir. Terör nedeniyle sosyal hayatın kısıtlılığı bakımından Hakkari, Bingöl, Muş, Bitlis ve Ağrı bir dereceye kadar hoş görülebilir. Peki hiç bir terör olayının yaşanmadığı % 38 memnuniyetle ve % 45 memnuniyetle Çankırı, Yozgat ve Bayburt’a ne oluyor?.

Olaya sosyal ve siyasi açıdan baktığımızda Çankırı, Bayburt, Yozgat son 16 yıldır yerel ve genelde mevcut siyasi iktidara en yüksek oy veren ve öğrenciler tarafından istenmeyen iller arasındadır. Sosyo politik tercihler bu illerin bağnazlığında ortaya koymaktadır. Ayrıca yönetsel olarak dinci kadrolar şehirlerin çağdaş gelişmesine izin vermemektedir. Bu bağlamda gençlere, öğrencilere hitap edecek çağdaş mekanlar, kültürel faaliyet alanları bulunmamaktadır. İletişim çağını kavramış gençlerin bağnazlar, kültürel alt yapısı olmayan illeri tercih etmemeleri ise gayet doğaldır. Şehirler öğrencilere hiç bir şey vermezken, onlardan çok şey alıp götürmekteler. Çankırı’da gençlerin sokak müzisyenliği yaptığı veya resim yaptığı bir sokak var mıdır. Sinema, tiyatro, iş atölyeleri, alt yapısı olan mesire yerleri, eğlence parkları, ayrıca kendilerini özgürce ifade edecekleri ortam var mıdır.  Sosyal mekan ve tesislerden yoksun, tutucu bir ili elbette ki öğrenci tercih etmeyecektir, etmiyor da. 

Yerel yönetim üniversite faktörü: Öğrenciler için üniversitenin bulunduğu kentin sosyal, alt ve kültürel yapısı kadar üniversitenin verdiği eğitimin kalite ve kantitesi de çok önemlidir. Öğrenci neye bakacaktır ? Önce kentin sosyo kültürel açıdan yaşanabilir olmasına, üniversitenin prestijine,  sunduğu sosyal olanaklara bakacaktır. Bunların varlığına inanıyorum derse tercih edecektir. Ayrıca ulaşım kolay mı, barınma, yurtta kalma, ev kiralama zorlukları yaşanmakta mıdır sorularının  yanıtını arayacaktır. Maalesef Çankırı bu konularda kifayetsiz ve yok mertebesinde  yetersizi kalmaktadır. Öğrencilerin kentte kendilerini güvende hissetmeleri, eğlence ve spor olanakları, şehir esnafın, halkın ve eşrafın öğrenciye olumlu bakması, yardımcı olması, halkın öğrenciyi benimsemesi gibi kriterler Çankırı’da sorgulanır durumdadır. Çankırı önce şuna karar vermek zorunda bir üniversite şehrimizi olacak yoksa istemezük mü diyecek?.

Üniversitenin ve kadroların oluşumuna gelince. Çankırı Üniversitesi ilçelerden bile daha sonra kurulmuş üniversitelerden biridir. Yani sondan iteleme ile genel siyasi politikanın uygulaması sonucunda ortaya çıkmıştır. Üniversitenin fiziki mekanının kentin gelişimine uygun bir yerde olmayışı, öğretim elemanı olarak dil bile bilmeyenlere kadro verilmesi, daha sonra unvan verilmesi çok yazıldı ve tartışıldı. Bir de şu unutulmamalıdır ki üniversitenin fiziki kuruluşunu ve kadrolaşmasını sağlayanların FETÖ'den dolayı soruşturmaya uğraması, üniversitenin bilimsel kadroları üzerinde tartışma yaratmıştır. Liyakat sorunu vardır. Aradan geçen bunca yıla rağmen bırakın dünya çapında, Türkiye üniversiteleri arasında araştırma ve innoviasyonda ses getirdiği duyulmuş mudur? Üniversite konusu oldukça kabarık bir dosya. Bu bağlamda üniversiteyi burada yıpratmamak için gündeme getirilmiyor, üniversiteyi eleştirmek Çankırı’ya zarar verir endişesi taşınıyor. Özellikle bu cümleyi vurgulamak isterim.

Umarız bu yazımız üniversitenin bilimsel çalışmalarını kamuoyuna yansıtmaya vesile olur. Kaliteli ve aranır bir üniversite ve kent yaşamına hız verir. Aynı şekilde çok katlı bina yaparak şehrin dokusunu ve yeşil alanlarını, doğasını bozan yerel yönetimin sineması, tiyatrosu, kitapevleri öğrencilerin sosyal aktivitelerini sergilediği alanlar, mahalle baskısının olmadığı barış ve dayanışmanın olduğu, modern ve çağdaş Çankırı ve Çankırılılar'a çok mu görülüyor?

YÖNETİM ÜZERİNE SEÇME SÖZLER
VICTOR HUGO: Kendisini yönetemeyen, başkasının emri altında yaşamaya mahkumdur.
J.J. ROUSSEAU: Kendini  daima iyi yöneten toplum, yönetilmeye ihtiyaç göstermez.
RUSSY: Kendinizi yönetirken kafanızı, başkalarını yönetirken kalbinizi kullanın.
GOETHE: Kendi kendimizi yönetmeyi öğreten, yönetim en iyi yönetimdir
İMAMI ŞAFİ: İnsanları sevk-ü idare etmek hayvanları idare etmekten daha zordur.
BEYDABA: Yönetimin en kötüsü suçsuzu korkutandır
ANONİM: Her ülke layık olduğu yönetimle yönetilir
JOSEP DO MAİSTRE: Her memleketin hak ettiği bir yönetimi vardır
HERBERT SOENCER: Bir ülkenin en iyi yönetim şekli cumhuriyettir. Bunun ilk şartı eleman yetiştirmektir.

Dilimiz sürçtü ise affola...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.