Gel de uçma!

Önceki gün meydana gelen kazada hayatlarını kaybedenler toprağa verildi ama yaşanan olay

Çankırı'da gündemin tam ortasına oturdu.

Çankırı ve çevresinde yapılan yol çalışmaları nedeniyle yaşanan trafik kazalarını haber olarak okuyucuyla buluşturmamıza tepki gösterenler, son olayla birlikte yine "sessizliğe" bürünerek durumlarını muhafaza ediyorlar.

Karatekin gazetesinin 16 Haziran 2010 tarihli sayısı, yaşanan kaza ile ilgili. Başlık da manidar: Adım adım katliam. Devam ediyor gazete:

"Meydana gelen bu kazadan sonra çalışma yapılan yolda herhangi bir trafik levhasının olmaması dikkatlerden kaçmazken, kaza yerindeki vatandaşların söylediğine göre Vali Şemsettin Uzun ve Belediye Başkanı İrfan Dinç de olay yerinden tesadüfen geçerken, kaza mahallini incelediler. Ancak kısa sürede olay yerinden ayrıldılar."

Bu sayfalardan nice haykırışlar yaptık! Hele hele 17 yaşında Ilgaz'da elim bir kaza sonucu hayata gözlerini yuman Ahmet Gökay Öğdü'nün Korgun'daki cenazesine Vali Uzun'un, toplumun tepkisinden "çekindiği" için katılamadığını belirttik!

Böylesi bir tezi destekleyen ibareler, bugünkü Karatekin gazetesinin sayfalarında yerini almış: "Vali Şemsettin Uzun ve Belediye Başkanı İrfan Dinç de olay yerinden tesadüfen geçerken, kaza mahallini incelediler. Ancak kısa sürede olay yerinden ayrıldılar."

Biliyorlar, başlarına ne iş gelecek!

Kazada hayatlarını kaybedenlerin cenaze törenleri Çankırı ve beldelerinde vatandaşların katılımı ile gerçekleşti. Vali Şemsettin Uzun, Belediye Başkanı İrfan Dinç'in babası Mevlüt Dinç'in cenazesine katılmış!

Şayet ola ki Allah ömür verseydi merhum Mevlüt Dinç yaşasaydı, Vali Uzun, yine o kazada hayatlarını kaybeden 3 kişiden herhangi birisinin cenazesine katılmazdı! Katılamazdı!

Yürek ister! Hem de mangal gibi!

Her zaman söylüyorum... Bir kez daha söyleyeceğim.

Yapımı devam eden karayollarında can verenlerin birincil sorumlusu İDARE'dir!

Ve İDARE'nin de başı olan Çankırı Valisi Şemsettin Uzun'dur!

Bunu mahkeme kayıtları da ortaya sermektedir.

Bu yollar üzerinde yaşanan trafik kazalarında malını ve canını kaybedenlerin, açtıkları davaları bir bir kazanarak, Çankırı İl Özel İdaresini "maddi tazminata" mahkum ettirenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır!

İl Özel İdaresi karşı karşıya kaldığı "maddi kayıplar" nedeniyle zor durumdadır!

Mahkemelerin verdiği maddi ve manevi tazminat kararlarını yerine getirmekte öylesine zorlanmıştır ki, geçtiğimiz aylarda İl Genel Meclisinden bu davalar için yapılan takiplere karşı kendisini sağlama alacak karar çıkartmıştır!

İDARE, öylesine şark kurnazlığı içerisine girmiştir ki, açılan davalarda, kazanılan HAK'ları sadece ve sadece "kira gelirlerinden" ödeme yolunu seçmiştir!

Bütün bunlar göstermektedir ki, yol yapım çalışmalarının sürdüğü bölgelerde, İDARE görev zaafiyeti içerisindedir. Ve bu zaafiyetini de giderme yönünde gereken önlemleri almaktan, aldırmaktan kaçınmıştır ve kaçınmaktadır!

Sözlerimi, bugünkü Karatekin gazetesinde Çetin Kapdan'ın "Notlar" başlıklı köşesinde kaleme aldığı "Gerçekten Suçlu Kim?" başlıklı yazısının son bölümü ile bitirmek istiyorum.

"İddiaya göre aşırı hızlıydılar. Aşağı Yanlar’da durdular. 3 cenaze çıktı araçtan. 3 ailenin ocağına ateş düştü. En az 3 sofrada boğazlar düğümlendi.

Bir yıldan fazladır bitmeyen yolun suçu yoktu.

O yol üzerine yerleştirilmeyen uyarı, işaret ve tahdit levhalarının suçu yoktu.

Şu kadar yol, bu kadar asfalt yapıyoruz diye hava atan siyasetçilerin suçu yoktu.
Gözünün önünde yitip giden memleket çocuklarının ailelerine çoğu kez başsağlığı dilemekten bile aciz muhalefetin, sürüp giden suiistimaller zincirine ses çıkarmamasının suçu yoktu.

Yanlışlığı görmeyen, eksikliği hissetmeyen idarecilerin, kontrolörlerin suçu yoktu.
Ürettikleri araçlara koymadıkları güvenlik unsurları yüzünden üreticinin de suçu yoktu.

Kusuru hep vatandaşta bulan kusursuz devletimizin, hükümetimizin, idarecilerimizin başı sağ olsun."

(Haber/Yorum: Vedat Beki)

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Çankırı Gündemi Haberleri