Erdoğan'dan 'elektrik faturası' açıklaması

Erdoğan'dan 'elektrik faturası' açıklaması

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Meskenler ile tarımsal sulamada kullanılan elektriğin KDV'si yüzde 18'den yüzde 8'e düşmüştür" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen kabine toplantısı sona erdi. Toplantıda elektrik faturalarına indirim olarak yansıyacak yeni tarife düzenlemesi ile yurt içindeki diğer gelişmeler ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ele alındı.

ERDOĞAN AÇIKLAMA YAPIYOR

Toplantı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Sözlerime milletimizin ve tüm İslam aleminin dün gece idrak ettiğimiz mübarek Miraç gecesini tebrik ederek başlamak istiyorum. Hayatımızın hayır, hasenat, ibadet ve bereketini çoğaltması dileğiyle bir kez daha milletimizin leye-i miracını tebrik ediyorum. Dün Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın vefatının 11’inci yıl dönümüydü. Bu vesile ile merhum Erbakan hocamızı, rahmet, sevgi, minnet ve hasretle yad ediyoruz.

28 ŞUBAT MESAJI

28 Şubat gününün bizim yakın tarihimizde bir başka anlamı, sembolü daha vardır. O da 28 Şubat darbesidir. Türkiye 28 Şubat 1997 tarihinde 27 Mayıs 1960’la başlayan darbeler silsilesinin postmodern diye tabir edilen yeni bir yüzüyle tanışmıştır.

28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri olarak tarihimize kazınmıştır. Darbe şakşakçıların desteği ile ortaya çıkan 28 Şubat vakası tüm benzer olaylar gibi zaman içinde milli irade tarafından elbette tasfiye edilmiştir.

Türkiye’yi köken, mezhep, meşrep, siyasi görüş, hayat biçimi gibi fay hatlarına sıkıştıran müsebbipler yargıda hesabını vermiştir. 28 Şubat sürecinde yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını düşünenlerin hesap günü gelip çattığında sergiledikleri pespayelik ibreti alemdir.

"TSK ARTIK, GÜÇLÜ DURUŞU VE
BAŞARILARI İLE GÜNDEM OLMAKTADIR"

Daha sonra 27 Nisan, 15 Temmuz darbe girişiminin de milli irade tarafından adeta cevaplandırılarak adeta boğulmuş olması ülkemizde bir devrin kapandığının işaretidir. TSK artık darbe, cunta, bildiriyle değil sınırlarımızı korumadaki, sınır ötesi harekatlarındaki güçlü duruşu, başarıları ve etkisiyle gündem olmaktadır.

Ülkemizin son 1 asrında milli mücadele ve Kıbrıs Barış Harekatı sonrasındaki en büyük başarılar bu dönemde elde edilmiştir. Suriye’de, Libya’da, Karabağ ve işgal altındaki toprakları için mücadele eden Azerbaycan'ın yanında yer almamız ülkemizin ve TSK’nın tarihine altın harflerle geçen zaferlerdir.

Ordusu, devletinin ve milletinin emrinde olmayanların kendi içinde birlik, beraberliğini sağlayamayanların sonuçta hem istiklallerini hem geleceklerini kaybettikleri dönemde Türkiye siyasi, ekonomik, diplomatik olarak yükselen bir güç sıfatıyla dünyadaki yerini almıştır. Temennimiz darbe ve darbe girişimlerin siyasi ve sosyal ayağını teşkil eden kesimlerin aynı yerli, milli, sivil, vizyoner yaklaşıma kavuşmalarıdır.

"DARBELERLE, ULUSLARARASI OPERASYONLARLA
NETİCE ALMA DÖNEMİ KAPANDI"

15 Temmuz darbe girişimi gecesi, sonrasında yaşadıklarımız bu kesimlerin henüz demokratik olgunluğa ulaşamadıklarını ortaya koymuştur. İnsanlarımızın inancı ve değerleriyle mücadelesini aksi yöndeki tüm iddialar, beyan ve şovlarına rağmen bilinç altlarında hâlâ sürdürenler var. Ellerine fırsat geçtiğinde neler yapabileceklerine ilişkin birçok emareye sıkça rastlıyoruz.

28 Şubat’ın ardından Türk siyasetindeki revizyonun mesajını hâlâ alamayanlar olduğunu anlıyoruz. Hakka, demokrasiye, adalete, özgürlüğe saygıyı bu medeniyete, bu topraklara, bu halkın bendesi olmayı öğrenemeyenlere milletimiz asla teslim etmemiştir, etmeyecektir.

Darbelerle, uluslararası operasyonlarla netice alma dönemi kapandığı için halkın rızası ile yönetime gelme dışında yol, yöntem usul kalmamıştır. Tek parti faşizmi, darbe ve cunta dönemleriyle alışkanlıklarıyla yola çıkıp da ham hayaller peşinde koşanların sonu hüsrandır.

Üzerinden çeyrek asır geçen 28 Şubat darbesinin muhasebesinin bize verdiği mesajlar bunlardır. Türkiye’nin son 20 yılında samimiyet ve kararlılıkla uyguladığımız eser ve hizmet siyasetimizin yüzlerce milyonluk dost ve kardeş hanemizle ülkemizi getirdiği yer istikametimizin doğruluğudur.

"DÜNYA KÖKLÜ BİR DEĞİŞİM SÜRECİNDEN GEÇİYOR”

Dünya köklü bir değişim sürecinden geçiyor. Asırlık geçmişe sahip küresel yönetim sistemi çökmektedir. Sistemin temelini oluşturan dünya savaşları hak arama değil paylaşım mücadeleleridir. Biz bu mücadele masada değil menüde yer alan milletlerden biriydik. Cumhuriyetimizi kurarak bu zor dönemde çok ağır bedeller ödedik.

2. Cihan Harbi sonrasında siyasal ve ekonomik işleyiş yaşanan sorunların en önemli sebebidir. Sancılı olan bu sistem soğuk savaşın sona ermesinin ardından iyice dengesizleşmiştir. Dünya 5’ten büyüktür diyerek ifade ettiğimiz küresel yönetim sistemindeki çarpıklık yaşanan her hadiseyle kendini yeniden gösteriyor.

Suriye’de 11. yılına giren trajedi, Afganistan, Irak, Bosna, Ruanda, Arakam, Libya’da dökülen kanların, yaşanan acıların müsebbibi küresel yönetim ve güvenlik sistemidir. Kendi güvenlik ve refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyenlerin süslü kavramlar arkasına gizledikleri kirli yüzleri artık tüm çıplaklığıyla ortadadır.

Son olarak Ukrayna’da yaşanan gelişmeler bu gerçeği doğrulayan bir mahiyet arz etmektedir. Sorunun tarafı ve hatta sebebi olan ülkelerin BM Güvenlik Konseyi’nde hakemlik ve çözüm mevkiinde bulunmaları işleri içinden çıkılmaz hale getirmektedir.

RUSYA-UKRAYNA KRİZİ VE MONTRÖ MESAJI

Türkiye bölgesinde barışı, huzuru, esenliği isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı Irak, Suriye, Kafkaslar, Karadeniz, Akdeniz’den Balkanlara kadar her hadisede gösterdik. Karadeniz’in kuzeyindeki krizde de her ikisini dost olarak gördüğümüz Ukrayna ve Rusya’ya aralarındaki sorunu diyalog yönünde çözmeleri çağrısında bulunduk.

Maalesef sonuçta korkulan oldu. 24 Şubat’ta silahlar patladı. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasından ötürü üzüntülüyüz. Ukrayna'nın verdiği mücadeleyi takdir ediyoruz.

Montrö Sözleşmesi'nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız.

"NE UKRAYNA'DAN NE RUSYA'DAN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz ama bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna’dan ne Rusya’dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.

Bugüne kadar 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçti. Taleplere göre tahliye işlemlerini sürdüreceğiz. Ukrayna’daki 20 bin vatandaşımıza çeşitli şehirlerdeki vatandaşlarımızı trenlerle önce Romanya’ya götürecek ardından ülkemize getirecek bir çalışmanın içindeyiz.

"ELEKTRİĞİN KDV'Sİ YÜZDE 18'DEN 8'E DÜŞMÜŞTÜR"

Son kabine toplantımızda kamuoyuna duyurduğumuz elektrik tariflerindeki düzenlemeyi de netleştirdik. Meskenlerde ve tarımsal sulamada kullanılan elektrikte alınan KDV yüzde 18’den yüzde 8’e düşürüldü.

Ayrıca meskenlerdeki düşük tarife sınırı da günlük 8 kilovatsaate, aylık 240 kilovatsaate yükseltilmiştir. Böylece faturalarda yüzde 14’lük bir indirim sağlanmış olacaktır.

Esnaflar ve zanaatkârlarımızda da yüzde 25 indirim uygulanacaktır. Böylece Esnaf ve sanatkarlarımızın yıllık 7 milyar daha az fatura ödemesini sağlıyoruz.

BURS AÇIKLAMASI

Öğrencilere ve araştırmacılara TÜBİTAK’tan sağladığımız burslarda ciddi iyileştirmeler yapıyoruz. Lisans programında aylık 750 liralık bursu 1250 liraya çıkarıyoruz.

Yüksek lisans öğrencileri 3 bin lira ile 4 bin 250, doktora öğrencilere 5 bin 500-7 bin 500, doktora sonrasındaki öğrenciler 7 bin 500 ile 10 bin liraya kadar aylık burs alabilecektir.

Gençlerimize bir müjdemiz daha var. Salgının ilk yılında Star dediğimiz stajyer araştırmacı burs programını uygulamaya almıştık.

Onların daha öğrenci iken kıymetli tecrübeler edinmelerini sağladık. Bugün almaya başlayacağımız yeni çağrı ile 300’ü arkeoloji projelerinde görev almak suretiyle 2 bin 300 öğrencimizi destekleyeceğiz."

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler