DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Ankara milletvekili İdris Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika ziyaretiyle ilgili yaptığı değerlendirmede; "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti, iktidarın uzun süredir “stratejik ortaklık” diye pazarladığı ilişkilerin, aslında Türkiye’nin tek taraflı tavizleriyle yürüdüğünü bir kez daha ortaya koymuştur." dedi.
Şahin değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Ziyaretle birlikte Türkiye'nin Amerika'ya verdiği tavizleri sıralayalım. Bu ziyaretin faturası, Türk milletinin sırtına yüklenmiştir.
• 225 adet Boeing uçağı için milyarlarca dolarlık sipariş,
• LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) alımı,
• Küçük Modüler Reaktör (SMR) anlaşması,
• Ruhban okulu tartışmaları,
• Binek otomobil, alkollü içki, yaprak tütün, kozmetik ve pirinç gibi ürünlerde ek vergilerin kaldırılması, Türkiye’yi yeni dış bağımlılıklara mahkûm etmiştir.
Alınamayanlar ise; Ne yazık ki, ülkemizin güvenliği ve stratejik çıkarları açısından hayati önemdeki hiçbir başlıkta ilerleme sağlanamamıştır:
• F-35 programına dönüş gerçekleşmemiş,
• F-16 modernizasyonu ve alımı konusunda sonuç alınamamış,
• CAATSA yaptırımları kaldırılmamış,
• Halkbank davasında hiçbir ilerleme sağlanmamış,
• Kaan uçağının motor projesi desteklenmemiş,
• Suriye’de YPG’ye verilen destek sona erdirilmemiş,
• S-400 meselesi çözüme kavuşmamıştır.
GAZZE MESELESİ
Ziyaretin en dikkat çekici sessizliği ise Gazze olmuştur. Binlerce masum insanın hayatını kaybettiği, çocukların, kadınların, yaşlıların bombalar altında can verdiği Gazze konusunda Erdoğan’ın Washington’da güçlü bir irade ortaya koyamaması, Türkiye’nin vicdani ve insani sorumluluklarını yerine getiremediğini göstermektedir. ABD’nin İsrail’e sınırsız desteği sürerken, Türkiye’nin mazlumların sesi olması gereken bir noktada sessiz kalması kabul edilemez.
'Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu' sözü bugün bir kez daha gerçeğe dönüşmüştür. Ortaya çıkan tablo, Erdoğan’ın Washington’dan eli boş döndüğünü, Türkiye’nin ise daha fazla bağımlılık altına sokulduğunu göstermektedir. ABD tarafında Trump’ın tüccar zihniyetinde hareket etmesiyle ticari kazançlarını garanti altına alırken, Türkiye yine masadan yalnızca taviz vererek kalkmıştır.
DEVA PARTİSİ OLARAK UYARIYORUZ
Türkiye, dış politikada pazarlık masasında eşit ve onurlu bir aktör olmak zorundadır. Bu ülkenin çıkarlarını korumak, milletimizin kaynaklarını tek taraflı tavizlerle heba etmek değil; adaletli, karşılıklı kazanıma dayalı ilişkiler yürütmek demektir. Türkiye, aynı zamanda Gazze’de yaşanan insanlık dramında da güçlü, kararlı ve bağımsız bir duruş sergilemelidir. Bu duruşu da eylemleriyle desteklemek durumundadır."