YİBOlarda yaşanan travmaya son verilmeli!

YİBO'larda yaşanan travmaya son verilmeli!

Çerkeş Mete Bülgün Orta Öğretim Erkek Öğrenci Yurdunda kalan öğrencilerin

üç hafta yurtta kalmaları ve bir hafta “evci” izni kullanabilmeleri ile ilgili yaptığımız haber sonrası okuyucularımızdan Sözcü18’e gelen “ihbarlar sonucu” Kurşunlu YİBO’da haber peşindeydim.

Önce gelen ihbara bir göz atalım: “Yasakçı Validen sözlü talimatla uygulama” başlıklı haberinizde bazı eksiklikler var. Şöyle ki; bu talimat doğrultusunda Çankırı bölgesi içerisindeki YİBO ’larda yaşanan dram Mete Bülgün Erkek Öğrenci Yurdunda yaşanandan kat be kat daha fazla! Bu talimat doğrultusunda 9-10 yaşındaki çocuklar hafta sonları aileleriyle görüşme şansını bulamıyorlar. Konunun tarafınızdan araştırılması en büyük dileğimdir.

Bununla birlikte başta Bayramören ve Yapraklı YİBO ile ilgili de benzer uyarılar gelmişti. İşe, yol güzergahı bakımından en uygun olan Kurşunlu YİBO’dan işe başlayabilirdim! Halen YİBO’larda yapılan uygulamanın ne derece doğru olup olmadığını da en iyi şekilde gözlemleyebilmek için Cuma günü öğle sonrasını da kendime “çalışma saati” olarak tespit ettikten sonra soluğu Kurşunlu’da aldım!

1, 2 ve 3. SINIFLAR HER HAFTA
Kurşunlu YİBO’da yaptığım görüşmelerde, okulda eğitim gören öğrencilerden 1., 2. ve 3’üncü sınıf öğrencilerin her hafta sonu ailelerinin yanına gidebildiğini, ancak 4., 5., 6., 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin bir hafta evci iznini kullandıktan sonra 3 hafta yurtta kaldıkları bilgisine ulaştım.

Okul idaresine “Mevcut uygulamanın ne zaman başladığı” şeklindeki soruma “Uygulamaya bu yıl başladık ve halen başladığımız şekilde devam ediyoruz” cevabı ile birlikte “Yapmış olduğunuz uygulama ile ilgili aldığınız talimatın yazılı ya da sözlü” olup olmadığını sorduğumda ise aldığım yanıt “Hem sözlü hem de yazılı” şeklindeydi!

Bu arada okulun bahçesi içerisinde önemli bir hareketlilik de yaşanıyordu. Hafta sonu olduğu için bazı ailelerin özel araçlarıyla gelerek çocuklarını aldıkları, bazı ailelerin çocuklarıyla okul içerisinde haslet giderdikleri ve sözleşmeli araç sahiplerinin belirli grup öğrencileri evlerine götürme telaşını da sıcak sıcak gözlemliyordum.

7 ve 8’inci sınıf öğrencileri ile yaptığım görüşmede “Bizler evlerimize gitmiyoruz. Bundan dolayı da şikayetçi değiliz. Ders çalışma ortamı burada daha düzenli. Evde aynı ortamı bulma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. O yüzden uygulamadan şikayetçi değiliz” derken, 7-8 yaşlarındaki minik öğrenciler ise “Ben hazırlandım! Eve gidiyorum” cümlesini kurmakta hiç mi hiç acele etmiyorlardı.

Okulda iki kız çocuğu babası bir öğrenci velisi ile karşılaştım. Kurşunlu’ya 7 km mesafedeki Yeşilöz köyünden geldiğini, köyündeki okul, öğrenci olmayışı nedeniyle 2 yıl önce kapanmış. İki yıl öncesinde 8 ve 9 yaşlarında olan iki kız çocuğunu buraya kayıt yaptırmak zorunda kalmış. Kendisiyle tanıştıktan sonra 4 ve 5. sınıflara giden kızlarını almaya geldiğini ancak cumartesi günü sınav olduğu için çocuklarını alamadığını söyledi. Çok değil, 3-5 dakikalık bir araştırma sonucu “Cumartesi günü yapılacak olan sınavın” aslında “Çocukların okulda kalması yönünde” yapılan “göstermelik” bir sınav olduğunu da öğrenmiş olmam, “Vali Şemsettin Uzun’un uygulanmasını istediği yöntemin” eğitimciyi öğrenci ve ailesi tarafından “sorgulanmaması” yönünde hangi hallere düşürdüğünün de en acı örneğini gözler önüne sermekle kalmıyor; “eğitimcinin” öğrenciye ve velisine karşı “göstermelik” hal ve davranışlarla birlikte “göstermelik sınavlarla” çocukların aileleriyle görüşmesinin, kaynaşmasının, onlarla birlikte hafta sonunu geçirmesinin önüne çekilen engellerin boyutlarını da bizlere gösteriyordu!

ÇEŞİTLİ YAŞ GRUPLARINA AİT ÇOCUKLARLA BİRLİKTEYİM
Ve işin an hareketli, en somut sahnesini çocuklarla birlikte yaşamak için, geçtiğimiz hafta sonu Kurşunlu YİBO’da evlerine gitmeyerek yurtta kalan çeşitli yaş gruplarına ait öğrencilerle birlikteyim.

Çocuklar toplu olarak karşımdalar. Meraklı gözlerle tamamı bana bakıyorlar! Hoş geldiniz ve hoş bulduk safhasını güler yüzle atlattıktan sonra, uzun zamandır haslet kaldığım böylesi cıvıl cıvıl görüntü bana hoş ve sıcak dakikalar yaşatırken, haftalardır kafamda beliren sorunun yanıtını birinci elden alacak olmanın heyecanını da yaşadığımı itiraf etmeliyim.

“Hafta sonunu burada geçirmek yerine ailelerinizle birlikte olmak isteyenleriniz ellerini kaldırsın” dediğimde karşımdaki grubun içerisinden sadece 6 ya da 7 çocuğun elinin havaya kalkmadığını görüp deklanşöre basmanın verdiği “acıyı” bu satırlarda sizlere aktarmak hiç mümkün değil!

8 KM’Yİ YÜRÜYEREK EVİNE GİDEN ÖĞRENCİ VAR
Kurşunlu YİBO’da kaldığım süre içerisinde 13 yaşında başka bir kız öğrenci. YİBO’ya 8 km mesafede bir köyde yaşıyor. Babası çoban. Kendisiyle çok fazla ilgilenen bir ailesinin olmadığını, yaşadığı problemlerin çözümünde okul idaresi ve babasını tanıyanların yardımcı olduğunu öğrendim. Hatta hatta bu kız çocuğunun E-80 güzergahında bulunan ve yaklaşık 7-8 km mesafedeki köyüne yaya olarak gittiğini öğrendim.

Yaşanan sıkıntıların görünmeyen yüzlerini yaşamanın burukluğu ile Kurşunlu YİBO’dan ayrılırken, çocukların “eğitim” düzeyini artırma amacıyla Vali Şemsettin Uzun’un “yazılı” ya da “sözlü” talimatıyla “3 hafta yurtta, 1 hafta sonu evci” uygulamasının sil baştan gözden geçirilerek “daha akılcı” bir uygulamaya dönüşmesi yolunda başta eğitimci-öğrenci ve öğrenci velisinin bir araya gelerek “karar verilmesi” gerektiğinin üzerinde ısrarla duruyorum.

Pedagojik açıdan bu yaştaki çocuklarda adeta “travmaya” dönüşecek ve “kalıcı” psikolojik rahatsızlıklara meydan verebilecek böylesi uygulamaların (daha ötesini yazmaya elim varmıyor) bir an önce yürürlükten kaldırılması gerektiğini ifade ediyorum. Bunun adı “çocukların yararına” başlığı altında basite indirilerek başta öğrenci velisine ve kamuoyuna sunulamaz!

SON SÖZ: Askeri ve polis yatılı okullarında dahi uygulanmayan bu yöntemin Çankırı genelinde Milli Eğitim bünyesi içerisinde “ilköğretim ve orta öğretimde” uygulanması T.C. Anayasasında yer alan “eşitlik” ilkesine aykırıdır. Hatırlatırım. (Haber-yorum-fotoğraflar: Vedat Beki)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler