Sadık Yakın: Defalarca yalan söylüyorsun demesi!

Sadık Yakın: Defalarca "yalan söylüyorsun" demesi!

İrfan Dinç’in yüzünde patlayan yumrukla bir anda ülkenin ve

Çankırı'nın gündemine düşen, bölge insanının çok yakından tanıdığı bir isim, özellikle 12 Eylül sonrası ANAP iktidarı döneminde, Doğruyol Partisi İl Başkanlığı ile siyasi arenada da özel bir yeri olan Sadık Yakın ile bugün, “dünü” yani “o anı” konuştuk.

Öncelikli olarak şunu belirtmeliyim ki, Sadık Yakın’ı tanıyanlar ve bilenlerin “hemfikir” olduğu bir durumu, sıradan okuyucunun da bilmesinde fayda var diye düşünüyorum.

BDP’li Ahmet Türk’e Samsun’da atılan yumrukla başlayan, Kayseri’de Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’la süren ve Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı Baki Aksoy’a yapılan yumruklu saldırılar ile, Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç’e atılan “yumruk” arasında “kayda değer bir bağlantı” olmadığını belirteyim. En azından ben öyle düşünüyorum! Ve beni böylesi bir düşünceye iten "temel bir gerekçem" de mevcut! O gerekçemi de görüşmenin sonunda ortaya koyuyor ve Başkan Dinç'e "yönelttiğim sorunun" cevabını beklediğimin bilinmesini istiyorum. İsterseniz şimdi gelelim, kendisiyle uzun süre birlikte olduğum Sadık Yakın'ın "olayla" ilgili açıklamalarına.

CENAZEYE GİDECEKTİM!
Sadık Yakın… Konuşacağım ama tereddüdüm var. Biraz beklesek mi? Basın toplantısı ile mi açıklama yapsam?

“Nasıl olmasını istiyorsan, öyle davran” dediğimi hatırlıyorum… Ancak, kişisel özelliğinden olacak ki, yaşadığı o anı, tek soru sormadan kendisi anlattı… Ben sadece not aldım.

Ve söz şimdi onundu!

Yaklaşık 20 yıldır tanıdığım, birlikte siyaset yaptığım, Muzaffer Koç’un cenaze törenine katılacaktım. Yönetim Kurulu arkadaşımdı. Partiye gelirken tezgahtan bir karpuz alır ve parti binasında karpuzu keser, paylaşarak yerdik!

Bankaya uğradım. Oradaki işimi bitirdikten sonra Şevkat Lokantasının önünden geçiyordum. Arkadaşlar ‘Gel yemek yiyelim’ dediler! Bu arada Reis (Başkan İrfan Dinç) geldi! Yanında birkaç kişi ve koruması vardı. Oradakilerle tokalaştı! Benimle de tokalaşmak istedi!

“Vicdanım el vermiyor” (!) dedim. Israr etti! Ben de “istemiyorum” dedim! Ve “Bizim arsaya çarpıyı çekmişsin” diye ilave ettim!

Sanıyorum, son günlerde yaşadığı olayların etkisinden olacak, benim kendisiyle tokalaşmama isteğimi çevredekilere karşı gurur meselesi yapmış olacak ki el-kol hareketleri de yoğun bir şekilde hareket ediyordu!

Bir ara; "50 sefer uzlaşalım dedim, ancak uzlaşmadınız!" deyince, ben de kendisine; Öyle bir şey yok! Bir kez konuştuk o da Vali Ali Haydar zamanında, dedim. Kendisi de “Yalan söylüyorsun! Kaç kez şu işi halledelim dedim, ama uzlaşmadınız!” diyordu!

Bunun üzerine “Ben 52 yaşındayım! Yalan söylemem!” dediğimde, Reis (İrfan Dinç) “Yalan söylüyorsun” (!) deyince!

Ne yaptığımı hatırlamıyorum! Olan olmuş!

Sokak ortasındayız. Esnaf kapıda toplanmış… Tabii ki hoş olmadı. Koruma onu koruyacağına bana saldırıyor!

Araya girenler oldu ve oradan ayrıldım. 15-20 dakika sonra da bulunduğum yere polisler geldi. Daha sonra Emniyet Müdürlüğü, Adliye ve sonrasını sizler de biliyorsunuz.

BAŞKAN DİNÇ’İN OLAY SONRASI
AÇIKLAMALARINA NE DİYORSUNUZ?

Yaşanan bu olayın, Reis’in (İrfan Dinç) yaptığı açıklama ile ilgisi yok! Bana en az 5 kez “Yalan söylüyorsun” demesi işi bu noktaya getirdi! Bunun ötesinde benim "tokalaşmama" ya da "tokalaşmak istememe" gibi bir hakkım yok mu? Ben ya da bir başkası Belediye Başkanına "seninle tokalaşmak istemiyorum" deme hakkını kendisinde bulamaz mı? Reis (İrfan Dinç) benim bu hakkımı kullanmama müsaade etmedi!

20 yıllık arkadaşımın cenazesine gidemedim! Hiç aklıma gelmezdi böylesi bir olay yaşayacağım.

Belediye Meclisinde karar alınalı neredeyse 3 ay olmuş! Benim alınan karardan 20 gün önce haberim oldu!

Düz mantıkla düşünerek şu soruyu sorma ihtiyacı hissediyorum: Şehrin ortasında sizin bir araziniz var! Belediye Başkanı ve Meclis toplanıyor ve sizin malınızla ilgili bir karar alıyor! Ve bu durumdan sizin hiç mi hiç haberiniz olmuyor!

Bu nasıl bir şey? Birisi çıksın bunu bana izah etsin!

Tamam, karar alabilirsin! Benim niye haberim yok! Bir ay askıda kalma süresi varmış!

Siz askının neresi olduğunu biliyor musunuz?

Ben yeni öğrendim! Belediye binasında 2. katta, Yazıişleri Müdürünün odasının yan duvarı!

Sizce, Belediyenin askısı burası mı olmalı?

Benim Çankırı sevdamı, Çankırı rüyamı kimse ölçmeye kalkmasın!

SİZE AİT OLAN ARSA İÇİN,
BAŞKAN DİNÇ’LE KAÇ KEZ GÖRÜŞTÜNÜZ?

Reisle (İrfan Dinç) bu konuyu zamanın valisi Ali Haydar Öner’in daveti ile toplandığımız günün dışında hiç konuşmadım!

Orada da, Sayın Vali bana düşüncemi sorduğunda “Devlet var, hükümet var! Onlar bilir” dedim! Başka bir şey demedim!

Bugün de daha fazla bir şey demek istemiyorum!

Bir sözüm de sizinle ilgili! Gerçekten merak ettim! Olay sonrası beni arayan ilk insan sensin! Nasıl bir haber alma ağın var gerçekten şaşırdım!

Ankara’dasın! Polisler beni alalı 5 dakika olmamış ve beni arayıp “Geçmiş olsun” diyorsun!

VE İŞTE O KARAR!
Ve Belediye Başkanı İrfan Dinç'in, Çankırı Belediye Meclisinin 4 Şubat 2010 tarihli oturumunda, meclisten geçirdiği "o kararı" sizlere Sözcü18.com farkıyla sunuyorum!

Karar No: 19  Karar Tarihi: 04/02/2010  Konusu: İmar Uygulaması

Karara Katılanlar

Belediye Başkanı: İrfan Dinç

Üyelerden: Kamil Filiz, Bayram Çağlar, İbrahim Acar, Nail Altıparmak, Cemal Kaman, Selmin Çıbık, A. Kadir Çelik, Rafet Alemdar, Ahmet Kılıç, Sefer Ayar, Fatma Öztürk, Ahmet Özkan, İbrahim Yarahmet, Mithat Kılıç, Hamdi Yorulmaz, Kamil Çoban, Hatice Yakar, Ahmet Köse, Recep Doğru, Ali Serhat Kalaycı, Mehmet Gökmen, Satılmış Barak, İsmail Çakmak.

Kararın Özü: Cumhuriyet Mah. de Konut alanının Belediye Sosyal Kültürel Park alanına dönüştürülmesine dair karar.

KARAR YAZISI

Belediye Meclisi Gerekçeli İmar Komisyonu Raporu üzerinde yapılan müzakerelerde:

İlimiz Cumhuriyet Mahalleski şehir imar planının G31-D-13-D-3-C imar paftasının 552400-552500 y, 4 496500-4 496600 x koordinatları arasında kalan alanda 477 ada, 1-7 nolu parseller üzerinde 73 envanter nosu ile tescilli bina mevcut ve konut alanına ayrılmış olup:

Ekli tadilat krokisinde görüldüğü gibi 477 adanın bir kısmının konut alandan "BELEDİYE SOSYAL KÜLTÜREL TESİS PARK ALANI"na dönüştürülmesi komisyonumuzca uygun bulunmuş olup, değişikliğin 3194 sayılı imar kanunun 8/b maddesi gereğince onaylanmasına askı süresi sonucunda 1/5000 ölçekli Nazım İmar planına işlendikten sonra 1/1000 ölçekli uygulama imar planına işlenmesine, Üyelerden HAMDİ YORULMAZ, KAMİL ÇOBAN, HATİCE YAKAR, AHMET KÖSE, RECEP DOĞRU, ALİ SERHAT KALAYCI, MEHMET GÖKMEN, SATILMIŞ BARAK ve İSMAİL ÇAKMAK'ın red oylarına karşılık diğer üyelerin kabul oyları ve oy çokluğu ile kabulüne, gereği için evrakın İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne havalesine 04.02.2010 tarihinde karar verildi.

İrfan Dinç - Meclis Başkanı
Rafet Alemdar - Katip Üye
İbrahim Yarahmet - Katip Üye

DİYORUM Kİ: "Belediye Sosyal Kültürel Tesis Park Alanı" (!) Mevcut parsele, Çankırı Belediyesi tarafından böylesi bir "ŞEY" yapılacakmış (!)

Bu ibareden bir "şey" anlayan var ise sorun yok!

Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç "Belediye Sosyal Kültürel Tesis Park Alanı"ndan neyi kastettiğini kamuoyuna açıklamalı! Hem de acilen! 

ÇANKIRI BELEDİYE MECLİSİNDEN
"ÇARPICI" BİR ÖRNEK DAHA!
Elimdeki bu örnek daha var! Çankırı Belediye Meclisince 4 Mart 2010 tarihli! Çok ayrıntıya girmeyeceğim ama sadece "Karar Yazısı" bölümünden bir bölümü sizlere aktaracağım!

"İlimiz Buğdaypazarı Mahallesi Şehir imar planının .... koordinatları arasında kalan alanda mülkiyeti Çankırı Belediyesine ait parsellerin bulunduğu alanda ekli tadilat krokisinde görüldüğü şekilde BELEDİYE SOSYAL KÜLTÜREL ve SPOR TESİSLERİ'ne ayrılan parsellerin SANAYİ ALANI olarak ayrılması komisyonumuzca uygun bulunmuş olup, ..."

Belediye Meclislerinde neler olabiliyormuş?

Görüldüğü üzere, "Belediye Sosyal Kültürel ve Spor Tesislerine" ayrılan parsellerin SANAYİ ALANI'na dönüşmesi İŞTEN bile değil!

Yani, yaklaşık 40'ün üzerinde hissedarı bulunan ve 40 hissedar içerisinde yüzde 25'lik bir paya sahip olan Sadık Yakın'ın, şehir merkezindeki arsası bugün için Çankırı Belediye Meclisince "Belediye Sosyal Kültürel Tesis Park Alanı" olabildiği gibi, yarın da BAŞKA BİR ŞEY olabilir!

Okuyucunun bilgisine: Sözü edilen bina "taşınabilir kültür varlığı" olarak Kültür Bakanlığınca tescillidir. Bu da "fotoğraftaki bina başka bir yerde aynı şekilde yapılabilir" anlamı taşımaktadır!

Röportaj: Vedat Beki (Fotoğraflar: Sözcü18.com - Özel)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler