"Tatil" sözcüğünün anlamını unutmuş bir adam için son 8-10 gün hayli önem arzeder!

Bu yazının da PRSŞ dörtgeni (plaj+rahatlık+sandalet+şezlong) çerçevesinde yazıldığını da bilmenizi istiyorum...

Köşemi çok fazlaca kişiselleştirmeden biz yine Çankırı gündemine dalalım ve de sondan başlayarak başa doğru hızla bir geçiş yapalım... Önder buyrun!

x x x

Vali Vahdettin Özcan göreve geldiği günden bu yana sergilediği icraatleri 7 Eylül Cuma günü gerçekleştirdiği basın toplantısıyla medya'ya aktardı...

Özcan'ın verdiği bilgiler içerisinde (gazete ve internet sitelerindeki bilgiler dahilinde); Toplantıdan günler öncesinde bu köşeden sorduğum sorularla ilgili tek cümleye rastlamadım!

Özcan'ın basın toplantısıyla ilgili aklımda kalan tek cümle; "Deprem korkusu olmayan bir binada hizmet üretmek" (!)

O toplantıda bulunan bir Allah'ın kulu çıkıp sormamış: Çankırı'daki binaların yüzde kaçı depreme dayanıklı?

Deprem korkusu içerisinde yaşayan Çankırı halkı dururken, Vali Özcan "Deprem korkusu olmayan bir binada hizmet üretmek" gibi bir hayal içerisinde olduğunu net bir şekilde ifade edebiliyor!

Allah esirgesin; yaşanabilecek olası bir depremde büyük bir bölümü enkaz altında kalacak olan kenti yöneten isim; deprem sonrası ayakta kalmış olan Valilik binasından şehre bakacak ve gördüğü manzara karşısında "Şükür ki bizim bina ayakta kaldı" mı diyecek?!

Bu nasıl bir egoizm?!

Bu nasıl bir bencillik?!

Bu nasıl bir zihniyet?!

Donup kaldım!

Çankırı Valiliğinin web sayfasında yer alan ilgili haberi ilk okuduğumda ne hissediyorsam şu an yine aynı hisler içerisindeyim...

Yok... Yok... Tanıdığım Vahdettin Özcan ya bu cümleyi sarfetmedi, ya da dil sürçmesi yaşadı!

Ortadaki cümlenin "dil sürçmesi" olduğunu düşünmek istiyorum... Bunun için de Vali Özcan'ın konuyla ilgili açıklama yapması tarafımca yeterli görülür...

x x x

Gelelim "Çankırı genelevini açmayı düşünüyor musunuz?" soruma...

Sorduğum soruda hala ısrarcıyım... Yineliyorum: Hukuksal anlamda tek bir sorunu kalmayan ve halen kapalı durumda olan Çankırı genelevini açmayı düşünüyor musunuz?

Böylesi bir soruya "şehrin yöneticisi" yanıt vermeyecek de kim verecek?

x x x

Çankırı milletvekili Hüseyin Filiz'in seçildiği günden bu yana Ankara çıkışına kurmaya çalıştığı Organize Sanayi Bölgesi için yaptığı gayretleri duymayan kalmadı!

Sayın milletvekili konuyla ilgili o kadar fazla uğraş veriyor ki, bazen şapka çıkartmamak mümkün değil...

Ancak son günlerde masama düşen yeni bilgilere baktığımda (!) Milletvekili Filiz'in Organize Sanayi Bölgesini Çerkeş - Kiremitçi köyüne doğru kaydırdığı hissine kapılmaya başladım...

Elde ettiğim bilgilerin tamamını bugün için paylaşacak durumda değilim!

Ancak önümüzdeki haftadan itibaren Çankırı gündemi bir hayli şenlenecek!

"Hüseyin Filiz"in milletvekilliği ile birlikte başlayan "siyasi gücü" hangi oranda "şahsi" ve "ailevi" olarak kullandığını Çankırı kamuoyu Sözcü18 sayfalarından bir kez daha öğrenecek!

Biraz sabır!

Mektubuma son verirken büyüklerin ellerinden öper, kestane kebap acele cevap derim!