ABD’li National Review dergisinde yer alan Daniel Pipes imzalı haberde, Türkiye’deki 1 Kasım seçimleri değerlendirildi. “Türkiye’deki seçim sonuçlarında hile kokusu var” başlıklı haberde, 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar elde edemeyen AKP’nin 1 Kasım’daki erken seçimde oylarını yüzde 9, meclisteki sandalye sayısını ise yüzde 11 arttırmasının şaşırtıcı olduğu belirtiliyor. Kasım 2015 seçim sonucu neredeyse hiçbir araştırma şirketi tarafından öngörülememişti…

Haziran ve Kasım 2015 seçimleri arasındaki oy göstergeleri

Yazı şu şekilde devam ediyor:

“Haziran seçimlerinde 4 siyasal parti, birbirleri üzerinde üstünlük kuracak çoğunluğu elde edememişti. Üstelik 4 parti de birbirine zıt görüşleri temsil ediyordu: İslamcı, solcu, Kürtçü ve Ulusalcı. 5 ay sonra ise bu tablo ciddi bir şekilde değişti. Yeni sonuçlar, her 9 seçmenden birinin Kasım seçimlerinde partisini değiştirdiğini gösteriyor.”

“ERDOĞAN’IN DİKTATÖRYEL GÜCÜ”

“AKP’nin bu yükselişi, partinin Haziran’da kaybettiği parlamenter çoğunluğu Kasım’da geri verdi. Bu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın peşinde olduğu ‘diktatöryel gücüne’ yarı-resmi bir yol sundu.”

“Ancak bana sorarsınız seçim sonuçlarında ‘hile kokusu’ var. AKP’nin HDP’ye karşı açtığı savaş, Türkiye’deki Kürtlerin oylarını AKP’ye taşımasına yol açtı. Usulsüzlük haberlerini takiben, AEI’den Michael Rubin’in yaptığı yorum ilgi çekiciydi:

THY UÇAKLARINDA OY PUSULALARI TAŞINIYOR
Türkiye’deki analistlere göre, Erdoğan’ın çaldığı oy oranı yüzde 5 civarında. Bunu ise Türk Hava Yolları uçaklarında yurtdışından getirilen oy pusulaları, muhalefete verilen oyların yok edilmesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla yapılıyor. Pazar günü yapılan seçimlerde, yüzbinlerce ölmüş kişi adına Erdoğan’ın partisi AKP’ye oy verildiği belirlendi.”

“Türkiye seçimlerindeki hile geçmişine bakıldığında, bu iddialar kimseyi şaşırtmıyor. Ancak bu yöntemlerden ziyade, seçimlerin manipülasyonunda, tıpkı Volkswagen’in karbon emisyonu testlerinde uyguladığı metod gibi daha zekice yöntemler kullanıldığı da konuşuluyor.”

TÜRK HALKININ ZOR SEÇİMİ…
“Türk halkı, seçimleri kabul etmek ile reddetmek arasındaki çizgide yer alıyor. Hangisi kazanacak; Erdoğan’ın acımasızlığına karşı duyulan korku mu yoksa dolandırıcılık iddialarına duyulan öfke mi? Üzücü ancak, Erdoğan’ın seçim darbesi demokrasiye giden yolu tıkadı. Eğer buna direnen Türkler olursa, bunu ‘demokratik olmayan yollardan’ yapmak zorunda kalacaklar.”

Michael Rubin’in “Erdoğan seçim çaldı” başlıklı makalesinde ise, hiçbir şeyin ‘tesadüfen olmadığının altı çiziliyor. Makalede, Türkiye’deki kurumların yozlaşmış olduğu belirtiliyor.