"2021 Yılı'nın Çankırılısı" olarak ben...

Yavuz PEHLİVANOĞLU

Öncelikle beni "2021 Yılı'nın Çankırılı'sı" olarak gören ve oy veren hemşehrilerime bir Çankırılı olarak teşekkür ediyorum.

Bundan yıllar önce oğlum Yiğit'in odasına girmiş bulundum... Bir baktım odasının duvarına gitar resmi çizmiş...

Yiğit o sene liseye başlamıştı. Aklıma deli deli sorular gelmeye başladı... Bir Çankırılı olarak oğlumun gitara değil de saza meraklanmasını isterdim... Çünkü gitarın benim kültürümde yeri yoktu...

Kahvaltı sofrasına oturduğumuzda annesine; "Git şu bebeni çağır yanıma gelsin" dedim...

Annesi de bana; "Bugün pazar uyusun çocuk... Hergün erkenden okula yürüyerek gidip-geliyor" dediyse de; "Sofraya getir soracaklarım var" dedim.

Karşımdaki kadın 'anne korumacılığı" ile birden savunmaya geçti ve; "Ne soracaksın çocuğa? Zaten dersleri ağır! Çocuğun ne yaptığından benim haberim var" diyerek adeta kükredi...

Ben de "Madem yaptıklarından haberin var, odasının duvarına kocaman gitar resmi çizmiş! Haberin var mı?" deyince "Var" dedi...

"Var da neden müdahale etmiyorsun? Yarın öbür gün satanist matanist olursa, ben sana o zaman sorarım dememek için kaldır bebeyi sorguya çekeceğim" dedim... Ve Yiğit de salonda yaşanan onca gürültüye uyanıp geldi...

"Ne lan o duvardaki gitar resmi? Sen satanist mi oldun?" diyerek hayli sert bir çıkış yaptım...

Oğlan "Ne alakası var?" gibi savunmalar yaptıysa da beni ikna etmesi mümkün olmadı...

Günlerce Yiğit'i takibe aldım... Baktım satanist matanist olmuyor! Kendi halinde okula gidip geliyor ama her günde benim sözlü tacizlerime maruz kalıyordu. Hatta eminim ki belki de içinden beni artık sevmiyordu...

Anlayabildiğim kadarıyla da, bu sevmeme halleri giderek artıyor, güzel oğlum Yiğit'i kaybediyordum! Çünkü bakışlarından anlıyordum durumu...

Sağa sola da soruyorum "Gitar çalanlar sonunda satanist oluyor mu?" diye... "Gitar yüzünden çocuğa sardım" diyorum, "Bebem sürekli benden uzaklaşıyor", "Bu gitar meselesinden bişeyler yapmalıyım" falan gibi sürekli sorular soruyorum...

Çocuklarıyla arası iyi olmayan bir arkadaşıma da sordum: "Sen bu konuda hem deneyimli hem de tecrübelisin. Benim oğlum Yiğit'le gitar yüzünden durum bu! Aramızdaki gitar meselesi beni deli edecek! Duvardaki gitar resmini ben siliyorum o yeniden çiziyor! Ne yapacağıma karar veremedim" deyince, "Git kafasını gözünü iyice dağıt" dedi!

Tabii ki verdiği cevabı hiç mi hiç beğenmedim...

Ve gittim Yiğit'e orta halli bir gitar aldım... Güzelce sarıp sarmalattım ve akşam eve gitarla döndüm... Kapı ziline bastım... Tesadüf bu ya kapıyı oğlum Yiğit açtı...

"Al lan sana gitar aldım" diyerek kutusu içindeki gitarı Yiğit'in ellerine bıraktım...

Karşımdaki çocuk yaklaşık bir-iki dakika elindeki gitara baktı baktı, konuşamadı...

"Lan n'oldu?" dedim lakin beni duymadı, gitti odasına ve kapısını kapattı... On dakika veya daha fazla bir zaman sonra, abisine "Git şuna bir bak! Sesi soluğu çıkmıyor! Odaya kendisini kapattı! Ne yapıyor?" dedim...

Abisi geldi; "Elinde gitar yatağına oturmuş! Gitara bakıp duruyor" dedi...

"Bişey demedin mi" dedim. O da "Dedim ama cevap vermedi, sürekli gitara bakıp duruyor" diye karşılık verdi.

Yaklaşık bir saat sonra gitardan ufak ufak tınılar gelmeye başlayınca gittim odasının kapısını açtım... Yüzüme baktı ve gülümsedi aylar sonra...

İşte o an oğlumu yaban ellerin elinden geri aldığımı hissettim...

Bugün benim durumum da aynen böyle...

Bu uçak motorunu; İlçemin kaymakamına, Belediye Başkanı'na, ilimizin valisine, milletvekillerin, Sanayi Odası Başkanı'ndan tutun da bu ülkenin savunma sanayisinin başkanlarından Sanayi Bakanı'na kadar gösterdim ama hala bir netice alamadığım şu günlerde böyle bir yere layık görülmem, içimdeki yangınları bir nebze de olsa söndürdü ve beni rahatlattı...

Saydığım etkili ve de yetkililerin bunca umursamazlığı hala içimi yakıyor! Sanırım uçak motorunun ne demek olduğunu henüz algılayamadılar...

Herhalde ortaya çıkardığım ürünü sıradan bir şey sanıyorlar! Ben yaptım ya herkes yapabilir, kolay bişeydir diye düşünüyorlar...

"Aman sen de! Elin sarhoşunun yaptığı motordan ne hayır gelir?" diye düşünüyorlar olsa gerek!

Gerçi kimliğini taşıdığım ülkeye, yaşadığım şehre Nikola Tesla'yı getirsek "deli" (!) diye taş yağmuruna tutar bu ahali...

"Mikro turbo fan"ın ne demek olduğunu algılayamayanlar, niçin bir sarhoşu (!) onore etsinler ki?

ALLAH BU MİLLETİ BU MOTORLARA MECBUR BIRAKMASIN...

LAKİN OLDU DA TERSİ OLDU...

BİZ O GÜN DE ÜLKEMİZE HİZMET NOKTASINDA GERİ KALMAYACAĞIZ...

FAKAT BİZİ BUGÜN GÖRMEZDEN GELENLERİN HİÇBİRİ TARİH SAHNESİNDE OLMAYACAKLAR...

BU KADAR DUYARSIZ YETKİLİNİN 'YETKİLİ' OLDUĞU YERDE BEN İÇMEYEYİM DE KİM İÇSİN?

Fakat "2021 Yılı'nın Çankırılısı" olarak görülmem beni fevkaladenin fevkinde mutlu etti...

Demem o ki şahsıma verilmiş olan bu ödül, beni doğduğum ve yaşadığım topraklar olan Çankırı'ya yeniden bağladı...

Samimiyetle ve de içtenlikle 'teşekkür' ediyorum...

Yorum Yap
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.