Kabataş yalanıyla seçim hesapları

Kabataş yalanıyla seçim hesapları

Gezi Parkı eylemleri sırasında yaşandığı iddia edilen ünlü “Kabataş Skandalı”nın komplo olduğu, 20 aylık soruşturmanın sonucunda netleşti.

TARAF gazetesinde Hüseyin Özay'ın haberine göre; İki ayrı savcı, yüzlerce emniyet mensubu, dönemin Başbakanlık danışmanları, “yandaş gazetecilerin” bizzat iştirak ettiği soruşturma soncunda, skandalın yaşandığına yönelik tek bir bilgi, belge ve görgü tanığı bulunamadı.

Kabataş olaylarının baş mimarı olarak anılan Star gazetesi eski yazarı Elif Çakır’ın avukatı Fidel Okan’ın açıklamaları, skandalın yeniden gündeme gelmesine neden oldu. AKP’li Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu, Gezi eylemlerinin başladığı 1 Haziran 2013 tarihinde, Kabataş’ta üzerleri çıplak 70 ile 100 erkeğin kendisine saldırdığını iddia etmişti. Develioğlu ayrıca, saldırganların üzerine idrarlarını yaptıklarını, yanında bulunan bebeği de darp ettiklerini öne sürmüştü. Olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Gezi eylemlerinin hemen ardından soruşturma başlattı. Soruşturma 2013 yılının Haziran ayından bu yana devam ediyor. Olayın doğruluğuna yönelik tek bir bilgi ve belgeye ulaşılamadı. Tam aksine, elde edilen bilgiler ve belgeler, Kabataş skandalının komplo olduğunu işaret etti.

GELİNİN DAVRANIŞLARI ŞÜPHELİ
Kabataş iddialarını çürüten beş ayrı “delil” şöyle: “Bölgedeki mobese kayıtları ve Kabataş’a çıkan tüm yollardaki güvenlik kamerası görüntüleri izlendi. Görüntülerde iddia edildiği gibi yarı çıplak, deri giyimli kalabalık bir gruba rastlanılmadı. Şikayetçi Zehra Develioğlu’nun Kabataş’a geliş anından ayrılış anına kadar olan tüm mobese görüntüleri tarandı. Görüntülerde Develioğlu’nun saldırıya uğradığına yönelik bir bulguya ulaşılamadı. Develioğlu’nun olaydan sonra bayıldığı ve üstü başı dağınık halde uyanıp, bebeğini yerde bulduğu şeklindeki beyanı da görüntülerle doğrulanmadı. Develioğlu’nun Kabataş’ta bulunduğu tüm süre boyunca bebek arabasının başında bulunduğu, aynı şekilde bebeğinin bebek arabasında bulunduğu belirlendi. Olay psikolojik ve sosyolojik yönleriyle de masaya yatırıldı. 70-100 erkeğin saldırdığını iddia eden Develioğlu’nun, eşi ile karşılaşmasının çok normal olduğu görüldü. Yani saldırıya uğramış birinin kocasıyla karşılaşma anında hiçbir şey olmamış gibi yürümeye başlamaları normal bulunmadı. Ayrıca, Develioğlu’nun ifade verme işlemi sırasında çok tedirgin olduğu görüldü. Çevredeki vatandaşların davranışlarında, saldırı olduğu iddia edilen saatlerde hiçbir değişiklik gözlenmedi.

TEK BİR GÖRGÜ TANIĞI YOK
Soruşturma esnasında, bölgedeki sabit seyyar satıcılar, kamu görevlileri, ve baz istasyonundan olay yerinde bulunduğu belirlenen onlarca kişinin de ifadesi alındı. Bir kadının bebeğiyle birlikte saldırıya uğraması ve üzerine idrar yapılması gibi bir olayı bölgede tek kişinin bile görmemiş olması dikkat çekti. Üzerine çok sayıda kişinin idrarını yaptığını iddia eden Develioğlu sanıkların bulunabilmesi için gerekli olan idrarlı kıyafetlerini DNA testi amacıyla savcılığa vermedi. Bebeğinin de zarar gördüğünü iddia eden Develioğlu’nun, talep edilmesine rağmen bebeğini Adli Tıp Muayenesi’ne de getirmediği öğrenildi.
SAVCILIK DOSYAYI KAPATMAK İSTEDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturmayı yöneten ilk savcı Rasim Işıktan herhangi bir delil bulamazken, ikinci savcı Mehmet Akıllı da delil bulamadı. Soruşturmanın delil yetersizliğinden kapatılması kararı alınırken Ankara’nın devreye girmesi ile dosyanın kapatılması seçimler sonrasına ertelendi. Dosyanın kapatılmasıyla başta Develioğlu ve Elif Çakır olmak üzere birçok kişi hakkında soruşturma başlatılacak. Olayda ismi geçenler hakkında yapılmış birçok şikayet bulunuyor. Savcılıklar şikayetleri işleme koymak için soruşturmanın sonucunu bekliyor. Söz konusu talebin Ankara’dan geldiği ve soruşturmanın en az seçim sonrasına kadar sürüncemede bırakılacağı belirtildi.
GÖRÜNTÜLER ANKARA’YA GETİRİLDİ
Kabataş olayıyla ilgili süreç şöyle işledi: Olay ilk olarak Twitter üzerinden paylaşılan mesajlarla patladı. Twitter üzerinden paylaşılan mesajlar üzerine bir grup Başbakanlık danışmanı jet hızıyla İstanbul’a hareket etti.  İstanbul’da Emniyet’ten, bölgedeki tüm mobese kayıtlarının kopyasını aldı. Ayrıca esnafların kamera görüntülerinin toplanmasını istedi. Görüntülerin Anadolu Ajansı üzerinden medyaya servis edilmesi ve Gezi Parkı eylemlerinin tamamen bitirilmesi kararlaştırıldı. Ancak bir grup gazeteciyle birlikte görüntüleri saniye saniye inceleyen Başbakanlık ekibi Zehra Develioğlu’nun iddiasının gerçeği yansıtmadığını tespit etti.  Görüntülerin basına sızmaması için emniyet birimleri uyarıldı. Bu sırada pekçok gazeteci görüntülerin peşine düştü ama kimse alamadı. Ardından da Zehra Develioğlu şikayetçi olup soruşturmanın başlamasını sağladı. (TARAF)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler