'Tospahalar giremez' (!)

İnsanoğlu için hayatın en güzel yanı, her yeni günün kendisi için bir 'umut' olabilmesidir.

Yeni gün beraberinde yeni umutları getirir...

Ve beslendiği yeni umutlarla yürür insanoğlu dünyadaki yaşam serüvenine...

Bu yürüyüş bazen denizdeki bir pupa yelken edasında olur, bazen de ormandaki 'kral' aslan edasında!

'Kral aslan' edası ile yürüyebilmek kuvvetli 'pençe'ler, keskin 'göz'ler ve rüzgârda savrulduğu zaman dökülmeyen 'yele'ler ile birlikte 'keskin' zeka ister!

Tospaha'dan 'kral aslan' edası beklemek ise 'karga'dan bülbül sesi çıksın diye ömür boyu uğraşmaya benzer!

Çankırı'da siyasi temsilde 2011 yılından bu yana yaşadıklarımızın büyük bir bölümü 'karga' taraftarlarının 'Halimiz aslan, sesimiz bülbül' şeklindeki boş nidaları seslemekle geçti!

Zaman zaman da tıpkı gün içerisinde iki kez de doğruyu gösteren 'duran saat' modeli haliyle davranış sergilemediklerini söylersek de haksızlık etmiş oluruz!

Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen o '4 yıllık süre' bugün tamamlandı!

Sonuç mu?

Şapka düştü kel göründü!

'Bülbül sesi'nin 'karga'dan çıkmayacağı, 'aslanım, aslanım' diye feryat etmenin 'tospaha'ya herhangi bir katkı sağlayamayacağı gün gibi aşikâr...

'Sepeti koluna, herkes yoluna' derken, tabelayı iyi okuyun:

'Tospahalar giremez' (!)

x x x

'Otoban'ları bilirsiniz!

Her araç kendine ayrılan şeridi takip eder...

Sol'a kaydıkça hızınızı artırmak zorunda kalırsınız...

Aksi takdirde yaşama şansınız ortadan kalkar...

'Tospaha' olarak sol şeridi işgal etmeniz size 'güvenlik yolculuk' yerine felaket getirir!

Israrla sol şeritten çıkmama refleksiniz ise...

Erken ölümü...

Sakın ola kimseyi suçlamayın...

Bu tercih sizindi...

O yüzden bugün musalla taşındasınız!

O yüzden hoca şerefede size ait sela'yı okumakta...

'Sarıbaba'da yeriniz de hazır' diyemeyeceğim, zira haramileri kabul etmiyorlarmış!

Üzgünüm...

Bilginize...

x x x

Dedim... Dedik... Dediler...

Yedin... Yediniz... Yediler...

'Diyenler' ile 'Yiyenler' hiç bir olur mu?

Garibanın yemesine laf edilmez de; 'Haramiler'in yedikleri unutulur mu?

Unutan da namerttir... Unutturmaya çalışan da...

'Unuturlar ya...' diyen de 'gaflet' içindedir, böyle biline...

Kum saati tersine dönmüştür...

Zaman 'haramiler'in yediklerini 'kusturma' zamanıdır!

Ve o haramiler yediklerini kusacaklardır!

Böyle biline...

x x x

Çankırı'dan refikimiz ara sıra ortaya çıkıp 'En fazla okunan biziz' (!) diye haber sıkıyordu...

Tarafıma da 'Hayırdır! Birinciliği kaptırmışsın' minvalinden mesajlar geliyordu...

Hele hele 'Şubat ayının da birincisiyiz' şeklindeki son duyurudan sonra Mart'ı merakla beklemeye başlamadım dersem yalan olur...

Lakin her işin bir adabı muaşereti olduğu gibi bunun da yolu yordamı vardır...

Sözcü18 olarak had bildirmeyi bildiğimiz gibi haddimizi de biliriz!

Kardeş, bir soluklansa da şu Alexsa'nın 'Mart ayı' sonuçlarını açıklasa diyorum...

Mart ayını kim nerede bitirmiş bir görsek...

Kalın sağlıcakla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.