Yetkililer bebeğin vücudunda bıçak darbesi olmadığı, sadece boğazında küçük bir iz olduğunu, ancak bunun boğma izine benzemediğini belirterek, cesedin ayrıntılı inceleme için Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini söyledi.

 

Bebeğin polisler eve girdiğinde, oturma odasında çekyatta yatan annesinin kucağında olduğu belirtildi. Gökdeniz ve Görkem kardeşlerin ise odadaki ikinci çekyatta cesetleri bulundu. Polis iki kardeşin uyurken öldürüldüğünü değerlendiriyor.

 

Olayın ortaya çıkmasını sağlayan Kocatepe İlkokulu 1'inci sınıf öğrencisi Gökdeniz Geniş'in sınıf öğretmeni Adile Yamen'in ise, genelde devamsızlık yapmayan öğrencisinin okula gelmemesi merak edip arkadaşlarına da sorduğunda görmediklerini söylemesi üzerine şüphelendiği; okul yönetimi ve eşine de danıştıktan sonra polise haber verdiği öğrenildi.

 

Cinayetlerle ilgili olarak tüm şüpheleri üzerinde toplayan, iki hafta kadar önce de babası Halil Geniş'ten borç para istediği belirlenen 30 yaşındaki baba Ramazan Geniş ise hala bulunamadı. Polisin bulunması için özel ekip oluşturduğu Ramazan Geniş'in, PVC pencere doğrama sistemleri yapan bir işyerine sürekli gitmediği, sadece yoğun iş olduğu zaman çağırıldığı belirlendi. Ramazan Geniş'in bankalardan yüklü miktarda kredi çektiği, sürekli görüştüğü bir arkadaş çevresi de olmadığı anlaşıldı.

 

Her ihtimal üzerinde duran polis yetkilileri Ramazan Geniş'in intihar etmiş olabileceğinden de şüphelenirken, olayın ancak onun bulunmasıyla aydınlığa kavuşabileceği görüşünde birleşiyor.

 

Korkunç cinayetle ilgili araştırmalar sürerken, henüz 45 gün önce dünyaya gelen ve Aysima'nın, İzmit'te özel bir hastanede dünyaya geldiği ve hastanedeki doğum fotoğrafçısının da o anı fotoğrafladığı ortaya çıktı.

 

Geniş ailesinin oturduğu evin sahibi Mustafa Varol ise, onların köye gittiklerini sandığını belirterek şunları söyledi: "Gökdeniz okula gitmeyince öğretmen gelini aramış. Komşunun çocuğunun gelmediğini söylemiş. Onlar da Ramazan'ın evine gitmişler. Kapıya ellerini değdirdiklerinde açık olduğunu görmüşler. İçeride çekyatta cesetleri görmüşler. Polisi aradılar. Biz Ramazan'ı neşeli, ailesine bağlı, kahve hayatı olmayan, evinden işine giden biri olarak biliriz. İki ay önce eşine özel bir hastanede doğum yaptıracağını söylemişti. Maddi bir sıkıntısı olsaydı özel hastanede dogum yaptıramazdı. Bizim alt katımızda oturuyorlar. Herhangi bir ses duymadık. Arabasını ve ayakkabılarını kapının önünde göremeyince köye gittiklerini düşündük."

 

Gökdeniz'in 13 yaşındaki arkadaşı Fatih Boyasızoğlu da evlerinin önünde sürekli top oynadıklarını, önce evde zehirlendiklerini duyduklarını, daha sonra da öldürüldüklerini duyduklarını belirterek çok üzüldüklerini anlattı.