Türk-Eğitim-Senli 'öğretmenler' derslere girmedi

Türk-Eğitim-Senli 'öğretmenler' derslere girmedi

İstanbul'da bir lisenin müdürü İbrahim Okutgan’ın, 17 yaşındaki Iraklı öğrenci Y.K. tarafından öldürülmesi sonrası eğitimciler isyan etti. Türk Eğitim Sen başta olmak üzere çeşitli sendikalara üye öğretmenler bugün derse girmedi.

İSTANBUL Eyüpsultan’da özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Okutgan’ın, 17 yaşındaki Iraklı lise öğrencisi Y.K. tarafından silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmesinin ardından, Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sen, Eğitim Gücü Sen, TÖB-Sen, öğretmenlere iş bırakma çağrısı yaptı.

Bugün Kartal'da bulunan Medine Tayfur Sökmen İlkokulu ve TOKİ Şehit Mustafa Kartal Ortaokulu grev nedeniyle boş kaldı.

Öğretmenlerinin okula gelmeyeceğini haber alan veliler, öğrencilerini okula göndermedi. Greve katılmayan öğretmenlerin öğrencileri ise okula geldi.

Sadece bir öğrenciyle okula gelen servis şoförü Adem Ayka, "Grev olduğunu söylediler, müdür beyin öldürülmesinden dolayı. Öğretmenlerimizin bir tepki grevi olacağını söylediler. O yüzden de bir tane öğrenci ile geldim. Öğrenci gelmedi. Normalde kapasitemize göre alıyorduk 15 öğrencimiz vardı. Ama bugün bir tane öğrenciyle geldik, dersler boş geçecek diye. Gruplardan yazdılar, 'Gelmiyoruz' diye." dedi.

Öğrencisini okula getiren bir veli ise, "Öğretmen geldi diye bir duyum aldım ama. Sendikaya bağlı öğretmenler bıraktı diye biliyorum. Sendikaya bağlı olmayan öğretmenler gelmek zorunda kaldı" diye konuştu.

Öğretmenlerin protestosu #ÖğretmenTekYürek etiketiyle sosyal medyada büyük ilgi gördü.

ANKARA

Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) üyeleri, okul müdürü İbrahim Oktugan’ın öğrencisi tarafından öldürülmesini protesto etti.

"Yeter Artık, İtibarsızlaştırıldık, Darp edildik, Sonunda Öldürüldük, Ötesi var mı?" yazılı pankart açan sendika üyeleri, ellerinde ‘Yeter Artık’, ‘Öğretmenine Dokunma’, ‘Eğitimciye Şiddete Hayır, ‘Asıl Mesele Ölüyoruz’, ‘Öğretmenler Yaşamın Mimarı Onların Ardında Sessizlik Değil, Direniş Var’ yazılı dövizler ile ‘Öğretmene uzanan eller kırılsın’, ‘Yaşamak hakkımız hakkımızı isteriz’, ‘İşte memur işte sendika’, ‘Vur vur inlesin bakanlık dinlesin’, ‘Kanunu getirin şiddeti bitirin’, ‘Susma haykır şiddete hayır’, ‘Öğretmene şiddeti istemiyoruz’, ‘Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız’ sloganları attı.

"KANUN TEKLİFİMİZİN YASALAŞMASI EN BÜYÜK BEKLENTİMİZ"

Sendika adına açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı, “Çoğu okulda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması ve kamera sisteminin olmamasının şiddet olaylarına zemin hazırladığını söyleyerek, “Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir. Öte yandan Türk Eğitim-Sen olarak eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasının yasal koruma altına alınması amacıyla hem 2019 hem de 2023 yıllarında iki kez kanun teklifi hazırlayarak, milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye ilettik. Kanun tekliflerimizde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulmasının hükme bağlanmasını istedik. Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması, cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılmasını talep ettik. Bu noktada tüm siyasi partilerimiz birlik içinde olarak bu teklife destek vermesi ve teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir” dedi.

"ÖZEL BİR POLİTİKA GELİŞTİRİLMESİNİ İSTİYORUZ"

Eğitimde ‘Şiddet Yasası’nın çıkarılmasının yanı sıra Meclis Araştırma Komisyonu’nun kurulması, Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesinin de Türk Eğitim-Sen’in öncelikli taleplerinden olduğunu ifade eden Urfalı, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Türk Eğitim-Sen’in şiddetle mücadelesi sadece kanun tekliflerinden ibaret değildir. Sendikamız 2019 yılında öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımız ile birlikte 81 ilden Sayın Cumhurbaşkanı’na 81 mektup gönderdi.

Şiddeti protesto eden iş bırakmayı da içeren sayısız eylem, basın açıklaması ve basın toplantısı yaptık. ‘Eğitimde Sıfır Şiddet’ temasıyla alanlara indik, anketlerimizle, araştırmalarımızla, afişlerimizle, yazılı ve görsel yayınlarımızla şiddet sorununa dikkat çektik. Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi araştırma görevlisi iken 2019 tarihinde odasında öğrencisi tarafından hunharca katledilen Ceren Damar Şenel’in davasına müdahil olarak katıldık.

Ayrıca, öğretmenlik Meslek Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili yasal düzenlemenin yer alması için de büyük mücadele veriyoruz. Eğitimde şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hiçbir surette kabul edilemez. Millî Eğitim Bakanlığı’ndan mutlaka kamu-özel ayrımı yapmadan eğitimde şiddete yönelik özel bir politika geliştirmesini istiyoruz.”

"VANDALLARA TESLİM OLMAYACAĞIZ"

Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz.

-Eğitimcilerimizin can güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Şuurlu nesiller yetiştirmek biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir.

-Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz. Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek milli bir ödevdir.

KOCAELİ

Kocaeli'de iş bırakan öğretmenler, İzmit Sabri Yalım Parkı'ndan Kocaeli Valiliği yerleşkesinde bulunan İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yürüyüş gerçekleştirdi.

Yaklaşık 5 bin öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşün ardından Kocaeli Valiliği önünde sendika temsilcileri ayrı ayrı basın açıklaması gerçekleştirdi. Eğitim Bir-Sen, Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen ve Türk Eğitim-Sen Kocaeli Şubeleri tarafından Valilik önünde yapılan açıklamada öğretmene yapılan saldırı kınandı. Türk Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi ise üyeleriyle birlikte Valiliğin ana giriş kapısında eylem gerçekleştirdi.

Sendika temsilcileri ayrı ayrı basın açıklamasını okudu. Eğitim Bir-Sen Şube Sekreteri Halil İbrahim Alkan, "Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya geldik. Kanayan bir yara haline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşuyorduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır" dedi.

"OKULLARIMIZIN GÜVENLİK AÇISINDAN GELDİĞİ SON DURUMU GÖZLER ÖNÜNE SERDİ"

Eğitim-İş Kocaeli 1 No’lu Şube Başkanı Sabri Mutlu tarafından yapılan açıklamada ise, "Savaşlarda bile hedef alınmaması üzerine uluslararası anlaşmalar olan, dünyanın en güvenli mekanları olması gereken okullar, Türkiye'de şiddet sarmalının kucağına itilmiştir. İstanbul Eyüpsultan'daki özel bir lisede silahlı saldırı yaşanması ve bu saldırı sonucunda bir eğitim emekçimizin yaşamını yitirmesi okullarımızın güvenlik açısından geldiği son durumu da gözler önüne sermiştir" ifadelerini kullandı.

ŞANLIURFA

Şanlıurfa’da öğretmenler bağlı oldukları eğitim sendikaları öncülüğünde, eğitimcilere yönelik şiddeti protesto etmek amacıyla 1 günlük iş bırakarak eylem yaptı.

Abdülkadir Karahan Kütüphanesi önünde toplanan öğretmenler, 'Öğretmene yönelik şiddete dur de' yazılı tişörtler giyerek, kırmızıya boyanmış beyaz önlükle şiddeti protesto etti. Yürüyüş boyunca 'Şiddete hayır', 'Öfkeliyiz, yastayız susmayacağız', 'Şiddetsiz güvenli okullar istiyoruz' sloganları attı. Vatandaşlar da yürüyüşe destek verdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde son bulan yürüyüş sonrası öğretmenler temsili olarak kanlı önlüklerini binanın kapısına astı.

Eğitim-Bir Sen de Ahmet Bahçıvan İş Merkezi’nde protesto gösteri düzenledi. Burada toplanan öğretmenler adına Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, yaşanan olayı kınayan açıklama yaptı. Grup, yanlarında getirdikleri kalemleri kırıp pankartların üzerine bıraktı.

BOLU

Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve Hürriyetçi Eğitim-Sen üyesi öğretmenler, İzzet Baysal Caddesi’nde toplanarak, ‘Artık yeter. Öğretmenlere yönelik şiddete ve öğretmenlerin katledilmesine hayır’ yazılı pankartla sloganlar eşliğinde yürüdü.

Yaklaşık bin kişilik grup, Kent Meydanı’na geldiklerinde eylem için toplanan Memur-Sen üyesi grupla karşılaştı. Memur-Sen üyesi grup, yanlarından sloganlarla geçen grubu alkışlayarak destek verdi. Sendikalar, eğitimde şiddete karşı slogan attı.

Yürüyüş yapan grup, basın açıklamasını yapacağı meydana ilerlerken, Memur-Sen üyesi grup da İzzet Baysal Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. İki grup da ayrı ayrı düzenlediği basın açıklamasının ardından dağıldı.

ÇANKIRI'DA TÜRK EĞİTİM-SENLİ ÖĞRETMENLERDEN AÇIKLAMA

cankiri-turk-egitim-sen-boykot-resim-05.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler