Çankırı'da 'cinayet' (!) gibi bir ihmaller zinciri

Çankırı'da 'cinayet' (!) gibi bir ihmaller zinciri

Çankırı yerel medyasında "kimliği belirsiz bir kadın intihar girişiminde bulundu" (!) başlığı ile verilen haberin ayrıntılarını ve yaşanan olayın sorumlularını bu haberde bulacaksınız...

Çankırı’nın, koltuğuna oturduğu ilk günden itibaren tartışmaların odağındaki Milli Eğitim Müdürü'nü uyardık ama dinletemedik...

Hayatında bir gün okul müdürlüğü yapmamış bir adamı alıp il milli eğitim müdürlüğü koltuğuna oturttular...

Peki bu liyakatsizlik neye mal oldu? Henüz hayatının baharında 14 yaşında bir kız çocuğu yoğun bakımda ölümle pençeleşiyor.

Olay Çankırı yerel basınında “Kimliği belirsiz bir kadın intihara teşebbüs etti” diye geçiştirildi. Kimliği belirsiz bir kadın dedikleri 14 yaşında Çankırı Sosyal Bilimler Lisesi  yurdunda kalan Cumhuriyet Lisesi 9. Sınıf öğrencisi E.Y.

Şu anda Ankara Şehir Hastanesinde yoğun bakımda. Durumu ağır, ölümle pençeleşiyor.

Milli Eğitim Müdürlüğünden bir açıklama var mı? Yok.

Vali’den bir açıklama var mı? Yok

Soruşturma var mı? O da yok

Çankırı’nın 'tartışmalı' Milli Eğitim Müdürü koltuğuna havadan paraşütle oturduğu için Okul Müdürlüğü ve yurtların koltuklarını da bağlı bulunduğu sendikanın da etkisiyle kendisi gibi eksik-tartışmalı adaylara peşkeş çekiyor.

Hem de bir zamanlar telefonlarını bağlattığı iktidara yakın sendikanın başkanı ile birlikte resmen Çankırı’nın geleceğini hiç eden icraatlere umarsızca imza atıyorlar birlikte!

Din Kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenini alıp Tarım Meslek Lisesi'ne Müdür atamak gibi! Türkçe öğretmenini alıp Fen Lisesi Müdür olarak teklif etmek gibi.

Liyakat, hak hukuk kriterler arasında yok!

Tek kriterleri var, 'sendika'nın adamı olmak (!), iktidara yandaş olmak (!)

Fen Lisesine Müdür olarak teklif ettikleri sakallı Türkçe öğretmenini Bakanlık "usulsüz olduğu" (!) gerekçesiyle geri çevirince bu defa Sosyal Bilimler Lisesi'ne atadılar.

Koltuğa kişi aramak değil amaçları, kişiye koltuk aramak...

"Bizden olsun çamurdan olsun" zihniyetindeler...

Eğitim, öğrenciler, ülkenin geleceği umurlarında bile değil...

Koltuklarında oturdukları günü kâr sayıyorlar...

Bakın son atadıkları liyakatsiz müdür nelere mal oldu?

30.09.2021 tarihinde Cumhuriyet Lisesi 9. sınıf öğrencisi E.Y'nin okuduğu sınıfta 2 (iki) Covid-19 pozitif vaka çıkması üzerine sınıf "temaslı" kabul edilerek prosedür gereği online eğitime geçilir. Ancak yurtta kalan öğrencilerden yurdu terk etmeleri istenir.

Öğrenciler kendi imkanları ile yurttan ayrılırlar. Fakat ailesi köyde yaşayan E.Y isimli öğrenci evine kendi imkanları ile gidemez ve Çankırı’da yaşayan bir akrabasının yanına gider. Akrabasında bilinmeyen bir sebeple yaşanan sorun nedeniyle kalamaz ve gidecek yeri olmayan öğrenci tekrar yurda döner. Ancak 'yurt müdürü' öğrenciyi yurda almaz. Sokakta kalan öğrenci ise bunalıma girerek gece saat 21:00 sularında Valiliğin karşısındaki üst geçide çıkar ve yoldan geçmekte olan bir aracın önüne atlayarak hayatına son vermek ister.

Çankırı Devlet Hastanesi'nde ilk müdahalesi yapılan 14 yaşındaki kız çocuğu hava ambülansıyla Ankara Şehir Hastanesine kaldırılır.

Şu saatlerde yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren 14 yaşındaki kız çocuğunu adeta sokağa atan yurt müdürü tüm bu olaylar yaşanırken nerede?

Biz söyleyelim İstanbul’da Teknofest yarışmalarında! Hem de eşi pozitif, kendisi ise yakın temaslı iken.

O çocuk ailesi tarafından devlete emanet edilmişti...

Devlet Vali'ye...

Vali, tartışmalı Milli Eğitim Müdürü'ne...

Tartışmalı Milli Eğitim Müdürü de CV'si tartışmalı Okul Müdürü'ne...

O da tıpkı kendisi gibi CV'si tartışmalı 'yurt müdürü'ne teslim etti...

Ve bu şahsiyetlerin 'emaneti'nde olan 14 yaşında bir kız çocuğu an itibariyle Ankara'da bir hastanenin yoğun bakımında ölümle pençeleşiyor...

Neden mi?

Önce 'devlet'in sonra da yukarıda sıraladığımız isimlerin sorumluluğundaki "14 yaşındaki genç kızımız" bu isimlerin 'sorumsuzluğu' nedeniyle bugün o hastanede yattığı yerde 'ölümle' mücadele veriyor...

Dileğim o genç kızımızın bir an önce sağlığına kavuşması... 

Aksi durumu düşünemiyorum... Düşünmek istemiyorum...

Haberiniz ola...

Çankırı Basınına özel not: 14 Yaşında bir kız çocuğu ölümle pençeleşirken, haberi "kimliği belirsiz bir kadın intihar girişiminde bulundu" diye veren, olayın aslını araştırmayan, araştırıp öğrendiği halde haberi görmezden gelenler lütfen çevrenize "biz gazeteciyiz" diyerek mesleğimin şerefini zedelemeyin. "Matbaacıyım" deyin, "esnafım" deyin ne derseniz deyin. Lakin 'ben gazeteciyim' (!) diyerek sağda solda caka satmayınız...

Benden hatırlatması...

Vedat Beki / Editör

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
18 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler