Vali Özcan’dan Valilik kadın personeline gül

Vali Özcan’dan Valilik kadın personeline gül

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Vali Özcan, valilik bünyesi içerisindeki kadın çalışanlara gül takdim etti.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, Vali Vahdettin Özcan, Çankırı Hükümet Konağındaki büroları tek tek gezerek kadın personeline gül takdim ederek kadınlar gününü kutladı.

Kadınlarımızın birer çiçek olduğunu ifade eden Vali Özcan, kendilerine işlerinde ve sosyal hayatlarında başarılar diledi ve Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak tebrik etti.

Ayrıca iş için gelen kadın vatandaşlarımızı da unutmayan Vali Özcan, bugünün ne günü olduğunu sorarak kendilerine gül takdim ederek kadınlar gününü kutladı. Vali Özcan, İl Müdürlerine ve Vali Yardımcılarına da gül vererek personele takdim etmelerini istedi.

VAHDETTİN ÖZCAN'IN
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI

"8 Mart, kadınların daha insanca bir yaşam için eşitsizce uygulamalara ve ayrımcılığa karşı yaktığı bir meşaledir. 8 Mart 1857’de New York’ta tekstil sektöründe çalışan 40 bin kadın işçinin insanlık dışı çalışma koşulları ve düşük ücrete karşı başlattıkları cesur direniş; o tarihten bu yana kadınların eşit haklara sahip olmak için verdikleri mücadelenin, talep ve özlemlerini dile getirmedeki kararlılıklarının, birlik ve dayanışmanın sembolü olmuştur.

Uzun yıllara dayanan, sancılı mücadeleler sonucunda kadınlar küçümsenmeyecek kazanımlar elde etmiştir. Kadınların haklı mücadelesi tüm dünyada yankısını bulmuş ve destek görmüştür. Ancak günümüzde kadın-erkek eşitliğinin tam olarak sağlanabildiğini söylemek mümkün değildir. Dünya kadınları halen kadın olmaktan kaynaklanan sorunlarla baş etmek zorunda kalmakta; dolaylı ya da dolaysız biçimde ayrımcılığa uğramaktadır. İnsan hakları, demokrasi ve eşitlik açısından ileri ülkelerde dahi kadınların kültürel, ekonomik ve siyasi hayatta hak ettikleri yere gelemedikleri görülmektedir.

Ülkemizde kadınlara yönelik ayrımcılığın giderilmesi ve kadınlara da erkeklere tanınan hakların verilmesi 1800’lü yılların ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanı ise, Türk kadınları için dönüm noktası olmuştur. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar hızlanmış; bu süreçte Türk kadınları siyasetten sanata, eğitimden yargıya kadar bir çok alanda üstün başarılara imza atmıştır. Ülkemizde Türk kadınının elde ettiği bu kazanımları çağa uygun şekilde geliştirmeye yönelik önemli aşamalar kaydedilmiştir. Son yıllarda kadın-erkek eşitliğine yönelik bütün yasal düzenlemeler tamamlanmış, reform niteliğindeki bu düzenlemelerle ülkemiz uluslar arası normları yakalamıştır. Uygulamaya yönelik pek çok adım atılmış, kadınların toplumdaki konumunu güçlendirmeyi amaçlayan politikalar yaygınlaştırılmıştır. Bu anlamda kamuoyunda oluşan duyarlılık da umut vericidir. Ancak hem Türkiye de hem de genel olarak dünyada kadının toplumsal konumu konusunda kat edilmesi gereken daha çok yol olduğunun da bilincindeyiz.

Kadın-erkek eşitliği yalnızca kadınları ya da belirli kesimleri ilgilendiren bir konu değil; bir insan hakları sorunudur. Demokrasinin, insan haklarının, sosyal adaletin, barışın, kalkınmanın anahtarıdır ve tüm insanlığı kuşatır. Kadının toplumsal hayatın içinde yer alması, bütün üretim süreçlerinde aktif rol oynaması, aynı zamanda çağımızın en önemli gelişme kriterlerinden biridir. Bu bağlamda temel hedefimiz; Kadınlarımızın iş gücüne katılımlarını artırmak, geleneksel çalışma alanları dışında farklı sektörlerde istihdama katılım düzeylerini yükseltmek, eğitim imkan ve fırsatlarından daha fazla yararlanmalarını sağlamak sosyal güvenlik göstergelerini iyileştirmek, sağlık sorunlarını azaltmak, yetki ve karar alma mekanizmalarında temsilini artırmak ve aile içi şiddetin önüne geçmektir. Kadınlarımızın hak, fırsat ve imkanlardan eşit şekilde yararlanabilmesi ve kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için çalışmalarımızı bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada çok taraflı ve çok sektörlü bir yaklaşımla sürdüreceğiz.

Kadınların, toplumsal, ekonomik, siyasal konumlarını güçlendirmek, ayrımcılığı ve ön yargıları yok etmek üzere sivil toplum kuruluşlarından, yerel yönetimlere ve medyaya kadar toplumun tüm kesimlerinin mücadelelerinin ön saflarında aktif yer almasına ihtiyaç vardır. Kadın hakları konusunda gerçekleştirilmesi gereken toplumsal dönüşüm ancak topyekün bir mücadele ile hayata geçecektir. Kadınlarımızın erkeklerle birlikte daha eşit ve daha insanca yaşama dair beklentilerini karşılamak, statüsünü yükseltmek ve  kadınlarımızdan başlayan bir kalkınma modelini gerçekleştirmek için atılan en küçük adım bile çok değerlidir. Bu bağlamda 8 Mart, kadın sorunlarının çözümü konusunda duyarlılığın artması ve bu yöndeki çalışmalara ivme kazandırması bakımından çok önemlidir. Her yıl tekrarlanan 8 Mart aktivitelerinin kadınlarla ilgili tüm konularda toplumsal hafızanın oluşmasında önemli katkıları olmaktadır.

Yeni yapılanmayla kurulmuş olan Bakanlıklarımızdan birisi olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız da aile, kadın, çocuk, engelli, yaşlı vatandaşlarımızın yaşam kalitelerini artırmaya yönelik yapılan olumlu çalışmaları daha da artırarak devam ettirmektedir. Özellikle de kadınlarımıza pozitif ayrımcılık, kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun çalışmaları, eşi vefat etmiş kadınlara ekonomik destek hizmetleri aile okulları, evlilik okulları gibi projelerle de İl Müdürlüklerimiz aileyi ve kadınlarımızı güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapmaktadır. Bu yapılan güzel çalışmaların sürekli ve kalıcı olmasını temenni ederim.

Bu gün vesilesi ile tüm kadınlarımızın bu anlamlı gününü tebrik ediyor sevginin, şefkatin, özverinin simgesi olan kadınlarımıza başarı, mutluluk, sağlık diliyor saygı ve sevgilerimizi sunuyorum."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler