Döşe çöğdürmeye devam!

Yavuz PEHLİVANOĞLU

Mazide bizim köyün sinaması vardı... Bazen bulabilirsek para ile bazen da kaçak girerdik sinemaya.. Gün olur beş dakika arada aradan dalardık... Sandalyeye oturduğumuzda, bizden önce sinemada olanlara sorardık;

- Cüneyt Arkın çıktı mı laaaa?! 

- Bu saate Cüneyt mi kalu salak? Şimdiye kadar nerdeydin?

- Evden kaçamadık ki...

Cüneyt çıkana kadar kötü adamlar ortalığı darma duman eder, olmadık zalimlikler yapar, kadınları kaçırır, çocukları döver, acayip acayip kahkalar atarlardı. Sonrasında Cüneyt bi çıkar; bu arada biz hepimiz ayağa kalkar tüm sinemadakiler hep bir ağızdan "yaşaaaaa" diye bağırır bir ellerimiz patlarcasına alkış tutar, ıslık çalardık. Haliyle sinama da inim inim inlerdi..

Sinema salonunda biz de Cüneyt'le beraber bu kötü adamlarla savaşır, ara sıra da ipin ucunu kaçırıp yanımızda ya da önümüzdeki arkadaşımıza sümsük atardık. Hatta hızımızı alamaz, sinamanın koltuklarına dekmük deperdik..

Filimin sonunda 'SON' yazdığında alayımız kendimizi Cüneyt Arkın sanardık...

Ta ki eve gidip anamızdan "bu saate kadar nerdeydin" sümsüğünü yediğimiz ana kadar... Hatta yatağa girip uzunca bir süre düşlerimizde Cüneyt Arkın olurduk. Sabah uyandığımızda ise bir de bakardık ki 'Cüneyt' gitmiş, kendimizle baş başa kalmışız... 

Bir de üstüne üstlük döşşeğe çöğdürmüşüz...

Galiba döşşeğe çöğdürene kadar devam edecek sevdalı düş...

Yorum Yap
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.