Sevda Karaali spor camiasında yine öncü!

Bir kulüp başkanı çıktı, bir rakibinin düştüğü kötü durum nedeniyle harekete geçti.

Bir kulüp başkanı çıktı, bir rakibinin düştüğü kötü durum nedeniyle harekete geçti. Bu isim; Türkiye’nin tek kadın başkanı olan Çankırıspor Kulübü Başkanı Sevda Karaali.. 

“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” sözünün tersine, o yılanın bir gün kendisine de zarar vereceğini bilen bir başkan Sevda Karaali.. 
 
Bu nedenle Türkiye’de bütün kulüplerin başına gelebilecek olan "haciz sorunu" için akılcı bir çarenin peşine düştü. 
 
Çözüm basit; Adalet Bakanlığı’nın "evlerin dokunulmazlığı" adına yürüttüğü “evlerin hacizden muaf tutulması” çalışmasının, futbolcuların evleri olan kulüp tesislerini de kapsayacak şekilde düzenlenmesi. 
 
İşte bu çözüm gerçekleşirse, kulüpler gibi futbolcular da mağdur olmayacak, Türk sporunun önemli bir sorunu ortadan kalkacak. 
 
Tokatspor olayı kıvılcım oldu! 
Son olarak Tokatspor Kulübü'ne uygulanan haciz işlemi nedeniyle, mağdur olan futbolcuların tesislerdeki eşyalarını pencereden atarak haciz işlemine tepki göstermesi büyük yankı uyandırmıştı. Bu haberden çok etkilendiğini ve harekete geçtiğini ifade eden Karaali, “‘Haciz geldi, futbolcular delirdi’ haberi, aslında kulüplerde yaşanan çok önemli bir dramı gözler önüne serdi. Çünkü Anadolu’da ve hatta İstanbul’da gelir düzeyi az olan bir çok kulübün maalesef çok sık yaşadığı bir manzara bu.. Amacımız da bu tür manzaraların artık son bulmasını sağlamak. Bu kapsamda yaşanan mağduriyeti çözmek için, sayın Adalet Bakanımızın, evleri haciz kapsamından çıkartan güzel çalışmasının bir benzerini, kulüpler için de yapmasını bir kulüp başkanı olarak talep ediyorum” dedi. 
 
“Kulüpler de bir yuvadır” 
Kulüplerin de aynı bir yuva gibi futbolcuların yaşam alanı olduğunu ifade eden Karaali, “İşin en acı yanı, futbolcuların tüm yıl boyunca evi gibi kullandıkları mekanlarda, altlarındaki yatakların yastıkların, yemek yiyip oturdukları masaların sandalyelerin haciz edilmesidir. Bu hiç doğru olmayan, Türk futbolcusunu mağdur eden ve Türk futboluna zarar veren bir davranıştır. İşte bu nedenle kulüp tesislerinin de bir yuva olduğu gerçeğini gözler önüne sermek istiyorum” ifadesini kullandı. 
 
“Amaç borç tahsilatı değil”! 
Çok büyük borç meblağları için haczedilen malzemelerin hiçbirinin o kulübün borcunu karşılamayacağını ifade eden ve buradaki amacın, bu tür yaralar açarak kulüpleri bir an önce borcunu kapatmaya zorlamak olduğunun altını çizen Karaali şunları kaydetti: 
 
“Düşünün ki, ortalama 4-5 senedir kulüpte yer alan bir yatak, piyasada 400 TL’ye satılırken, haciz değeriyle ne kadar edebilir? Bu örnekleri artırabiliriz. Kısacası aslında yapılan bir borç tahsilatı değil, kulüpleri sıkıştırarak mağduriyet doğurup, bunun neticesinde borcu ödemeyi kolaylaştıran faaliyetlerdir. Spor kulüplerinin TFF nezdinde bir takım gelirleri var, pek çok kulübün banka hesabı var. Bu tarz meşru yollar varken, kulüplerin yuva olarak kullandıkları alanlardaki malzemelerinin haczedilmesini doğru bulmuyorum ve buna yönelenleri de kınıyorum”. 
 
Tüm kulüpler göreve! 
Bütün spor kulübü başkanlarını da göreve çağıran ve ortak hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Karaali, “Bu bir ortak sorundur. Bu nedenle tüm başkanları sorumluluk almaya davet ediyorum. TBMM başta olmak üzere, Meclis Başkanımız, Adalet bakanımız ve bu konudaki ilgili bakanlık çalışma komisyonlarını da göreve davet ediyorum. Türk sporunun ilerlemesi için ivedilikle kulüplerin konaklama tesislerinin de yuva kapsamına alınarak, icralardan muaf tutulması yönünde bir çalışma yapılmasını talep ediyorum. Sayın başbakanımızın da spora ve kulüplere verdiği değer kapsamından yola çıkarak, bizi yalnız bırakmayacağına inanıyorum” diye konuştu. 
 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Spor Haberleri