Kılıçdaroğlunu şaşırtan ilgi - İZLE

Kılıçdaroğlu'nu şaşırtan ilgi - İZLE

CHP lideri Kemal Kılıçaroğlu'nun 34 yıl sonra gerçekleşen Çankırı mitingi hem kendisini hem de partililerini heyecanlandırdı.


Chp çankırı Mitingi Bölüm 2 2
Chp çankırı Mitingi Bölüm 1 2

 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sabah saatlerinden itibaren Çerkeş'ten başlayarak Orta, Şabanözü, Eldivan ve Çankırı'da halka hitaben gerçekleştirdiği konuşmalarla birlikte kendisine gösterilen ilgi hem kendisini hem de partililerini şaşırttı.

Beraberinde Çerkeşli olup İstanbul'da yaşayan ve CHP İstanbul 1. bölgeden 11. sıra milletvekili adayı Dr. Kadir Gökmen Öğüt olmak üzere, Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin, Çankırı İl Başkanı Fikret Tatlıcı, milletvekili adayları Muzaffer Cellat ve Hasan Çelen ile birlikte seçim otobüsünün üzerinden halka hitap eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Çankırı'yı, Çankırılı da Kılıçdaroğlu'nu sevdi.

Kemal Kılıçdaroğlu Çankırı'yı sevdi çünkü, Merkezde yapılan mitingde Belediye binası önündeki meydanı dolduran yaklaşık 5 bin kişiye "Başbakan olursam ilk olarak Çankırı'yı ziyaret edeceğim" sözünü verdi.

Çankırılı Kılıçdaroğlu'nu sevdi diyoruz çünkü; Çerkeş ve Orta ilçelerinde vatandaşlar yağmur altında beklediler. Şabanözü, Eldivan ve Çankırı merkezde CHP'lilerin dahi beklemediği bir ilgi vardı kendisine.

KILIÇDAROĞLU'NUN ÇERKEŞ KONUŞMASI

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün seçim mitingi için gittiği Çankırı'nın Çerkeş ilçesinde MHP'li belediye başkanı Şükrü Tarhan'ın jestiyle karşılaştı.İlçeye 5 kilometre kala Kılıçdaroğlu'nu karşılayan Tarhan, ardından da CHP konvoyuna katıldı. Kılıçdaroğlu da bu jeste, belediyeyi ziyaret ederek karşılık verdi. Ziyarette, hem CHP'lilere hem de MHP'lilere mesaj verdi: "Görüşlerimiz farklı ama ülkenin çıkarları için ortak sorumluluklarımız var."

Çankırı'nın sanayileşen llçelerinden Çerkeş'te halka hitap eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını yağmur altında yaptı. Kılıçdaroğlu, yeni bir CHP anlayışı ile yola çıktıklarını, halkın sorunlarına çözüm ürettiklerini belirtti.

Kılıçdaroğlu, 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk kez AKP hükümeti döneminde ithal kurbanlık getirildiğini ifade ederek, bu kurbanlıkların “AKP yandaşları kazansın diye” getirildiğini savundu. Toplumun tüm kesimlerinin sorunlarını çözmek için çalıştıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Benim öyle yok kanaldı, yok boğazdı bunlarla uğraşacak zamanım yok. Ben önce milletin boğazıyla uğraşıyorum. Oradan helal lokma geçecek. Benim derdim o” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Çankırı’dan CHP’nin yıllardır milletvekili çıkaramadığının altını çizerek, bu seçimde bir milletvekili istediğini söyledi.

HEPSİNİ BİLİYORUM...

Kılıçdaroğlu, YGS’de 1 milyon 700 bin öğrencinin mağdur edildiğini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:

“Olaylara nasıl müdahale edildiğini biliyorum. Yargı yönlendiriliyor. Bunların hepsini biliyorum, adamlarını getirdiler önce kararları siyasi mekanizmada alıyorlar sonra yargıya diyorlar ki, ‘sen onu tasdik et’ hepsini biliyoruz.”

KILIÇDAROĞLU'NDAN MHP'Lİ BELEDİYEYE ZİYARET

Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından MHP’li Çerkeş Belediye Başkanı Şükrü Tarhan’ı makamında ziyaret etti. Tarhan, Kılıçdaroğlu’na Çerkeş balı hediye etti. Kılıçdaroğlu, Başkan Tarhan ile sohbetinde “Ülkenin çıkarları açısından ortak sorumluluğumuz var” dedi.

Ardından Orta ilçesine geçti. Burada da belediyeyi ziyaret eden CHP lideri, bu kez Saadet Partisi'nden seçilen ancak bir süre önce istifa eden bağımsız belediye başkanı Recep Koçak'la sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Başkan'ın Saadet'ten seçildiğini duyunca, "Saadet Partisi milliyetçi bir partidir, ülkesinin çıkarlarını savunan bir partidir." değerlendirmesinde bundu.

kemal-sabanozu-resim-02.jpg

KILIÇDAROĞLU'NUN ŞABANÖZÜ KONUŞMASI

CHP liderini Şabanözü'nde çevre köylerden gelen insanlarla birlikte, ilçedeki partililer kucakladı. Belediye meydanındaki çay bahçesinde kendisine ikram edilen çayı içerken vatandaşlarla yaptığı kısa sohbet sonrası seçim otobüsünü üzerine çıkan Kılıçdaroğlu "Ben konuştukça Recep Beyin ezberi bozuluyor. Ben geçen gün bir yolsuzluktan bahsettim isim vermedim. Bana o bakanın adını açıklamazsan namertsin dedi. Ben adını açıklamadım o açıkladı. O da onlar yolsuzluk yaptı ben onları listelere almadım dedi. İlk defa bir başbakan bakanlarının yolsuzluk yaptığını o nedenle listeye giremediklerini söyledi. Şimdi bir kez daha söylüyorum; yolsuzluk yapan bakanlarını açıklamazsan namertsin. Eğer şerefli adamsan, namusluysan yolsuzluk yapanları açıklarsın" sözleri vatandaşların "Başbakan Kemal" tezahüratı ile desteklendi.

ŞABANÖZÜ ZİYARETİ İLE İLGİLİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLA

chp-sabanozu-resim-03.jpg

Sözlerini "Bu kardeşinize eleştiri getiriyor, Genel Müdürlük yaptığım dönemle ilgili olarak. Dedim ki devletin bütün arşivleri senin elinde, bakanlar genel müdürler senin elinde. Ben sana imkan sağlıyorum. Senin istediğin televizyonda senin istediğin kişilerle sen bana soru sor ben sana yanıtlayayım. Karşıma çıkabilir mi? Recep Tayyip Erdoğan, sizin Kemaliniz olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında çıkabilir mi? benim karşıma çıkması için 1. kul hakkı yememiş olması lazım, 2. yolsuzluk yapmaması lazım, 3. mangal gibi yüreği olması lazım." şeklinde sürdüren Kılıçdaroğlu halktan aldığı destekle daha da coşuyordu.

Çankırı'nın gündemine ilişkin olarak da CHP lideri "Bunların bir sloganı var. İstikrar sürsün Çankırı büyüsün. Çankırı büyüdü mü? Bütün Çankırılı arkadaşlara soruyorum: Çankırı'nın milletvekili sayısı düştü işsizlik diz boyu, nerede bu büyüme?" diyerek Çankırı fotoğrafına işaret etti.

Kemal Kılıçdaroğlu sözlerini "Sizlerden destek istiyorum. Milletvekili adaylarımızı Meclise gönderin. Ben gereğini yapacağım" dedi. Şabanözü'nden ayrılan Kılıçdaroğlu, parti konvoyu ile birlikte Eldivan'a doğru yol aldı. CHP liderinin Çankırı mitinglerinde koruma sayısının arttığı gözlemlendi.

chp-cankiri-resim-01.jpg

KILIÇDAROĞLU'NUN ÇANKIRI MİTİNGİ KONUŞMASI

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Eldivan ziyaretinden sonra Çankırı'ya hareket etti. Belediye binası önündeki meydanda kendisini bekleyen yaklaşık beş bin kişilik bir topluluğa konuşan Kılıçdaroğlu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklenirken, çiftçiye de kullandığı mazotu 1.5 liraya vereceğini ve elektrik borcunu sileceğini belirtti. Kılıçdaroğlu halka şöyle seslendi:

"Köylünün merasını teşvik adı altında birilerine peşkeş çekiyorlar. Bu yerleri 49 yıllığına kiraya verdiklerini söylüyorlar. Burada güneşimiz var, bereketli yağmurlarımız var, toprağımız var, çalışkan yiğit insanlarımız var. Var mı? Suyumuz var var mı? 880 milyon ton kaya tuzumuz var,. Var mı? Peki Allah aşkına 80 küsur yıllık cumhuriyet tarihinde niçin yurt dışından ithal kurban getiririz. Birinci sorumuz bu. Niye getiririz? Birinci soru bu.

KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN ÇANKIRI MİTİNGİNDEN GÖRÜNTÜLER

Çiftçinin  yüzü gülerken, çiftçi ürettiğinin karşılığını alırsa, alın terinin karşılığını alırsa herkesin karnı doyar. Eğer siz bu ülkeyi, yurt dışındaki çiftçiye destek vermek için oradan angus getirirseniz benim çiftçim nasıl karnı doyacak. Peki kardeşim sen ne yapacaksın? Benim vaadim şu: çiftçinin mazotunu 1.5 lira yapacağım. Bu benim sözümdür.

Diyorlar ki efendim, ülkemizde petrol yok. Dışarıdan geliyor. Dışardan geldiğine göre fiyat arttıkça
Fiyat arttıkça biz de zam yapıyoruz diyorlar. 1. Doğruyu söylemiyorlar. 2 Yalan söylüyorlar. Neden? Mazotun benzin istisyano karı dahil mazotun litresi 1.5 liradır. Ben köylüye traktöründe mazot kullansın diye benzin istasyonunun karı dahil 1.5 liraya veriyorum. Devletin beş kuruş zararı olmayacak. Devletin beş kuruş yükümlülüğü olacak. Bu birincisi.

2. Çiftçi üretecek ki bu ülke kalkınsın. Size bir örnek: Bir yılda dışarıdan ithal ettiğimiz tarım ürünlerine 20 milyar dolar para ödüyoruz. Elinizi vicdanınıza koyun, 20 milyar doların sadece 5 milyar dolarını bizim köylümüze verseniz, değil Türkiye'yi Ortadoğu'yu besler.

Öyle dğil mi, bizim insanımız çalışkan bizim insanımız yiğit. Diyeceksiniz ki köylüye teşvik verilir mi? Dünyanın bütün ülkelerinde tarıma destek verilir. Tarıma destek verilmeyen hiçbir ülke yok.
Mazot 3.5 liraya satılıyor. O 2 lira ne. 1 lirası ÖTV, 1 lirası KDV. Onları kaldıracağım Recep Beyin boynuna asacağım. Size maliyet fiytına vereceğim.

Geliyorum bir başka konuya. efendim diyorlar ki, CHP geliyor, vatandaşın borcu var. CHP gelirse faizler yükselir. Allah aşkına bunun akılla mantıkla bağdaşır yönü var mı. Ben diyorum ki mazotu 1.5 liraya indereceğim diyorum. Ne demek bu? Fiyatı düşüreceğim. Fiyat düşerse ne olur, çiftçinin eline daha fazla para geçer. Fiyat düşecek, faiz düşecek, çiftçinin eline daha fazla para geçecek.

Bitmedi, bir şeye daha geleceğim. Çiftçinin elektrik borcu. Ana parası 900 milyon lira. Faizi bir milyar 600 milyon lira. Hem ana parayı hem faizi allahın izniyle toprağa gömeceğiz. Çiftçinin borcunu sileceğiz.

Bunların bir slogonaı var. İstikrar sürsün, Çankırı büyüsün. Çankırı büyüdü mü? Nasıl oluyor bu? Hem istikrar sürecek hem çankırı büyüyecek. Elinizi vicdanınıza koyun ve Recep Tayyip Erdoğan'a sorun. Bu ne biçim büyüme? Milletvekili sayısı düştü, memleket göç verdi. işsizlik diz boyu.

Onların istikrarını anlatacağız şimdi. Devletin resmi rakamlarını vereceğim size. 2002. Türkiyedeki bütün vatandaşların borcu 6 milyar 605 milyon lira. Geliyorum 2010 rakamına. 6 milyarlık borç, 175 milyar 633 milyon liraya çıkmış. Vatandaş borç batağında. Bu borçla  bizi tehdit ediyorlar. CHP gelirse faizler yükselecek. CHP gelirse faizler düşecek. Halk üretecek, işçi çalışacak, kadın çalışacak, herkkes  çalışacak, üretecek, halkın iktidarında herkesin karnı doyacak.

Geliyorum başka bir konuya. Bitmedi. Bunların maskelerini indirmek bu kardeşinizin görevi. 2002. Hapisteki tutuklu hükümlü sayısını veriyorum: 59.429 kişi. 28 Nisan 2011. Hapisteki tutuklu ve hükümlü sayısı: 123.916.

Hortumcular dışarıda yanlız içerde değil. Hortumcular dışarda, ellerini kollarını sallıyorlar.
9 yılda ekonomi büyüyor. Milletin karnı doyuyor. Herkesin işi var, aşı var. Ne güzel bir memleket. İşi aşı olan insan hapse girer mi?

2002'den 2011'e kadar 49  tane hapishane yaptılar. 49 hapishane yerine, bu güzel memlekette 49 tane fabrika yapılsaydı, insanlarımız orada çalışsaydı, alınteri dökseydi, hapishane değil de akşam evine ekmek götürseydi suçmu olurdu. Bir başbakan hapishane sözü vermez? Size hapishane yapacağım dedi. 49 tane yapmış yetmemiş.

Dedim size bunların ezberini bozacağım dedim. Ben konulara girdikçe Recep beyin ezberi bozuluyor. Geçen gün bir yolsuzluktan söz ettim. Bir bakan mail atmış. Bunu söyledim. O bakanın adını açıklamazsan sen namertsin dedi. Bir sürü laf etti. Bakan kendi açıkladı. Benim dedi. Hayati Yazıcı. Bir dakika. Ve şunu söyledi arkasından. Ben dedi o bakanları tutmam, milletvekili listelerine bakın, geçmişte bakanlık yapıp da, milletvekili listelerine girmemenin bir nedeni var dedi. Yani onlar yolsuzluk yaptı ben onları listelere almadım. İlk kez Türkiye Cumhuriyetinin başbakanı, bakanlarının yolsuzluk yaptıklarını ve o gerekçeyle listelere giremediklerini itiraf etti.

Geliyorum şimdi asıl konuya. Yolsuzluk yapan bakanı ya da bakanları açıklamazsan namertsin? O bakanların adı var bende. O bakanların Hepsini ben biliyorum. Ey Recep Tayyip Erdoğan, namusluysan, düzgün adamsan, şerefli adamsan yolsuzluk yapanları açıklarsın."

TELEVİZYON DAVETİ
Başbakan'a televizyon davetini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi size soruyorum, karşıma çıkabilir mi? Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkabilir mi? Karşıma çıkabilmesi için bir, kul hakkını yememesi lazım. İki, geçmişin temiz olması lazım. üç, mangal gibi yürek lazım. Şimdi Çankırı'dan da ona sesleniyorum. Devletin bütün imkanları, bütün organları elinin altında. Ne kadar bilgi, belge varsa topla gel. Bakanlar Kurulunu getir, uzmanları getir. Ben tek başıma geleceğim ve her soruya cevap vereceğim" dedi.

ANNELERE SÖZÜM VAR
Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında annelere sözü olduğunu hatırlatırken, "Anneler, çocuklarının karnının doymadı zaman üzülürler, Onlar elimizden tutup okula götürürler, beklerler, Bir evde tencere kaynamayıp, yoksulluk varsa, çalışmıyorsa huzur olmaz. Ben boşanma rakamlarına girmedim. Cumhuriyet tarihini en büyük boşanma rakamları bu son 9 yılda oldu. Bu memleket güllik gülistanlık güzel bir memleket, ,Her ailede, yoksul ailede geliri olmayan veya asgari ücret altında olan kadının hesabına en az 600 lira yatıracağız. O kadın, işçi, memur emekli gibi parasını çekip çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Hemen söyleyeyim. Aile Sigortası benim bulduğum sigorta dalı değil. Aile sigortası Uluslararası Çalışma Örgütü'nün kabul ettiği 9 sigorta dalından biridir. 8'i Türkiyede uygulanır, yaşlılık ölüm, analık, iş, meslek sigortası, Uygulanmayan 9'uncusu aile sigortası. 'Yoksuluğu tarihe gömeceğim' dedim. 'Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek' dedim. 'Parayı nereden bulacan' dediler. Bakınız, 'sen istanbul'a 50 milyar dolarlık kanal yapacaksın, kimseye kaynağı nereden buldun diye sormayacak, 'ben yokusun karının doyuracam' diyorum, parayı nereden bulacan diyorlar. Parayı nasıl bulacam. Bu ülkede yardım yapan kaç kuruluş var onları topladım, çıkardımtek tek. 14 kuruluşun bütçesini çıkardım. Onlar bilmezler, bu kardeşiniz bilir. Benim mesleğim hesap uzmanı. Ben devlette hesap uzmanı olarak çalıştım, Maliye Bakanlığı'nda alın teri döktüm. Topladık rakamları 7 milyar. Eski parayla 7 katrilyon açık var. 7 milyar, toplam kamu harcamalarının yüzde 1.7'si. Hadi yüzde 2'si. Yani 100 liradan 2 lirasını fakire ayırdığınızda, bu ülkede yoksulluk diye bir şey kalmaz. Allah aşkına 100 liradan 2 lirasını ayıran adama kaynak nerede diye sorulur mu? Size sözüm var, AKP'nin genel merkezine bağlanan hortumları kesecğim. Kaynak mı istiyorsun, keseceğim onları" diye konuştu.

ASKERLİĞİ 6 AYA İNDİRECEĞİM
Konuşmasında gençlere de seslenip, askerliğin 15 ay olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Hibçir Avrupa ülkesinde 15 ay askerlik yok. Bunu 9 aya aindireceğim, aşamalı olarak da 6 aya. 'Memleketi kim savunacak' diyor. Cevabını vereceğim, dut yemiş bülbüle döndüreceğmi onu. Senin oğlun, Burdur'da 21 gün askerlik yaparken memleketi kim savunacak diye aklına gelmiyor, vatandaşın oğlu 9 ay askerlik yapınca mı senin aklına geliyor. Buradan söylüyorum. Biz bu memleketi 7 düvele karşı mücadele ederek aldık. Dişmizle, tırnağımızla, iman gücümüzle mücadele ederek aldık. Eğer koşular oluşursa, biz yaşlı demeden, genç demeden, kadın erkek demeden yeniden mili mücadeleyi yaparız, yeniden Kuva-i Milli mücadeleye başlarız. Değil 21 gün, 21 yıl da bu memlekette askerlik yaparız" dedi.

ATANAMAYAN ÖĞRETMEN KAVRMI KALMAYACAK
Alanda açılan 'Resmi dili Türkçe olan bu ülkede Türkçe öğretmeniyim ve işsizim' pankartını da gören Kılıçdaroğlu, "Şimdi öğretmen kardeşlerime sesleniyorum. Atanamayan öğretmenler. Bakın okullara. 4 B'li, sözleşmeli öğretmen var. Bir de ögretmen var dışarıda. Çocuklarımız var, öğretmen de, okul da var, ama öğretmen dışarıda atanmıyor. Niye atanmıyor? Okula göndermişiz, mezun etmişiz, askeliğini bitirmiş öğretmen ihtiacı var. Size sözüm var. Atanamayan öğretmen kavramı halkın iktidarında olmaycak. öğretmen ve öğrenciyi ferhat ile Şirin'i buluşturduğumuz gibi bulyuşturacağız" dedi.

EMEKLİYİ İKİNCİ SINIF İNSANI YAPTILAR
Konuşmasının devamında emeklilere seslenen Kılıçdaroğlu, "Emeklilere geliyorum. Kahvede bizi dinleyen emeklilere geliyorum. Emekliler Yaz tatillerini Kanarya adalarında geçiren emekliler, Güzel hayat süren emekliler, emekli sürünüyor diyorsunuz. Her zaman Meclis'te çıktım kürsüye, her ortamda emeklinin hakkını savundum. Emekliyi ikinci sınıf insanı yaptılar. Milli gelir artışından pay alamaz yaptılar. Onlar vermediler, biz vereceğiz, intibak yasası'nı da çıkaracağız. Emeklilerden bir şey istiyorum. 9 milyon emeklinin 9 milyonunun da oyunu istiyorum. Benim kadar emeklinin hakkını savunan hiçbir genel başkan yok. Emekli kardeşlerime sesleniyorm. Ya sürünmeye devam, ya da onurlu yaşam için oyunu CHP'ye verirsin" dedi.

GENÇLERE SÖZÜM BİTMEDİ
Kılıçdaroğlu gençlere seslenirken ise, "Gençlere sözüm bitmedi. Üniversite öğrencisiyle üniversite hocalarıyla üniversitedir. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı. Onlara sözüm var, YÖK'ü kaldırağım, yurt yapıp, hiçbir öğrenci yurtsuz kalmayacak. Anneler size sesleniyorum. Çocuğunuzu büyüttünüz, okula gönderdiniz, yemediniz yediridiniz, içmediniz içirdiniz, giymediniz giydirdiniz çocuğunuz üniversiteyi kazansın diye. Şifreli bir sınav yapıldı, önce yok dediler. sonra sehven olmuş dediler, sonra vallahi billahi var dedilyer. Sonra şifre var ama kopya yok dediler. Ama şu soruma cevap vermediler. Kopya yoksa şifre niye var? Bu sorunun cevabı hala havada. Efendim savcı bakmış da kopyayı tesbit edememiş. 1 milyon 700 bin çocuğun günahı Ankara'da oturanlarındır.

Burada taşeron işçilik de var. Bütün devlet hastanelerinde bütün kurumlarında TBMM dahil, sözüm var, ahdım var. Örgütlü toplumdan yanayız herkes örgütlenmeli"

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
36 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler