Sözcü18, öğretmeni darp eden öğrenci velisinin ifadesine ve olay görüntülere ulaştı!

Çankırı Merkez'de bulunan İsmet İnönü İlköğretim Okulu'nda çocuğuna şiddet uygulandığı iddiasıyla öğretmen M.S'ye darp uygulayan öğrenci velisi Hayati Akar'ın mahkamedeki ifadesine Sözcü18 Haber Merkezi ulaştı.

Çankırı Merkez'de İsmet İnönü İlköğretim Okulu'nda geçtiğimiz gün meydana gelen öğrenci velisinin öğretmen M.S'yi darp ettiği olayın kahramanı Hayati Akar, dün Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkmış ve 'yurt dışı yasağı' konularak serbest bırakılmıştı.

Sözcü18 Haber Merkezi Hayati Akar'ın mahkemedeki ifadesine ve okulda öğretmen M.S. tarafından çocuğuna 'darp' yapıldığını iddia ettiği görüntülere ulaştı.

Önce Hayati Akar'ın mahkemedeki ifadesine bakalım:

"Yukarıdaki bilgiler doğrudur ve bana aittir. Konu ile ilgili karakolda ifade vermiştim o ifademi aynen tekrar ederim. Oğlum ..... .... şu anda 13 yaşında olup yaklaşık 7-8 yıldır kulak zarı deliği rahatsızlığı yaşamaktadır. Bu nedenle her iki kulağında tüp diye tabir edilen alet takılıdır. Öğrenim gördüğü İsmet İnönü İlköğretim Okulunda daha önce de öğretmenleri tarafından darp edildiğini birkaç kez söylemiştir. Olumun böyle bir rahatsızlığı olduğu için ben de darp konusunda hassas davranmaktayım. Okul müdürü ile geçmişte birkaç kez bu konuda konuştuk. Uyarılarda bulundum. Ancak müdür bey pek ilgilenmedi.

Dün saat 11:00 sıralarında oğlum .... .... beni telefon ile arayarak 'Baba beni öğretmenler dövüyor yetiş' demesi üzerine hemen okula gittim. Oğlum bahçede ağlıyordu. Bana bir öğretmeninin kendisine tokat attığını, 'şerefsiz, .iktir git' şeklinde küfür ettiğini, telefonunu aldığını ayrıca 'bu attığım tokat değil asıl vurursam yere yapışır ölürsün' dendiğini ve oğlum odadan çıktıktan sonra okuldaki bir arkadaşının telefonuyla beni aradığını anlattı. Ben de hemen oğlum ile beraber öğretmenle görüşmek için müdür yardımcısının odasına gittim. Gittiğimde odada okul müdür yardımcısı vardı, oğlumun neden darp gördüğünü ve öğretmenle görüşmek istediğimi söylediğimde oradaki ismini bilmediğim müdür yardımcısı 'Sen neden küçük çocuğa inanıyorsun, çocuğun söylediği laflara inanma çocuklar yalan söyleyebilir' dedi. Beni öğretmenle görüştürmediği için ben de öğretmenin bulunduğu sınıfa yöneldim. 

Sınıfa gittiğimde sınıfta oğlumu darp eden ismini olay nedeniyle öğrendiğim M....... S....... isimli öğretmen vardı. Öğretmene 'Hocam sizinle görüşebilir miyiz' dedim. Öğretmen de ilk olarak görüşmek istemedi fakat ısrar etmeme dayanamayıp benimle görüşmeye geldi ve koridorda konuşmaya başladık. Öğretmene hitaben 'Çocuğuma neden vurdunuz, neden hakaret ve küfür ettiniz, size bu davranış yakışıyor mu' dedim. O da yaptığı davranışı anlatmak istememesi üzerine sürekli 'bu böyle olmaz, bu böyle olmaz' şeklinde konuşmaya başladı. Ben de bir anlık kızgınlıkla ve beni kışkırttığı için öğretmeni elimle duvara doğru ittim ve kendisine 'Sen utanmıyor musun küçücük çocuğa vurmaya, ona vurduğun gibi bana da vursana' dedim. O da bana hitaben 'Seninle mahkemede görüşeceğiz, sen benim kim olduğumu biliyor musun' dedi. Daha sonrada birbirimizden ayrıldık ve yanımıza polis ekipleri geldi. Polis ekipleri ile beraber ilk olarak Çankırı Devlet Hastanesine, akabinde polis merkezine geldik. Olayda herhangi bir yaralanmam yoktur. Ben ismini olay nedeniyle öğrendiğim M....... S....... isimli şahsa yumruk atmadım kendisine hitaben 'a...... s......... çocuğu, seni s......., seni öldürürüm' şeklinde bir söylemim olmamıştır. Üzerime isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Şahsın bana karşı küfür içeren bir söylemi olmamıştır, sadece tehdit içerikli söylemi olmuştur."

VE ÖĞRETMEN M.S'NİN KORİDORDA ÖĞRENCİYE TEMAS ETTİĞİ O ANLAR!

Hayati Akar'ın Çankırı Adliyesi'nde gerçekleşen duruşmada verdiği ifade:

Kamera kayıt izleme  tutanağı:

GÖRÜNTÜLERDE ÖĞRENCİYE 'DARP' DEĞİL 'TEDİP' VAR

Sözcü18 Haber Merkezi'ne ulaşan; Öğretmen M.S'nin öğrenciye hamlesini gördük. Yapılan hareketin eğitim ve yargıda karşılığı 'tedip' olarak yer alıyor. 'Tedip'in Türk Dil Kurumu'nda karşılığı; "Uslandırma, yola getirme, terbiye etme" olarak ifade ediliyor.

YARGITAY TOKATLI TERBİYE HAKKI (TEDİP HAKKI) KARARI
Türk Ceza Kanunu'nda örtülü biçimde tanımlanan terbiye hakkı, tedip hakkı, çocuk üzerinde hakimiyeti bulunan ana, baba, öğretmen gibi kimselerin çocuğu disipline etmek ve uslandırmak amacıyla yapmış olduğu davranışlardır.

Türk Ceza Yasası anılan madde ile tedip hakkı kapsamına aşan davranışları ve bu yaptırımını belirlemek suretiyle dolaylı olarak 'tedip' hakkını tanımlamaktadır. Buna göre; çocuğu büyüten, okutan, bakan, bir meslek ya da sanat öğreten kimseler, 'tedip' (terbiye( hakkı sahibidir ancak, bu hakkın sınırlarını aşan davranışlardan kaçınmalıdırlar.
Yargıtay, geçtiğimiz yıllarda 'tedip' hakkı hususunda tartışmalara neden olacak bir karara imza atmış, babanın kızına attığı tokadı 'tedip' hakkı kapsamında görerek, babanın cezalandırılmaması gerektiğine kanaat getirmiştir.

YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ 2014/6680 E. 2014/30559 K. 22.09.2014 TARİHLİ KARARINDA
"Olay tarihinde 16 yaşında olan ve birden fazla kez evden kaçan mağdura yönelik babası olan sanığın bir kez tokat atması şeklinde gerçekleşen eylemde, babanın mağdura yönelik tedip hakkını kullandığına dair kabulde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak olunmamıştır" denmektedir.

Böylelikle Yargıtay yerel mahkemenin kızı birden çok kez, evden kaçan kızına bir tokat adan babanın davranışını 'tedip' hakkı kapsamında gördüğü ve beraatine hükmettiği kararını onamış ve bu görüşü benimsemiştir.

Ayrıntılar geliyor...

Yorum Yap
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Yorumlar (50)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Çankırı Gündemi Haberleri