CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bülent Arınç’ın, “Bana iktidara yakın medya tarafından ambargo uygulanıyor. TRT’ye bile beni çıkartmıyorlar.” şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Geçmişte de aynısı vardı. Keşke o zaman şikayet etseydi. Arınç, TRT’den sorumluyken aynı şekildeydi. Bizim yayınları keserlerdi. Şimdi kendisine satır uğrayınca şikayet etmeye başladı.” dedi.

EMNİYET’İN HER ŞEYDEN HABERİ VAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV’de Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya’nın sorularını cevapladı. Türkiye’de 4 IŞİD bombacısının eylem hazırlığında olmasıyla ilgili çıkan haberleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Emniyetin hepsinden haberi var. İsimleri belli, yerleri belli, adresleri belli, yaptıkları toplantılar belli, internet siteleri belli. Hükümetin görev yapmasını engelleyen hükümet, nokta.” dedi.

MECLİS’İ TOPLARSAK KARAR ALMAMIZ LAZIM
Ankara patlamasından sonra Meclis’in neden toplanamadığıyla ilgili görüşlerini de dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Meclisi toplarsak bir karar almamız lazım. Biz Suruç katliamından sonra Meclis’i topladık. Terör konusunda araştırma komisyonu kuralım, bunun üzerine parlamento olarak gidelim dedim. AKP ve MHP anlaştılar, komisyon kurulmasına gerek yok dediler. İkinci kez toplamak için nabız yokladık aynı sonuç çıkacağı için toplayamadık. İşin gerçeği bu. Hem terörden şikayet edeceksiniz, vatandaş parlamento harekete geçsin de terörü önlesin diyeceksiniz, ondan sonra da Meclisi toplayacağız, terörden en çok şikayet eden iki taraf da diyecek ki, ‘hayır komisyona gerek yoktur’.”

TÜRKİYE SAĞLIKLI YÖNETİLMİYOR
CHP lideri, “1 Kasım’da AK Parti’nin tek başına iktidar olması durumunda nasıl bir Türkiye tablosu ortaya çıkacak.” şeklindeki soruya, “Karamsar bir Türkiye tablosu ortaya çıkar. Hem dünyada hem Türkiye’de karamsar bir tablo ortaya çıkar. 13 yıllık uygulamanın geldiği sonuç bu. Şu gerçeği hiç kimse unutmasın. AKP artık istikrarsızlığın adresidir. Dolar yükseldi, işsizlik arttı, ekonomi fireni tutmuyor, terör tırmandı. Kim iktidarda? Eğer gerçekten tek iktidar ülkeyi yönetecekse hukukun üstünlüğüne inanmalı. Medya üzerine baskı kurmamalı. Muhalefete belli konularda bilgi vermeli. Ekonomide ciddi tutarlı, kararlı adımlar atmalı. Doların bu kadar artmaması gerekir, işsizliğin bu kadar artmaması gerekir. Bütün bunlara baktığınızda tablo hiç de iç açıcı değil. Türkiye şu anda sağlıklı yönetilmiyor. Kimin yönettiği belli değil. Bu tablo Türkiye’de kaosun, kutuplaşmanın, gerginliğin, terörün nedenidir.” şeklinde cevap verdi.

“GEZİ GİBİ BİR OLAY OLURSA…”
Kılıçdaroğlu, “Gezi gibi bir olay olursa bu insanların yürümelerine ve seslerini duyurmalarına imkan tanıyacak mısınız?” sorusuna, “Bütün meydanlar gençlerin olacak. Bizi de eleştirecekler. Havuz medyasına, iktidar yanlısı yayın yapan gazete ve televizyonlara da söylüyorum. Özgürce bizi eleştireceksiniz, hiçbir zaman üstünüze gitmeyeceğiz.” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NDAN ARINÇ’A ELEŞTİRİ
Bülent Arınç’ın bir televizyon kanalında, “Bana iktidara yakın medya tarafından ambargo uygulanıyor. TRT’ye bile beni çıkartmıyorlar.” şeklindeki sözlerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Sayın Davutoğlu’na 2,5 saat verdiler, yayın yaptı. Bize 2,5 dakika bile vermediler. Üstelik o TRT benim ödediğim vergilerle yaşıyor. Bülent Arınç şimdi şikayet ediyor. Geçmişte de aynısı vardı. Keşke o zaman şikayet etseydi. Arınç, TRT’den sorumluyken aynı şekildeydi. Bizim yayınları keserlerdi. Şimdi kendisine satır uğrayınca şikayet etmeye başladı. Ambargo uygularlar çünkü Arınç, AKP’nin bir rant partisi olmasından rahatsız. Arınç, AKP’nin vicdanıdır. Parayla puroyla işi yoktur. Dünya görüşlerimiz farklıdır ama saygın bir siyasetçidir.” ifadelerini kullandı.

CHP’YE NEDEN OY VERSİNLER?
7 milyon hanede 22 milyon yoksul var. Bu yoksulluğun bitmesini istiyor musun? Oyunu CHP’ye vereceksin. Twitter yasağı, Facebook yasakları kalksın mı istiyorsun? Oyunu CHP’ye vereceksin. Terörden kurtulmak isteyen CHP’ye oy versin.

Terör meselesini ortak akıl ile çözeceğiz. Onlar üst akıl biz ortak akıl diyoruz.

YASAKLAR VE YOLSUZLUK İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
17 Aralık’ın üzeri kapatıldı. 17-25 Aralık dosyasının üstünü kapatmamız mümkün değil. Makul şüpheyle istediğinizi gözaltına alacaksınız bu kadar saçma bir şey yok. Devleti hukuk zeminine oturtmamız lazım. Meclis siyasi partinin arka bahçesi olmayacak.

Hukuk sorununu, hukuk fakültelerinden başlayarak düzelteceğiz. Yargıya güven kalmadı. Cumhurbaşkanı bir şey tüm savcılar harekete geçiyor. Gazeteci bir şey söylüyor umursayan yok.

(Yapılan yayınlarla ilgili) RTÜK karar aldı, “Yaptığınız işler yanlış” dedi. Bizim alkışa değil eleştiriye daha çok ihtiyacımız var. Medya özgürlüğünü sağlayacağız.

Savcı yazdı, televizyonlar platformlardan çıkartıldı.

KOALİSYON İHTİMALİ
Koalisyon tablosu ortaya çıkarsa, başbakanın bağımsız iradesi var mı yok mu onu göreceğiz. Biz bütün yolsuzlukların günyüzüne çıkmasını isteriz. Yolsuzluk varsa üstüne gideceğiz. Yolsuzluk soruşturma ön koşul değil. Yolsuzluk Meclis’in işi.

CHP NELER DEĞİŞTİ
CHP klasik bir parti olmaktan çıktı, dünyayı en iyi okuyan sosyal-demokrat parti oldu.

Koalisyon görüşmeleri süresince partimizden çatlak bir ses çıkmadı. Partimiz artık köyde de ilçede de ne söyleceğini biliyor. Biz kurumsallaşmış bir partiyiz.

Siyasetin dilini kin ve nefret üzerine kurarsanız kutuplaşma oluşur.

Adı bir siyasal partiyle özdeşleşmiş birinin MİT’i yönetmesi doğru değildir. MİT’in milli olmasına gölge düşürür, Hakan Fidan’ın MİT’e dönmesi doğru değil. Taraflı olduklarını belli ettiler.

Çocuğu okula gönderirken beslenme çantasına ne koyacağım diye düşünen kadınlar var. Biz bu sorunları aile sigortası ile çözeceğiz. Kadınlar bizi dinledikçe, “CHP doğruları söylüyor” diyorlar.

Polislerin katsayı sorununu değiştireceğim. Bir kişinin çalışırken aldığı maaş ile emekli olduktan sonra aldığı maaş arasında dağlar kadar fark var.

Liderlerin ekrana çıkması güzel olur. Özgüveni olmayan çekinir, özgüveni olmayan lider başka bir lider ile yanyana gelmek istemez.

ÖZERKLİ TARTIŞMALARI
Yerel yönetimde özerklik olur bir bölgeye olmaz.

EĞİTİM POLİTİKASI
13 yılda 12 kez eğitim politikası değişti. Eğitim politikasını eğitimci olmayan siyasiler belirlerse, bu işin ucu kaçar. Parlamentoda  4+4+4 sistemini onaylayan 5 AKP’linin hiçbirisi eğitimci değil. Eğitime kendi ideolojimizi yansıtmayacağız. Eğitimin özü aklın özgürleşmesidir. Milli gelirle eğitim arasında bağlantı var.

MHP ile koalisyon yapmak isteriz. Hükümet kurulması gerekirse Saray’a giderim.

Cumhurbaşkanı başkanlığında toplantı olmaz.

Türkiye ateş çemberinden geçiyor ve CHP’nin kesinlikle iktidara gelmesi gerekiyor bu ateş çemberinden geçebilmesi için.