Başbakan 550 adaya seslendi

Erdoğan, Ankara'da 550 miletvekili adayı ile seçim startı verdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Buradan, MHP'ye, CHP'ye soruyorum; siz, milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, Silivri'nin iradesini mi? Siz, milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, yoksa çetelerin, mafyanın, cuntanın iradesini mi? Siz gücünüzü milletten mi alıyorsunuz, yoksa çetelerden, mafyadan, karanlık örgütlerden mi?'' dedi.

Erdoğan, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısına katıldı. Konuşmasına, 12 Haziran 2011 seçimlerine AK Parti'nin milletvekili adayı olarak girecek, kendisiyle birlikte 550 adaya başarılar dileyerek başlayan Erdoğan, ''Yolumuz, bahtımız açık olsun. Allah utandırmasın. Allah, yar ve yardımcımız olsun diyorum'' dedi.

550 milletvekili adayının, Türkiye'ye, Türk Milletine, illere, Türk demokrasisine, içinde bulunulan geniş coğrafyaya ve büyük medeniyete hayırlı olmasını dileyen Başbakan Erdoğan,şunları söyledi:
''Bir kuyumcu hassasiyetiyle, 'ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar büyük bir titizlikle' adaylarımızı tespit ettik. 6 bin başvuru içinden, kılı kırk yaran bir incelikle 550 aday belirledik. Şunu buradan büyük bir gönül rahatlığıyla söylüyorum; bugün, işte burada, bu salonda, Türkiye'nin bütün renkleri var. Bugün burada, Türkiye'nin bütün sesleri, bütün nefesleri, bütün zenginliği var. Bugün burada, Türkiye'nin bütün zenginlikleri, Türkiye'nin birikimi, enerjisi var. Bugün buradaki fotoğraf, 'büyük Türkiye' fotoğrafıdır. Bugün buradaki manzara, 'yeniden büyük bir Türkiye'nin manzarasıdır.

Bu tablo, bir Türkiye tablosu olduğu kadar, Türkiye'nin umudunu yansıttığı kadar, Afganistan'ın, Irak'ın, Libya'nın, Filistin'in, Saraybosna'nın, Gazze'nin, Kudüs'ün umudunu yansıtıyor. Bu fotoğraf, barış fotoğrafıdır. Bu fotoğraf, huzurun, istikrarın, demokrasinin, refahın fotoğrafıdır. Bu fotoğraf, tarihinden, büyük medeniyetinden, zengin kültüründen aldığı ilhamla, yeniden büyük bir medeniyet inşa etme iradesinin fotoğrafıdır.

Bu fotoğraf karesi içindeki 550 aday, Türkiye aşkıyla, Türkiye sevdasıyla, hizmet kararlılığıyla yola çıkmış; sadece bedenini değil; gönlünü, yüreğini, zihnini Türkiye idealleri için ortaya koymuş bir kadrodur. Bu kadro fedakar bir kadro. Bu kadro, özverili bir kadro. Bu kadro, makam hırsıyla, ikbal hırsıyla, çıkar hırsıyla yola çıkmış değil, milletin uğruna, milletin yoluna başını koymuş bir kadrodur.

Diyor ya üstad; 'Kim var diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan, fert fert (ben varım) cevabını verici, her ferdi, benim olmadığım yerde kimse yoktur fikrini besleyici, dava ahlakına sahip bir gençlik'... İşte bu kadro, o gençlerin oluşturduğu bir kadrodur. İşte bu kadro, 'Büyük Türkiye' davasını omuzlamaya, o davayı gediğine koymaya kastetmiş, azmetmiş bir kadrodur...''

''HANİ SİZ DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASINI İSTİYORDUNUZ?''
Kendisinin her zaman, AK Parti kadrosuyla yola çıkmış olmaktan bahtiyar olduğunu söylediğini hatırlatan Erdoğan, bu yolda AK Parti kadrosuyla yürüyor olmaktan dolayı gururlu olduğunu dile getirdi. Erdoğan, ''Rabbime, bana sizin gibi yol arkadaşları nasip ettiği için şükrediyorum, hamd ediyorum'' diye konuştu.

Daha yola çıkarken, ''AK Parti'yi millet kurmuştur. Biz sadece onun tabelasını asıyoruz'' dediklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, AK Parti kadrolarının bizatihi milletten, milletin kendi evlatlarından teşekkül ettiğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bizim kadrolarımız, icazetli, vesayetli, güdümlü, ısmarlama kadrolar değildir. Bizim kadrolarımız, çeteleri, mafyayı, hukuk dışı suç örgütlerini temsil eden, onlardan beslenen, onlarla yol arkadaşlığı yapan değil, milletle gönül birliği yapan, kader birliği yapan bir kadrodur. Bu kadronun özü, milletin özüdür, milletin ak ve aydınlık yüzüdür. Bu kadro, bizim diğerlerinden farkımızı ortaya koyan bir kadrodur.

İşte görüyorsunuz... Önce çetelerin avukatı olduklarını söylediler. Ardından, çetelerin operasyonuyla birbirlerine girdiler. Yetmedi, kürsüye çıktılar, Sayın Genel Başkan, Anamuhalefetin, 'Nerede bu Ergenekon örgütü, gidip üye olacağım' dedi... Silivri'de.. Eğer üye kayıt defterini aldıysan gider üye olursun. Ergenekon'un üye kayıt ofisini bulamayanlar, şimdi kendi parti çatıları altında, Ergenekon'un irtibat ofisini açmaya karar verdiler. Dışardan aday bulamadılar, içerden, Silivri'den aday transfer ettiler. Buradan, MHP'ye, CHP'ye soruyorum; siz milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, Silivri'nin iradesini mi? Siz, milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, yoksa çetelerin, mafyanın, cuntanın iradesini mi? Siz gücünüzü milletten mi alıyorsunuz, yoksa çetelerden, mafyadan, karanlık örgütlerden mi?

Hani siz dokunulmazlığın kaldırılmasını istiyordunuz? 8,5 yıl boyunca, dokunulmazlıktan başka muhalefet adına tek bir cümle kurmayan siz değil miydiniz? Biraz tutarlı olun tutarlı... Lütfen, bir kere de sözünüzün arkasında durun. Alıştık size. Bol çark ediyorsunuz. Ne olur bir kere de çark etmeyin. Biz, 8,5 yıl boyunca, hiçbir tehdide boyun eğmedik. 8,5 yıl boyunca çetelere, mafyaya, karanlık suç örgütlerine asla ve asla boyun eğmedik. Çetelerin karşısında boynunu bükenlerden, hazırola geçenlerden, ruhunu çetelere satanlardan olmadık.''

Milletin emanetini kutsal bildiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, milletin emanetini hakkıyla taşıdıklarını ve o emaneti yere düşürmediklerini söyledi. Erdoğan, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceklerini dile getirdi.''

''YGS İLE İLGİLİ İDDİALARIN TAMAMININ TAKİPÇİSİYİM"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu ülkenin başbakanı olarak, YGS ile ilgili iddiaların tamamının takipçisiyim. Gençlerimiz rahat olsunlar, müsterih olsunlar, gönül rahatlığı içinde ikinci sınava hazırlansınlar. Gençlerimiz, kendilerini istismar edenleri, iddiaları fırsatçılığa çevirenleri de lütfen çok iyi görsünler, tanısınlar'' dedi.

Yaptığı konuşmada, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı(YGS) hakkındaki tartışmalara değinen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Bakın şu anda, CHP'si, MHP'si, BDP'si, YGS üzerinden, çok yoğun bir şekilde gençlerimizi istismar etmenin gayreti içindeler. 1,7 milyon gencin hayallerini, geleceklerini, umutlarını, siyasi malzemeye dönüştürerek, buradan kendilerine bir rant sağlamanın çirkin gayreti içindeler. Söz konusu olan, 1,7 milyon gencin hayalleridir. Söz konusu olan, 1,7 milyon gencin geleceğidir, umududur. Gece gündüz ders çalışan, uykusundan, oyunundan, eğlencesinden fedakarlık yapan gençlerin hissiyatını siyasi malzeme haline getirmek, çok açık söylüyorum, ahlaksızlıktır, fırsatçılıktır. Eğer, sınavda bir yanlış varsa, bir kayırma varsa, yasa dışı, kirli ilişkiler varsa, buna karşı çıkacak, bunun karşısında güçlü tepki koyacak ilk kişilerden biri ben olurum, arkadaşlarım olur.

Devletin ilgili kurumları, son derece büyük bir hassasiyet içinde meseleyi inceliyor, yargısına varıncaya kadar, araştırıyorlar ve takip ediyorlar. Ama, soruyorum, bir tek kişinin kayırıldığına dair somut deliliniz var mı? Şifre iddialarından çıkar sağladığını ispat edebileceğiniz tek bir genç var mı? Yok. Ama ortada, duyguları istismar edilecek, sokağa dökülecek, zihinlerine, yüreklerine şüphe düşürülecek bir genç grup var.

Bu ülkenin başbakanı olarak, YGS ile ilgili iddiaların tamamının takipçisiyim. Gençlerimiz rahat olsunlar, müsterih olsunlar, gönül rahatlığı içinde ikinci sınava hazırlansınlar. Gençlerimiz, kendilerini istismar edenleri, iddiaları fırsatçılığa çevirenleri de lütfen çok iyi görsünler, tanısınlar. Taksim'de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil. Onlar YGS sınavının karşısında tavır ortaya koyduklarını açıklarken, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız. Ama biz bu ülkede gerilimden yana değiliz. Bırakın kurumlar işini yapsın. Bırakın kurumlar görevini yapsın. Hiç kimsenin asla ve asla hakkı yenemez. Buna müsaade etmeyiz. Gençlerimiz bunu böyle bilsin.''

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Türkiye Gündemi Haberleri