Özgür Özel Muhittin Böcek'le ilgili çarpıcı detayı açıkladı

CHP tarafından düzenlenen ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitingine İstanbul'un Esenyurt ilçesi ev sahipliği yaptı. Mitinge katılan vatandaşlara seslenen CHP lideri Özgür Özel, Muhittin Böcek'in itirafçı olacağı yönündeki iddialara tepki gösterdi.

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde, her hafta sonu ise Türkiye’nin farklı illerinde düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bu haftaki adresi Esenyurt ilçesi oldu. Soğuk havaya rağmen mitinge on binlerce vatandaş katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kalabalığa seslendi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek'in itirafçı olacağı yönündeki iddialara tepki gösteren Özel "AK Toroslar Çetesi Antalya'ya kadar adam yollamışlar. "CHP'ye iftira at" demişler. Muhittin Böcek ise "Kimseye iftira atamam, sağlığım el vermiyor ama bu dediğinize de ahlakım el vermiyor" demiş." dedi.

CHP'nin 19 Mart operasyonlarından sonra Şişli'den başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 64'üncü adresi CHP'li Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutukluluğunun 1'inci yılında Esenyurt oldu. Mitingin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı polis barikatları ile kapatıldı. Miting alanına Türk Bayrağı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP bayrakları asıldı.

Saat 19:30’da Cumhuriyet Meydanı'nda başlayan büyük buluşmada, on binlerce vatandaşa seslenen Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle:

"Ahmet Özer, Esenyurt'ta seçildi ama gözaltına alındığı andan itibaren hem Ahmet Özer'e hem siyaset arkadaşlarına, bürokratlarımıza hem de mağdur tüm ailelerle büyük dayanışma gösteren Özer ailesine, kızına, oğluna, eşine yürekten teşekkür ediyorum. İlk Esenyurt'un iradesine saldırıldığında koştuk geldik, MYK toplantımızı İlçe Başkanlığı'nda yaptık. Sonra bu meydana çıkıp seslendik. Mücadele edeceğimizi, haklı olduğumuzu, büyük haksızlığa muhatap olduğumuzu söyledik. O gün CHP'nin ilçe başkanı Hüseyin Ergün'dü. O günden bugüne bu meydanda 160 gün nöbet tutuldu, mücadele edildi, Hüseyin Başkan'a ve önceki ilçe yönetimine teşekkür ediyorum. Ardından sevgili Cafer Çakmak Başkan ile görev devir teslimi yaptılar. Onlar da aynı mücadeleyi sürdürüyorlar, önceki ve şimdiki ilçe yönetimimize teşekkür ediyoruz. Bu mücadeleyi CHP'nin mücadelesi olarak görürsek yanılırız. Haksızlık yapmış oluruz. İlk günden beri, bu meydanda bizimle dayanışan tüm muhalefet partilerine, sendikalara, derneklere, Esenyurt'un ve İstanbul'un tüm dinamiklerine yürekten teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız. Bu meydan kurtuluşun tek başına olmadığını, 'ya hep beraber ya hiç birimiz' dediğimizi Esenyurt, Türkiye'ye duyurdu.

"BURADAN TÜRKİYE'YE TÜRKLERLE KÜRTLERİN KARDEŞLİĞİNİN ÖNEMİNİ GÖSTERDİK"

- Biz bir yıldır korkutmak isteyenlere karşı, korkuyu evde bıraktığımızı, sindirmek isteyenlere karşı sinmeyeceğimizi, Esenyurt'un iradesine saygı duymayanlara karşı mücadele edeceğimizi dosta, dosta olmayanlara gösterdik. Prof. Ahmet Özer, ömrünü Türk-Kürt kardeşliğine adayan bir bilim insanı. Biz yerel seçimlerde ona güvendik, inandık. Önceki dönemki belediye başkanımızla sorunumuz yoktu, Esenyurt'ta bir sesi duyduk, buradan Türkiye'ye Esenyurt İttifakı'nın sesini, Türklerle Kürtlerin kardeşliğinin önemini, iradeleri ortaklaştırarak bir büyük başarının kazanılabileceğini, dostluğu, kardeşliği gösterdik. Yüzde 51 oyla Türkiye'nin en büyük ilçesini bir rekora imza atarak Ahmet Özer'e teslim ettiniz. Ben Esenyurt'a, Beylikdüzü'ne her geldiğimde bir şey görürüm. Yolun bir tarafı Esenyurt, bir tarafı Beylikdüzü. Esenyurt'a bakarsanız maalesef Kent Suçları Müzesi. Yüksek katlar, arasından hava geçmeyen yükseklikte bloklar, yeşile hasret sokaklar. Bir tarafta 3-4 katlı imar planlarıyla, doğru uygulamalarıyla Beylikdüzü. Bir tarafı yıllarca AK Parti yönetti, kişi başına 0,5 metrekare yeşil alan. Bir tarafta kişi başına 10 metrekare yeşil alan. Bir tarafta Esenyurt'ta yapılan AKP kötülüğü. Bir tarafta ranta değil halka önem veren yönetim anlayışı. Esenyurt'ta bizi göreve çağıran, Ahmet Özer'i göreve çağıran halkçı belediyeciliğin Esenyurt tarafından hak edildiğini düşünen Esenyurtlu vatandaşlarımızdır. Ahmet Özer, kentin makus talihini değiştirmek için kollarını sıvadı. Görevinde 209 gün kalabildi. Ahmet Özer, o 209 günde 15 bin kişilik aşevi açtı, kreş açtı, dördünün temelini attı. 600 öğrenciye eğitim desteği verdi. 3 bin öğrenciye kurs kayıtlarını yaptırdı. 23 okulun boyasını, bakımını, onarımını üstlendi. 100 bin ton asfalt attı. 120 bin metrekare parke taşı döşedi.

"KENT UZLAŞISI SUÇ DEĞİL DEMOKRASİDİR"

- Ahmet Özer'i laf aramızda terörist diye, teröre destek veriyor diye tutukladılar. O günlerde birileri kent uzlaşısını suç sayıyordu. Buradan bu gafillere söylüyorum. Bunun adı suç değildir, demokrasidir, demokratik siyasettir. Suçsa o suçun tek sahibi benim, buradayım, hepsini ben üstleniyorum. Esenyurt'u, Şişli'yi kazanamayacak diye Kürtler'i DEM'den, DEM'i Kürtler'den, siyaseti bundan ibaret gören kafayı reddediyorum. DEM, kendi siyaseti olan, saygın yöneticileri olan, üyeleri olan resmi bir partidir. Sonuna kadar saygı duyuyorum. Kürtler DEM'den, DEM, Kürtler'den ibaret değildir. CHP, Kürtlerle ilişki kurmak için illa gizli anlaşmalar yapmak zorunda değildir. CHP, seçmenin analizini yapar gerekli görüşmeleri yapar, doğru isimleri listesine koyar, onların temsilini sağlar, bu da Kürtlerin anasının ak sütü gibi helaldir. Bunu suç görmek, ırkçılıktır. Bunu suç görmek, ötekileştirmektir, bunu suç görmek, kendini bu ülkenin kuruluşunu inkar etmektir. Çanakkale'de Kürt ve Türk koyun koyuna yatıyorsa Esenyurt'ta da kol kola siyaset yapabilir. Buna kimse engel olamaz. İşine gelince Kürtler'den destek isteyip işine gelince onlara sırtını dönen, işine gelmediği zaman Kürtler'in oy verdikleri partinin eş genel başkanlarını 9 yıl hapiste tutan, başka sebepler gelişince Kürtler'e el uzatan bir çıkar ilişkisi kuran AK Parti anlayışı yerine Kürtler'i eşit yurttaş gören ve bundan sonra görecek olan demokratik bir kardeşliğin önünde saygıyla eğiliyorum.

"TAHLİYE VE TUTUKSUZ YARGILAMA BEKLİYORUZ"

- Taziyeden terör çıkaran bir anlayış var. Bunları ısrarla anlatmak, hatırlatmak lazım. Ahmet Özer, Remzi Kartal ile telefon görüşmesi yaptı mı bilinmez ama AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Remzi Kartal ile yüz yüze görüşmüş. Yaptıysa o telefon görüşmesini, o görüşmeden terör çıkıyorsa, AK Parti milletvekillerinden daniskası çıkar, daniskası. İşte bu numaralarla Ahmet Özer'i alıp içeri koydular. Belediye Başkan Yardımcımız İbrahim Halil Çalış. Halil Bey, devlet memuru, ihale yetkilisi falan değil. Onu alıp Paşakapısı Cezaevi'ne koydular. Siyami Ersek Hastanesi diyor ki, 'Kalp kapakçığını değiştirmemiz lazım. Biz hastaneden cezaevine taburcu edersek, bu ameliyat doğru olmaz, çıkınca yapalım'. O tahliye için tensip tutanağını bekliyoruz. Hem Ahmet Özer için hem haksız yere içeride tutulan bütün belediye başkanlarımız için, artık bu zulüm yeter, hepsi için tahliye bekliyoruz, tutuksuz yargılama bekliyoruz.

"AHMET ÖZER'İN TUTUKLULUĞUNU YEDEKLEDİLER"

- Ahmet Hoca'yı sözde terörle aldılar, tutukladılar. Sonra bir şey oldu ve geçen sene 1 Ekim'den itibaren bir süreç başladı. Adına bir şey de koymadılar. Biz CHP olarak silahların susacağı, gözyaşının dineceği, terörün olmayacağı, kardeş kavgasının olmayacağı her şeyi destekleriz, cesaretle de desteklemeye devam ediyoruz. Hal böyle olunca düşündüler Ahmet Özer'in yaptığı suç olmaktan çıktı. Elbette tutukluluğu ortadan kalkacak ama kalkmadan önce bu sefer bir ihale üzerinden onun tutukluluğunu yedeklediler. O ihale dedikleri kayyım yönetimi tarafından onaylandı. Terörden serbest kaldığı halde içeride tutulmaya devam ediyor. Ahmet Özer'in masumiyetini Esenyurt biliyor, biz biliyoruz. Kayyıma gelince şunu hatırlatmadan geçmiyoruz. Milyarlarca liralık projeyi bakanlığa devretti. Esenyurt'un malını Milli Eğitim Bakanlığı'na verdi. Belediyenin 10 dönüm arazisini Sağlık Bakanlığı'na verdi. 38 cami ve altındaki yüzlerce işletmeyi gelirleriyle Diyanet'e devretti. Ahmet Başkan'ın başlattığı projeleri durdurdu. Bu hazımsız kayyım, bu beceriksiz kayyım, bu işbilmez kayyım, orada işgale devam ediyor, Ahmet Özer de Silivri'de çile çekiyor. Yazıklar olsun hepsine.

"YAKANDAN ELİMİ ÇEKERSEM NAMUSSUZUM"

- Bugün bir karar çıktı, biz geldiğimizde Ekrem Başkan, 'Şu İBB'nin arabalarını bir gösterin' dedi, 2 binden fazla araba kayıp. Bazısı makul yerlerde, adliyeler istiyor verilmiş, kaymakamlıklar istiyor, polisin ihtiyacı var verilmiş ama bazıları olmayacak yerlerde. Mesela 59 araç karşısında yazıyor AK Parti İl Başkanlığı'na verilmiş. Markası, plakası, şasi numarası ve ne kadar kaldığı... Hemen hemen hepsi 3,5 yıl AK Parti İl Başkanlığı'nda, İl Başkanı'nın, İl Başkan Yardımcıları'nın ya da Ankara'dan buraya gelen yöneticilerin emrinde. Seçimden önce bir aylık iki araçtan belediye başkanını seçim öncesi kampanya yardımından tutuklayanlar, 59 araç, 3 yıldır belediyenin parası bir partide. Buna İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik verdi, takipsizlik. Ey İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, bu belediyelerin tüm dosyaları Sayıştay denetiminden geçti, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin denetiminden geçti, iç denetimlerden geçti, bir suç bulunmadı. Sen dosya çekip, çağırıp, itirafçı uydurup buna bakıyorsun. 59 tane araç 3,5 yıl AK Parti tarafından devlet malı kullanılmış, 'Buna Süleyman Bey bakmıştı, kusur bulmamıştı, ben de buna takipsizlik veriyorum' diyorsun. Ben bu dosyayı da yaptığın bütün AK Parti kayırmacılıklarını da ömrüm yettiğince takip etmezsem, yakandan elimi çekersem namussuzum."

"AK ELLERİNE KINA YAKACAĞIM"

Mitingde, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" miting serilerinde çalınan "Yiğidim aslanım" şarkısı yerine "Bir gün" şarkısı çalındı. Özel, şarkının ardından, "Elbette bu arkadaşlar çıkacak bir gün, Esenyurt'un Belediyesine gelip tekrar oturacaklar bir gün, Esenyurt ile kucaklaşacaklar bir gün, Türk'ü, Kürt'ü kol kola dost kılacaklar bir gün. Çok uzakta olmayan bir gün Ahmet Özer çıkacak, buraya gelecek. O zaman Ahmet Özer'in ak alnına değil ama ak ellerine ellerimle kına yakacağım o gün, söz veriyorum" ifadesini kullandı.

Özgür Özer, Ekrem İmamoğlu'na atfedilen 'casusluk' suçlamasıyla ilgili olarak da sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hüseyin Gün adında bir kişiyi bulmuşlar; İngiltere’ye, ABD’ye, İsrail’e casusluk yapmış. Ekrem İmamoğlu’nun, bu kişinin annesiyle birlikte nezaketen 9 dakikalık bir ziyarette çekilen bir fotoğrafını alıp 'casusluk kanıtı' diye servis ediyorlar. Oysa Hüseyin Gün’ün kendi ifadesinde, İstanbul verilerinin 2019 öncesinde Darkweb sitelerine düştüğünü, bunu gördüğünü bu verilerle bir şeyler yapılabileceğini söylediğini söylüyor. Ama diyorlar ki: bu kişi İngiliz casusu. Bu Hüseyin Gün denen kişinin Ekrem Başkanla bir fotoğrafı var ama çok sayıda AK Partili yöneticiyle İngiltere’ye gidip Lordlar Kamarası’nda Türkiye oturumlarına katılmışlığı var. AK Partililer'le İngiltere'ye gidip, toplantılara katılmakla casus olunmuyor, Ekrem Başkanla bir fotoğraftan casusluk icat edilmeye çalışılıyor.

"NE AHMET ÖZER'DEN TERÖRİST NE DE EKREM İMAMOĞLU'NDAN CASUS ÇIKAR"

AK Parti ve MHP'li seçmenlere sesleniyorum: Ankara 23., 28. ve 33. Ağır Ceza Mahkemeleri ile 27. İdare Mahkemesi’nde başta MİT’in 86 milyon vatandaşın verilerini çaldırdığı, 8 bakanlık ve bağlı kurumların sağlık, emeklilik ve gelir bilgilerini çaldırdıkları davalar görülüyor. Türkiye'de herkesin bilgileri yurtdışındaki sitelerde satılıyor. Ama utanmadan İstanbul'un verileri üzerinden karalama kampanyası yürütüyorlar. Buradan açık söylüyorum: Ne Ahmet Özer'den terörist ne de Ekrem İmamoğlu'ndan casus çıkar. Her türlü pisliğin çıktığı ama sizin tarafınızdan örtbas edildiği millet tarafından biliniyor. Gerçek er ya da geç ortaya çıkacak, bundan eminim.

"371 HAKEMİN BAHİS OYNADIĞI ORTAYA ÇIKMIŞ AMA YÖNETENLER SORUMLULUK ALMIYOR"

Bugün çıkmış, Alman Şansölyesi’nin yanında 'Kaç tane hakem kumar oynuyor gördünüz mü?' diyor. Kardeşim, bozuk düzende sağlam çark olur mu? Bir dönem sınav soruları FETÖ’den çıkıyordu, şimdi senin yandaş dershanelerden çıkıyor. Mülakata giriyor pırıl pırıl çocuklar, AK Parti'nin en tepesinden torpil yoksa mülakatlar boş çıkıyor. Gençler atama bekliyor, umudu kalmıyor, intiharlar yaşanıyor. Yargıya güven yüzde 18’e düşmüş. Milli Piyango bile artık aynı taraflara çıkıyor diye kimse bilet almıyor. Türkiye’de 571 hakem var, 371’inin bahis oynadığı ortaya çıkmış. Sen 23 yıldır iktidardasın; bu sistem senin döneminde kuruldu. Tuz kokmuş, ahlak bitmiş; ama yönetenler sorumluluk almıyor. 'Devletimiz ne yapsın? Üstüne düşeni yapmasın mı? Bunların üstüne gidiyor' diyor. Bunların üstüne gitmek yetmez. Bu millet bu seçimde senin üstünü çizecek, bu pisliği bitirecek, tertemiz bir Türkiye'yi başlatacak.

"MUHİTTİN BEY'E BU AHLAKSIZ TEKLİFİ SUNANLARI, ONU VE AİLESİNİ SAĞLIĞIYLA SINAYANLARI MİLLETE ŞİKAYET EDİYORUM"

- Karşımızdaki darbecileri sakın gözünüzde büyütmeyin. Bunlar ne devlet ne millet; devletin içine çöreklenmiş bir avuç basiretsizden ibaretler. Millet arkalarında değil; milleti temsil etmiyorlar. Vicdanlı hakimler, şerefli savcılar elbette çok sayıda var ama bunlar onlar için de birer tehdit oluyor. Onlar için mesleki utanç vesilesi oluyorlar. Milleti siyasetle ikna edemeyince; kadın kollarında, gençlik kollarında, ana kademeyle siyaset üretemeyince, döndüler yargı kollarını kurdular. Şimdi bu yargı kolları dört bir yandan üstümüze geliyor. Bakın bugünkü yaptıkları… Dediler ki: Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek güya itirafçı olmuş. Ya Muhittin Böcek neyi itiraf edecek?

- Muhittin Böcek açıklama yaptı. 'Günde 14 ilaç içiyorum' dedi. Sürekli yaşamsal güçlükler çekiyor. COVID döneminde 120 gün yoğun bakımda yattı. 104 gün entübe kaldı. Utanmadan iftira atıyorlar. Ama sonra öğrendik ki, bu Ak Toroslar çetesi oraya kadar... Hem de dün basına 'itirafçı olacak' diye sızdıranlar da buradakiler. Oradaki başsavcının haberi bile yok. Buradan Muhuttin Böcek'e adam yolluyorlar, 'CHP'ye iftira at' diyorlar. Biz onların peşini bırakmıyoruz ya onlar da akılları sıra Antalya'ya hamle yapıyorlar. Muhittin Bey, getirilen iftiranamenin altına şunu yazmış: ‘Mevcut belediye başkanıydım. Adaylığımdan daha doğal bir şey yoktu. Partim ankete bakıp kararını verdi ve beni aday yaptı. Kimseye iftira atamam. Sağlığım el vermiyor; ama ahlakım da bunu kabul etmiyor.'

Muhittin Bey'e bu ahlaksız teklifi sunanları, onu ve ailesini sağlığıyla sınayanları da; Mehmet Murat Çalık'ı cezaevinde kansere karşı savunmasız bırakanları da; Kalp kapakçığı değişecekken belediye başkan yardımcımızı Paşakapısı’nda yatıranları da; Allah’a ve millete şikayet ediyorum. Onların hakkını ilk seçimde göreceğinizi, bunların defterini düreceğinize yürekten inanıyorum.

"BU YAPILAN HAKSIZLIĞI ENİNDE SONUNDA KANUN DA AFFETMEZ, MİLLET DE AFFETMEZ"

- Bakın bugün bir iftiracıyı geri tutukladılar, Aydem Soytekin'i. Bu Adem Soytekin'in önüne 'at buraya imzayı, suçla bunları, kurtar kendini' demişlerdi. O imzayı attı. Kullandılar. Önce serbest bıraktılar, geçen gün yeniden tutukladılar. Gerekçe: Gerçeğe aykırı bilgiler vermek. Yani onun dediklerinin iftira olduğunu şimdi kendi kabul ediyor. Ama sanmayın bunlar masum. Hep anlatıyorum ya. İddianame yazamıyorlar, bütün iftiranameler masada. Kabloları birbirine bağlayamıyorlar. Şimdi bağlantıyı kuramadıklarını ortadan kaldırıp, iftiracı yapıp saldıklarına 'Bu olmamış, yalan atmışsın' deyip tekrar içeri atıyorlar. Onun için buradan şunu söylüyorum: Bir suç varsa arkasında duran namerttir. Eğer bir suçu bilip de söyleyen varsa ona söyleyecek söz yok. Ama elbette zordur; evladınla, özgürlüğünle, sağlığınla tehdit edilmek. Ama buna karşı bu AK Toroslar çetesine güvenip iftiraya imza atarsan böyle arkandan çekilirler. Böyle aynı şeyi yaparlar. Doğru söz söyleyene değil, iftiraya alet olana diyorum ki: Bu yapılan haksızlığı eninde sonunda kanun da affetmez, millet de affetmez.

BAYRAMPAŞA BELEDİYESİ'NİN AK PARTİ'YE GEÇMESİ

- Büyük bir başarıyla Bayrampaşa'yı kazandık. Belediye Başkanımız Hasan Mutlu‘ya üç kez; önce üç ay önce, sonra tutuklanmasından 15 gün önce, sonra tutuklanmasından iki gece önce yani tutuklandığından bir önceki gece AKP ve MHP’nin il ve ilçe yöneticileri tarafından tekliflerde bulunuldu. Hasan Mutlu böyle bir şey yapmadı, partisini satmadı, haysiyetiyle oynatmadı ve içeriye atıldı. O içeriye atıldığında CHP’nin AK Parti’den dört belediye meclis üyesi fazlası vardı. Beş belediye meclis üyemizi tutukladılar. Bunu Türkiye’nin dört bir yanında yapıyor, yakın olursa şanslarını deniyorlar. Manavgat’ta da yapmaya çalıştılar. Şile’de de denediler. Her tarafta iradesine sahip çıkan, partisine sahip çıkan, partisini kollamak için icabında cezaevindeyken belediye meclis üyeliklerinden istifa eden Cumhuriyet Halk Partisi‘nin kahraman evlatlarının alınlarından öpüyorum.

- Bu Bayrampaşa’da bizden seçilip istifa eden iki kişi, iki bağımsızla bir iş pişirmişler. Üstüne de gördüğünüz rezaletleri yaptılar. Biz kazandık seçimi, utanmadan gidip mahkemeden seçimi iptal ettirdiler. Sonra da kurdukları baskıyla, kirli pazarlıklarla, bir oy farkla, hile, hurdayla, desiseyle, rezaletle Bayrampaşa‘yı kazandılar. Şimdi utanmadan seçim kazanmış gibi 'Bayrampaşa bizi tercih etti' diyorlar.

BAHÇELİ'YE ÇAĞRI: EMİN SÖNMEZ'İ SİLİVRİ'DE ZİYARET EDİN

- Çağırıp da Kaan Yürür’e soru soran yok. Birlik İnşaat. Emin Sönmez ve oğlu Yasin Sönmez. Birlikte tutuklandılar. Yasin Sönmez, Bayrampaşa MHP ilçe yönetimindeydi, partiden attılar. Emin Sönmez, Devlet Bey'le direkt görüşebilen birisi. Diyor ki ‘Belediye Başkanı Hasan Mutlu‘ya 1 milyon TL rüşvet verdiğini söyle, oğlunla birlikte hemen çık. Hiç almayalım’ diyorlar. Bunu yapmadığım için, Hasan Mutlu Bey’e iftira atmadığım için beni içeri attılar.’ ‘Devlet Bey sesimi duysun’ diyor. Buradan Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum, denemesi bedava. Bir milletvekilinizi Silivri’ye yollayıp, ülküdaşınız Emin Sönmez beyefendi ile konuşsunlar. AK Toroslar çetesinin ülkücü Emin Sönmez ve oğluna ‘CHP’ye iftira at, dışarı çık’ dedi mi, demedi mi? Emin Sönmez namusuyla iftira atmadığı için cezaevine girdi mi, girmedi mi? Şahitlik etmek bedava.

"19'UNCU OY SAKİ TEKER'İN OLUP DA BELEDİYE BENİM OLACAĞINA 19'UNCU OY SENİN OLSUN! ONA DA LANET OLSUN!"

- Bütün AK Partili siyasetçilere sesleniyorum: ‘Bayrampaşa‘yı kazandık’ diyorsunuz ya. Sizi, size oy verenlere şikayet ediyorum. Seçimi 19 - 18, hileyle, işaretli oyla, fotoğrafla 19 - 18 kazandınız ya güya. Oy atanlardan biri, Saki Teker. Bu kişi bizden belediye meclis üyesi seçildi. Gelmiş belediye başkanına ‘Olmayacak değerde bir yere kaçak büfe yapacağım’ demiş. Hasan Mutlu ‘Olmaz’ demiş. ‘Ben belediye meclis üyesiyim’ demiş. Hasan Mutlu ‘Olmaz’ demiş. ‘Ben yapayım da yıkabiliyorsan yık’ demiş ve gitmiş, yapmış. Hasan Mutlu uyarmış, ‘Olmaz’ demiş. Büfeyi açmaya kalkmış, Hasan Mutlu mühürlemiş. Mührü kırmaya kalkmış. Hasan Mutlu büfeyi kaldırmış. Kızmış, bizden istifa etmiş ve Hasan Mutlu‘ya iftira etmiş. 19-18 ya. 19’uncu oy Saki Teker’in olup da belediye benim olacağına 19’uncu oy senin olsun. Ona da lanet olsun! Sana da yazıklar olsun!

"ARNAVUTKÖY'Ü GELECEK DÖNEM TEKİN ARAS YÖNETECEK"

- Geçen hafta Arnavutköy’de, yeni ilçe başkanımız Tekin Aras, yüzde 6’lık Arnavutköy‘de yüzde 38 alan Tekin Aras Arnavutköy Belediyesi'nin dört yolsuzluğunu anlattı, buradan çağrı yaptık. Tekin Aras, Arnavutköy’ü bunlara dar etti. Dar etmeye devam edecek. Buradan da Tekin Aras’a selam olsun. Arnavutköy’ü gelecek dönem Tekin Aras yönetecek.

- TELE1'i belki TELE1 olarak değil ama oradaki kadrolarıyla bir başka yerde yaşatacağız, sonuna kadar da arkasında duracağız. Çalışıyoruz.

"CUMHURİYET HALK PARTİSİ İKTİDARINDA BİR KERE EMEK KARŞILIĞINI ALACAK"

- Bütçe geldi, kanuna göre Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 1’i çiftçilere destekleme olarak verilmek zorunda. Bütçe Kanunu'nda yüzde 0,2 demişler. Yani çiftçimiz 772 milyar destekleme alacakken, bu bütçeye göre 168 milyar alacak. 604 milyarı AK Parti tarafından çalınacak. Bu ne olacak? Hem çiftçiler yine batacak, para kazanamayacak, perişan olacak. Hem de Esenyurt tüm sebzeyi - meyveyi olması gerekenden çok daha pahalıya yiyecek.

- Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bir kere emek karşılığını alacak. Kimse ‘AK Parti’den önce de kötüydü, şimdi de kötü’ yalanına inanmasın. AK Parti’den önce iyi değildi, ama şimdi sürünüyor emekli. Biz gençler için yasaksız bir Türkiye, vizesiz bir Avrupa vadediyoruz. Emekliye, asgari ücretliye insanca geçinecekleri maaş vadediyoruz. Tarımla geçinenlere, çiftçilere son Cumhurbaşkanı gibi ‘Al ananı da git’ diyen değil, ilk Cumhurbaşkanı gibi ‘Sen milletin efendisisin’ diyen bir Cumhurbaşkanı vadediyoruz.

"AHMET ÖZER'E TUTUKSUZ YARGILAMA BEKLİYORUZ"

- Hem Ahmet Özer’in 3 Kasım duruşmasından beraat bekliyoruz. Hem 3 Kasım’daki, 4 Kasım’daki tensip zaptından bütün arkadaşlarımıza tutuksuz yargılama bekliyoruz. En sonunda hepimiz eninde sonunda adalet bekliyoruz ve hep beraber Esenyurt‘tan son kez sesimizi yükseltiyoruz. Hak, hukuk, adalet. Bu kötü gidişi durduracağız, irademize de memleketimize de sahip çıkacağız. Dostça, kardeşçe, güzel yarınları birlikte kuracağız."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Türkiye Gündemi Haberleri