"Biliyorsunuz, özelde süt, genel olarak da hayvancılık sektörümüz açısından çok önemli kurumlardan biri Ulusal Süt Konseyi'dir. 

Ulusal Süt Konseyi, sektörle ilgili bütün tarafları bünyesinde barındıran Tarım Kanunu'na dayanarak kurulmuş bir yapıdır.

26 Kasım 2015 tarihinde 4. Olağan Genel Kurulu'nu yapan Konsey, 12 kişilik yeni yönetimi de belirlemiştir.

Konsey'de; 'üretici', 'sanayici', 'kamu' ve 'Araştırma Kurumları, Meslek Odaları ve Sivil Toplum Kuruluşları'nı içeren 4 farklı alt grup olup, bu grupların kendi aralarında seçimle belirledikleri 3'er kişi, yönetim kurulunu oluşturmaktadır.

Geçtiğimiz hafta yapılan seçimde, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ni temsilen, üretici grubu temsilcisi olarak Konseyin yönetimine seçilmiş bulunmaktayım.

Türkiye'nin en büyük meslek örgütü olan Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin konsey yönetiminde yer alması, süt üreticilerinin sorunlarının çözümünde etkin rol alabilmesi açısından çok önemlidir. Çünkü konseyin kuruluş yönetmeliği, kendisine çok önemli görevler yüklemiştir.

Değerli Arkadaşlarım,
Ulusal Süt Konseyi'ni önemli kılan en büyük özelliği, tüm tarafların aynı masa etrafında bir araya gelip, sorunlara çözüm arayabilmesidir.

Özellikle son yıllarda ülkesel çiğ süt fiyatları bu masa etrafında "Ulusal Süt Konseyi çiğ süt tavsiye fiyatı" olarak belirlenmekte ve uygulanmaktadır. Son 1,5 yıla kadar, fiyatların belirlenmesinde bu yönde önemli çalışmalar yapılmış olsa da ne yazık ki Temmuz 2014 tarihinden bu yana bu konuda üretici lehine olumlu bir fiyat elde edilememiştir.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak; yem maliyetleri başta olmak üzere tüm maliyetler artarken, enflasyon yükselirken, market raflarındaki süt fiyatları artarken üretici fiyatlarının yerinde saymasının kabul edilemez olduğuna,, böyle devam ederse üretimin sürdürülemez olacağı hususunda tekrardan tarafların dikkati çekilecek, üreticinin hak ettiği fiyatın elde edilmesine çalışılacaktır.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, Konseyin yeni döneminde bir türlü çözüme kavuşamayan süt sektörünün yapısal sorunlarının da öncelikle çözüme kavuşturulması için girişimlerde bulunacağız.
Bunlardan en önemlisi konseyce üzerinde çalışılan fakat bir türlü sonuçlandırılamayan 'çiğ sütte kaliteye göre fiyatlandırma' sorunudur. 

Bu konuda yeniden tüm tarafların katılacağı çalışma grubunun oluşturulması, ortak müştereklerde buluşulması, ortaya çıkacak çalışmanın en kısa zamanda hayata geçirilmesi sağlanacaktır. 

Kaliteye göre fiyatlandırma aynı zamanda sütün sözleşmeli usulde satışını düzenleyen süt tedarik yönetmeliğinin de en önemli hükümlerinden birini oluşturmaktadır.

'Kaliteli süt' aynı zamanda rekabetçi işletmeleri de beraberinde getirmektedir. İşletmeler arası, üretilen süt fiyat farklarının kaliteye göre belirli çizgilerle ortaya konması, sektörün Avrupa Birliği standartlarında üretim yapabilecek yapıya gelebilmesi açısından çok önemlidir. Bu açıdan bu çalışmayı Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak çok önemsiyoruz.

Kıymetli Arkadaşlarım,
Konseyin öncelikli diğer bir sorunu 'bölgelere göre belirlenen çiğ süt maliyeti'dir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak; bu konuda yeniden çalışılması, üreticinin gerçek maliyetinin ortaya konulması, belirlenecek bu maliyet çerçevesinde hak ettiği süt fiyatının oluşması, gelir kaybının da bu maliyet çerçevesinde telafi edilmesine yönelik tedbirlerin alınmasına çalışılacaktır.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği adına, Yönetim Kurulu Başkan Vekili sıfatımla üstlendiğim Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu üyeliğinin sektörümüze, üreticilerimize ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, Konseyin yeni yönetimine seçilen bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum.

Toplantımıza teşriflerinizden dolayı hepinize teşekkür ediyor, sevgi ve saygılar sunuyorum."