Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Paranoid Şizofren

Şizofreni önemli bir ruhsal hastalıktır. Hastalarda genelde gerçekle hayal dünyasını ayırt edememe, mantıksal düşünme yeteneği kaybı, normal duygusal tepkiler verememe ve toplumsal kurallara uyamama görülür. Paranoid Şizofreni ise şizofreninin bir alt tipidir ve bu tip, hastalığın toplumdaki en yaygın biçimidir.

Diğer bedensel ve ruhsal hastalıklarda olduğu gibi organik nedenleri vardır. Bugün şizofreninin ortaya çıkışında rol oynayan dopamin ve serotonin sistemi gibi beyinde yer alan taşıyıcı (nörotransmitter) sistemlerin rol oynadığı araştırmalarla gösterilmektedir.

TÜRKİYE BÜYÜK BİR SIKINTI İLE KARŞI KARŞIYA

Paranoid Şizofrenlerin en belirgin özellikleri şunlardır:

Bireysel olarak kendi yaptıkları hatalarda bile, kendilerini suçsuz olarak algılarlar, o sırada çevrelerinde olan kişileri veya bir şekilde uygun gördükleri başka kişileri suçlarlar.

Kurguladıkları veya hayal ettikleri, kendilerine yönelik tehditlere karşı, yasal yollara yönelirler.

Kişilik yapılarında gerçeklerle bağdaşmayan, hayali “aşırı büyüklük, güçlülük, önemli bir birey olma” düşünceleri vardır.

Hastaya mantıklı ve geçerli kanıtlar gösterilse bile hasta sabit ve gerçek dışı düşünceleri olduğuna ikna edilemez. Hatta çoğu kez ikna etme girişimleri ters teperek hastanın size kızgınlık ve düşmanlık duyguları geliştirmesine neden olur.

Kendileri için uygun bulmadıkları, yakıştıramadıkları olumsuz özellikleri yansıtma, yani, projeksiyon adı verilen savunma mekanizmasıyla, çevrelerindeki uygun buldukları diğer bireylere veya kurguladıkları hayali kişilere yansıtırlar.

Kandırılacakları kaygısıyla ilişkilerinde kontrolü ellerinde bulundurma çabası içindedirler.

Kendilerine yönelik olarak algıladıkları tehditleri çevrelerinin onaylamasına ihtiyaç duyarlar.

Bu kişiler, kendilerine iltifat edilmesini bile olumsuz yorumlarlar.

Kendilerine yardım edilme çabalarını, kendilerinin yetersiz algılanması olarak algılarlar ve bu nedenle geri çevirirler.

Güvensizlikleri nedeniyle kendi başlarına yeterlilik gereksinimleri yüksektir.

İnsanların kendisi hakkında konuştuğu, kendisine karşı özel bir ilgilerinin olduğu, kendisine komplolar kurulduğu gibi halisünasyon olarak tanımlanabilecek bazı düşünceleri vardır.

Bu kişilerin kurdukları halisünasyonlar sistematiktir ve gerçekle hayali olayların farklı şekillerde karıştırılarak yorumlanması şeklinde ortaya çıkar.

Paranoid şizofrenlerin hezeyanlarında, birden çok hezeyan bir arada bulunabilir. Bu kişilerin gördükleri halüsinasyonlar, gördükleri hayali temanın içeriği ile ilgili olur. Hezeyanlar genellikle işitsel halüsinasyonlarla ilgilidir.

Olmayan şeyleri varmış gibi görürler ve vurgularlar; hastalar genellikle gördükleri halüsinasyonlar sebebi ile hayali bir dünyada düşmanlarıyla savaşırlar.

Paranoid Şizofreni bir çok bilim adamında ve topluma yön veren insanlarda görülmüştür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.