II. Abdülhamid’in imamı, Niyaziye Medresesi’nin kurucusu Hacı Hafız Hasan Sarıkaya 1870 yılında Yapraklı’da doğdu. Sekiz yaşında Kur’an-ı Kerim'i hatmetti, on beş yaşında hafız oldu ve dayısından ders okumaya başladı. Biriktirdiği parayla 1891 yılında deniz yoluyla Hacca gitti. Onun için Yapraklılı Hacı Hafız adıyla anıldı ve bilindi.
Hacdan dönüş parası kalmayan Hasan Efendi’nin, bir vakit namazından sonra Kâbe’de okuduğu Aşrı Şerif, o anda camide bulunan Mekke Şerifini çok etkiler. Sesine ve tilavetine hayran kaldığı hafızı evine dâvet eder, ikramda bulunur ve iki altınla ödüllendirir. Hafız Efendi, bu iki altınla Mekke’den Çankırı’ya döner.
Kur’an aşığı ve hizmetkârı Hacı Hafız Efendi, Fatih Medresesi’ne devam ederken ağır başlılığı, bilgisi, terbiyesi ve sesinin güzelliği ile padişah II. Abdülhamit’in ilgisini çeker. Sarayda önce sabah namazı imamlığı, sonra da yatsı namazı imamlığı yapar. II. Abdülhamit, Hafız Efendiye el işçiliği bir mangal, bir semaver, bir yatak örtüsü ve bir de cüppe hediye eder. 31 Mart olayında Yıldız Sarayında bulunan Hacı Hafız, II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesini müteakiben Yapraklı'ya döner.
Yapraklı’ya dönünce halka dini bilgiler vererek, Kur’an öğretir. İkizören (Babsa) beldesinde imamlık görevine başlar. Burada 12 yıl görev yaparak, talebe yetiştirir. Hocasının tavsiyesi doğrultusunda bir dershane açabileceğine kanaat getirince Yapraklı’ya dönerek, kendi arsası üzerine "Niyaziye" adıyla anılacak medresesini inşa eder. Medresenin en üst katı yatakhane, orta katı derslikler ve alt katı hizmet odaları olmak üzere 3 katlıdır. Medreseyi kendi üzerine tapular ve devlet yardımı olmadan talebe yetiştirmeye başlar. 1930’lu yıllarda başladığı bu kutlu hizmete canla başla destek olan eşi cennetmekân Zeynep Anne’nin ismini de anmadan geçmeyelim. Bu dershanede kısa ve uzun süreli kalarak, ders gören talebe sayısı 1300 civarındadır. Ahşap medrese, Hacı Hafızın vefatından sonra 2001 yılında yıkılmıştır.
"Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve onu öğretendir..." Hadis-i Şerifini hayat düsturu yapan Hacı Hafız Hasan Sarıkaya, zorluklara ve kısıtlı imkânlara rağmen camilerde imamlık yapabilecek din adamı yetiştirilmesi adına büyük bir ihtiyacın karşılanmasını sağlamıştır.
Oğlu Visali Sarıkaya’nın anlatımından Alparslan Türkeş ve Muzaffer Özdağ’ın (Prof. Ümit Özdağ’ın babası) Çankırı’da görev yaptıkları süre içerisinde Hacı Hafız Hasan Efendiyi ziyaret ettiklerini biliyoruz. Bu ziyaretlere rahmetli Fikri Demirok Hocamla üzerinde çalıştığı “Kur’an Hizmetkârı Hacı Hafız Efendi” kitabı üzerine iki kez istişarede bulunmuştuk. 2012 yılında yayınlanan 48 sayfalık kitabın önsözünü torunu rahmetli Ahmet Sarıkaya kaleme almıştı.
Hacı Hafız vefatına kadar hafızasından ve sağlığından bir şey kaybetmedi. 100 yaşında olmasına rağmen talebe okutmaya devam etti. Son zamanlarında gözleri görmeyen Hacı Hafız, bir müddet Çankırı Devlet Hastanesi'nde yatar. 17 Nisan 1970 gecesi oğlu Visali Sarıkaya’nın Çankırı’daki evinde talebeleri başında Kur’an okurken Hakkın rahmetine kavuşur. Ertesi gün Çankırı Büyük Cami’de Babsalı Ömer Hoca’nın kıldırdığı cenaze namazından sonra kalabalık bir cemaat eşliğinde Yapraklı’da defnedilir.