"Yasak aşk" infazı! Çifte cinayetin sırrı çözüldü

"Yasak aşk" infazı! Çifte cinayetin sırrı çözüldü

Diyarbakır’ın Ergani İlçesinde eşarpla boğulan Songül Özer’in ölümüyle ilgili sır perdesi aralandı.

DİYARBAKIR'ın Ergani İlçesinde eşi Songül Özer’i (27) türbanıyla boğan, teyzesinin oğlu Mehmet Türk’ü (40) de birden fazla bıçak darbesiyle öldüren Yavuz Özer (38) ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.

Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre; İddianamede, sanığın her iki cinayeti ağır haksız tahrik altında işlediği, cinayet öncesi eşi ve eşinin sevgilisi olan kuzeninin aralarındaki gönül ilişkisinin açığa çıkması üzerine kendisini tehdit ettiği ve hakaretlerde bulundukları, bu iddiasının gerek HTS kayıtları, gerekse tanık ifadeleriyle doğrulandığı ifade edildi.

Eşi ve sevgilisinin geriye dönük telefon HTS kayıtlarına bakıldığında ise son 6 ayda 2677 arama ve mesaj kaydı olduğu bildirildi.

Bu aramaların genellikle gecenin ilerleyen saatlerinde olduğu belirtilen iddianamede, tanık ifadelerine göre sanığın evde olmadığı ve eşinin yalnız olduğu saatlerde evine gittiği de dikkate alındığında, sanığın her iki cinayeti kendisine karşı gerçekleştirilen aldatma, hakaret ve tehditlerin meydana getirdiği şiddetli elem ve kederin etkisi altında işlediği için hakkında ağır haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği vurgulandı.

KUZENİMLE KONUŞURKEN EŞİM ARADI

İddianamede, eşini ve kuzenini öldüren Yavuz Özer’in ifadesine de yer verildi.

Eşinin kendisini kuzeniyle aldattığına dair duyumları olduğunu belirten Özer, şöyle konuştu:

"Eşimle sürekli telefon görüşüyorlardı. Şüphelerim artınca kuzenime sordum, kesin dille inkâr etti. Cinayet günü yine kendisiyle bu konuyu konuşurken eşim kendisini aradı. Benim gördüğümü anlayınca panikledi. Eşimin telefonu kayıtlı olmadığı için arayan numarayı tanımadığını söyledi. Ben de telefonu istedim. Numaranın eşime ait olduğunu gördüm."

ÖNCE KUZENİMİ ÖLDÜRDÜM SONRA EŞİMİ BOĞDUM

Bu esnada eşinin ikinci kez araması üzerine telefonu açıp sesini hoparlöre verdiğini belirten Özer, şöyle konuştu:

"Kuzenim eşimin konuşmalarını geçiştirip telefonu kapattı. İkisini yüzleştirmek için Mehmet’i evime çağırdım. Eşime Mehmet’i arayıp aramadığını sorduğumda aramadığını söyleyip inkar etti. Mehmet ise yanımdayken aradığı için ‘Evet sen aradın’ deyince eşim bir anda öfkelendi ve ‘Seni boşayacağım, şerefsiz’ diye bağırınca kuzenim yakamı tutup üzerime saldırıp küfür ve hakaret etti. Ben de üzerimdeki bıçağı çekip kendimi korumak için kuzenimi bıçakladım. Yere düşünce sırtından bıçaklamaya devam ettim. Eşim bunu görünce şoka girmişti. Engel olmaya çalışınca sol elimle eşimin boğazını sıktım, sağ elimle de kuzenimi yerde vurmaya devam ettim.

Kuzenim hareketsiz kalınca bu kez eşimin eşarbını alıp düğüm yaparak onu boğdum. İkisi de ölünce çocuklarım korkmasın diye üzerlerini halı ve kilimle örttüm. Televizyonun sesi açıktı ve olay mutfakta olduğu için çocuklarım görmedi. Bıçağı yıkadıktan sonra polise giderek teslim oldum.

Ben başka bir suçtan cezaevine girince kuzenim eşimle mutfakta cinsel ilişkiye girmişti. 6 yaşındaki çocuğumuz bunu görünce eşim çocuğu korkutup ‘Babana anlatma’ demiş. Cinayet sonrasında ben bunu öğrendim."

KOCAMI ÖLDÜRMÜŞ OLABİLİR AMA ŞİKÂYETÇİ DEĞİLİM

Öldürülen Mehmet Türk’ün eşi Semra Türk ise, eşiyle aralarında şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını belirterek, “Eve gelmiyor, kafasına göre İstanbul’a gidiyor ve çocuklara bakmıyordu. Aile büyüklerimizin araya girmesiyle barıştık, ama bir süre sonra aynı alışkanlıklarını sürdürdü. Ben de boşanma davası açtım ve aynı yaşıyorduk. Kocamı öldüren kuzeninden şikâyetçi değilim” dedi.

Sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler