ARALIK 1976’da Mavera dergisini kuran ekibi, günümüzde 'Yedi Güzel Adam' olarak tanıyoruz. Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Mehmet Akif İnan, Ali Kutlay, Rasim Özdenören ve Alaeddin Özdenören'le Ankara'da yola çıkan 'Mavera' dergisi 1990 yılında kapansa da, edebiyat dünyamızdaki yerini çoktan aldı...
Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören ve Akif İnan Maraş Lisesi’nde öğrencilik yıllarında tanışıp arkadaş olurlar. Lise yıllarında ilk yazılarını Maraş’ta çıkan Hamle dergisinde yayınlayan ekip üniversite tahsili için İstanbul’a gelirler ve burada Nuri Pakdil ile Sezai Karakoç'un yönlendirmesiyle Necip Fazıl Kısakürek ile tanışırlar. Öğrencilik yıllarında Necip Fazıl'la dostluk kuran ekip, Sezai Karakoç'un çıkardığı Diriliş ve Nuri Pakdil'in çıkardığı Edebiyat Dergisi'ni takip ederek, yazılarını yayınlarlar. Üniversite öğrenimi bitince Ankara'ya taşınıp işe girerler. Dostlukları devam eder. Bu dostluk yeni bir dergi ve yayıncılık fikrine evrilerek 1976 yılında Akabe Yayınları'nı kurarak 'Mavera' dergisini yayınlamaya başlarlar.
Kayserili iş insanı Saim Altunbaş (1), Bayındır Sokak 30/C no'lu dükkânını kendilerine tahsis eder. Cahit Zarifoğlu, Akabe Kitap-Yayınevi levhasını, bu dükkâna asar. Belediyeye ait Zafer Çarşısı’nda 8 metrekarelik kitapçıyı da devren kiralarlar. Hepsi memur olan Mavera ekibi, derginin işlerini yürütmek için 1977’de Erdem Bayazıt’ı Ankara’ya çağırır...
1990’da kapanan derginin etrafındaki edebi dostluk "Yedi Güzel Adam" imzasıyla Türk edebiyat tarihi hafızasına yazılır.
5 Ocak 1978’de 42. Hükûmeti kuran Bülent Ecevit, benim de Gazi Eğitim Enstitüsü öğrencisi olarak kaldığım Ankara Beşevler’deki Yüksek Öğretmen Yurdu’nu tahliye etti. Bir anda yurtsuz kalınca, kalacak yer arayışına başladım. Abimin kayınbiraderi Tosyalı Kuzucular Kumaş’ın sahiplerinden rahmetli Sadık abi, Kızılay Bayındır Sokak Kültür Apartmanı'ndaki dairesinin anahtarlarını vererek, burada bedelsiz kalmamızı sağladı.
Kızılay Bayındır Sokak’taki Kültür Apartmanı'yla, Akabe Yayınevi karşı karşıyaydı... Akabe Yayınevi’nin sempatik elemanı Urfalı Burhan İnan’la tanıştıktan sonra eve gelip giderken selamlaşmaya, ayaküstü konuşmaya başladım. Derken muhabbetimiz ilerledi ve aramızdaki diyalog kitabevindekilerin de dikkatini çekmiş; "Kim bu konuştuğun genç?" diye sorduklarında "Gazi Eğitim'deki Ülkücü arkadaşlardan..." demiş.
Bir gün okul dönüşü Akabe’nin önünde duran Burhan’a selam verip geçerken, "Metin kardeş, Abiler seninle tanışmak istiyor" diye seslendi...
Bu davet; Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören ve Akif İnan ile ilk karşılaşmama vesile oldu. Cahit Abinin kadife sesi ve çay ikramı eşliğinde soru-cevaplı muhabbet ettik. Benim karikatür çiziyor olmam onların çok hoşlarına gitti. Çizimlerimi görmek istediler... İkinci karşılaşmamızda çok daha uzun sohbet ettik... Çok geçmeden bu güzel insanlarla dost oldum. Artık evden çıkarken de, eve dönerken de mutlaka Akabe’ye uğruyor; O küçük hacimli yayınevinin durumuna göre bazen birkaç dakika, bazen de bir saati aşkın sohbet ediyorduk. Bu süreçte 'Yedi Güzel Adam'dan biri olan Ali Kutlay’la yayınevinde hiç karşılaşmadım.
Bir süre sonra Cahit abi, Akabe Yayınları'ndan çıkan Alaattin Özdenören'in filme çekilen 'Çözülme' kitabının kapağını yapmamı istedi, o günkü koşullarda hemen hazırladım. Arkasından da Malcolm X kitabının kapağı için istekte bulundu. Bu arada Cahit abinin yol arkadaşlarından rahmetli Hüsnü Çakmak abiyi de anmadan geçmeyeyim.
TRT'de 1975-1981 yılları arasında prodüktör olarak görev yapan, birçok TV filmi ve dizisinin program yapımcılığını üstlenen Erdem abinin kardeşi Ahmet Bayazıt’ı da Akabe’de tanıdım.
Yine Akabe’de tanıştığım ve çok geçmeden Türkiye’nin ilk İslami çocuk gazetesi Tomurcuk’u birlikte hazırladığımız rahmetli Mustafa Yazgan abimizi ayrı bir yazı başlığında anlatacağım.
(1) Keçiören Belediyesi'nde görev yaparken tanıştığım Saim Altunbaş abimiz, bu bilgiyi teyit etti.