51 Baro Başkanı imzalarken, Çankırı Barosu ortada yok!

51 Baro Başkanı imzalarken, Çankırı Barosu ortada yok!

51 Baro başkanı ortak açıklama yayınlayarak, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla baroların yapısında değişiklik öngören taslak hazırlama girişimlerine tepki gösterdi. Çankırı Barosu açıklamaya imza koymadı!

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından talimatı verilen, baroların seçim sisteminde yapılması planlanan değişiklik üzerine aralarında İstanbul, Ankara ve İzmir Baro Başkanlarının da olduğu 51 baro başkanı ortak bir açıklama yaparak bu girişime tepki gösterdi. Ve imza koyan 50 Baro Başkanı arasında Çankırı Baro Başkanı Erkan Köroğlu yine yok!

ÇANKIRI BAROSU, FEYZİOĞLU'NA DİYET BORCUNU MU ÖDÜYOR?
Çankırı Barosu'nun 51 Baro Başkanı'nın imzaladığı açıklamaya imza koymamasını Baro üyesi bazı avukatlar; "Çankırı Barosu, halen sahibi olduğu konağın alımında büyük destek veren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na diyet borcunu ödüyor olmalı ki, açıklamaya imza koymadı! Başkanımız Erkan Köroğlu, açıklamaya neden imza koymadığını açıklasın" dediler.

DEĞİŞİKLİĞE KONU OLAN TARTIŞMA BİR FETÖ PROJESİ
Barolar tarafından yapılan açıklamada değişikliğe konu olan tartışmanın bir “FETÖ projesi olduğu” vurgulanarak şu ifadeler kaydedildi:

“Bir FETÖ projesi olduğu bilinen söz konusu tartışmaların odağındaki baroların yapısı ve seçim usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır. Baroların demokratik yapısını bozacak, Baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.”

Barolar tarafından yapılan ortak açıklamanın tamamı şu şekilde:

‘BASINA VE KAMUOYUNA’
Sayın Cumhurbaşkanı tarafından "Baroların seçim sisteminde değişiklik yapılacağına" ilişkin beyanat üzerine, konu bazı basın ve yayın organlarınca, Barolar'a üyeliğin zorunlu olmaktan çıkarılacağı, her ilde birden fazla Baronun kurulmasına izin verileceği ve seçim sisteminin değiştirileceği şeklinde haberleştirilmiştir. Anayasamızda açıkça yazılı olduğu üzere; Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Güçlü bir demokrasiye sahip olmanın ilk şartı, tüm dünyada da kabul edildiği üzere, hukuk devleti ilkesinin tüm kurumları ile işler halde olmasından geçer.

Hukuk devleti; ancak güçlü, bağımsız ve tarafsız bir yargı erkinin varlığı ile hayat bulur. Avukatlık Kanunu'nun 1. maddesinde yer alan “yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder” düzenlemesinin de bu amaca hizmet ettiği tartışmasızdır. Bu hükmün; avukatın müvekkili ve her türlü otoriteye karşı bağımsızlığını ve özerkliğini ifade ettiği de, kabul edilmesi gereken bir gerçektir.

Avukatın bu bağımsız ve özgür yanının koruyucusu, milyonlarca yurttaşın temel hak ve özgürlüklerinin yılmaz savunucuları gücünü ve kamu kurumu niteliğini Anayasadan alan bir Cumhuriyet kurumu olan Barolardır. Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddeleri ile düzenlenen “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” görevi barolara meslek örgütü olmasının yanı sıra, çağdaş bir hukuk devletinin tüm organlarıyla hakim kılınması için çok önemli toplumsal bir rol vermektedir.

Yıllardır mesleğimizi ifa ederken yaşadığımız yakıcı sorunlara bir türlü çare üretilmemişken, meslektaşlarımız salgının neden olduğu etkiler nedeniyle iki ayı aşkın süredir ekonomik sorunlar ile boğuşurken, avukatların mesleki güvenceleri her geçen gün erozyona uğratılıp savunmanın temsilcilerini dikkate almaksızın yapılan fiili uygulamalar kural halini alırken, bir FETÖ projesi olduğu bilinen söz konusu tartışmaların odağındaki baroların yapısı ve seçim usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır.

Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; Anayasa ve Avukatlık Kanunu'nun yüklediği görev ve verdiği yetkiye dayanarak bağımsız savunmayı temsil etmekte olan baroların, kendi yasalarında yapılması planlanan söz konusu değişikliğe dair görüşü sorulmamış, sürece dair hiçbir şekilde dahil edilmemişlerdir. Avukatların ve baroların kendilerini ilgilendiren kanundaki düzenleme öncelikle avukatlara ve barolara sorulmalı iken, avukatlar ve barolardan kaçırılarak taslak düzenleme yöntemi adil, hakkaniyetli ve doğru değildir.

Gizlenen taslak sebebiyle kamuoyuna yansıyan içerikle ilgili olarak şunu belirtmek isteriz:

1) Demokratik bir süreç işletilmeden ve özellikle avukatlara ve barolara görüş ve fikirleri sorulmadan, gizli kapılar ardında yürütülen tartışmalarla baroların bu yetkisinin budanacağı, kanunda yer alan "işlerlik kazandırmak" kısmının çıkarılıp başka bir maddeyle baroların dava açma hakkının tamamen elinden alınacağı anlaşılmaktadır. Bu çok tehlikeli yaklaşımın, söz konusu değişikliğin esas emellerinden birinin yurttaşların hak ve özgürlüklerinin barolar tarafından korunmasının önüne geçmek olduğu aşikardır.

2) Taslak bugüne kadar barolarla paylaşılmasa da; basına yansıyan ve yine yetkili ağızlarca da ifade edilenlerden öğrenebildiğimiz kadarı ile; bir ilde birden fazla baro kurulması, barolara üyeliğin zorunluluk kapsamından çıkartılması, Avukatlık Kanunundaki mevcut seçim sistemi yerine nispi temsil sisteminin getirilmesi, delege sayılarının değiştirilmesi ve avukatlar ile barolara verilen “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” hak ve görevine ilişkin olan tüm bu değişiklik taleplerinin Avukatlık Kanunundaki mevcut düzenlemeyi daha ileriye değil geriye götüren bir nitelik olduğundan, bu girişimleri hiç kabul etmiyoruz.

3) Bugüne kadar hiçbir baroda hayat bulmayan ve demokratik olarak birbirini kollayan avukatlar yerine örgütlerin, grupların etkin olacağı ve barolarla avukatların fiilen ve hukuken bölünmesine hizmet edecek taslaktaki değişiklikler tüm avukatların ve yurttaşlarımızın kırmızı çizgisi olmak zorundadır. Unutulmamalıdır ki, Barolar Cumhuriyetimizin en köklü kamu kurumlarındandır. Bu sebeple Baroların demokratik yapısını bozacak, Baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.

Biz aşağıda imzası bulunan barolar, görüş ve düşüncelerimiz alınmadan, bizleri yok sayan oldubitti şeklinde yasa değiştirmeye yönelik hiçbir antidemokratik tavrı kabul etmiyor; savunmayı işlevsiz, iktidara bağlı ve atıl kılacak müdahalelerden vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Bugün esas görevi yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini korumak, bağımsız yargıyı ve hukuk devletini savunmak olan Baroları yok etmeye yönelik girişimde bulunanlar bugüne kadar başarılı olamamıştır. Avukatlar, yurttaşlarımız ve kamuoyu bu gelişmeleri yakından izlemektedir. Bu girişim, avukatlar, yurttaşlarımız ve kamuoyu nezdinde unutulmayacaktır.

Tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

1. Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük

2. Adıyaman Barosu Başkanı Av. Mustafa Köroğlu

3. Aksaray Barosu Başkanı Av. Ramazan Erhan Toprak

4. Amasya Barosu Başkanı Av. Ahmet Melik Derindere

5. Ankara Barosu Başkanı Av. R.Erinç Sağkan

6. Antalya Barosu Başkanı Av. Polat Balkan

7. Ardahan Barosu Başkanı Av. Osman Nuri Yıldız

8. Artvin Barosu Başkanı Av. Ali Uğur Çağal

9. Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt

10. Balıkesir Barosu Başkanı Av. Erol Kayabay

11. Bartın Barosu Başkanı Av. Ferhat Parlatır

12. Batman Barosu Başkanı Av. Abdülhamit Çakan

13. Bilecik Barosu Başkanı Av. Halime Aynur

14. Bingöl Barosu Başkanı Av. Hanifi Budancamanak 

15. Bitlis Barosu Başkanı Av. Fuat Özgül

16. Burdur Barosu Başkanı Av. Ramazan Gedik

17. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun

18. Çanakkale Barosu Başkanı Av. Bülent Şarlan

19. Denizli Barosu Başkanı Av. Müjdat İlhan

20. Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Cihan Aydın

21. Düzce Barosu Başkanı Av. Azade Ay

22. Erzincan Barosu Başkanı Av. Adem Aktürk

23. Eskişehir Barosu Başkanı Av. Mustafa Elagöz

24. Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı

25. Giresun Barosu Başkanı Av. Soner Karademir

26. Hakkari Barosu Başkanı Av. Ergün Canan

27. Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez

28. Isparta Barosu Başkanı Av. Ünsal Çankaya

29. İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu

30. İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel

31. Kars Barosu Başkanı Av. İbrahim Baştimar

32. Kayseri Barosu Başkanı Av. Cavit Dursun

33. Kırıkkale Barosu Başkanı Av. Talat Apaydın

34. Kırklareli Barosu Başkanı Av. Turgay Hınız

35. Kocaeli Barosu Başkanı Av. Bahar Gültekin Candemir

36. Malatya Barosu Başkanı Av. Enver Han

37. Manisa Barosu Başkanı Av. Ali Arslan

38. Mardin Barosu Başkanı Av. İsmail Elik

39. Mersin Barosu Başkan Av. Bilgin Yeşilboğaz 

40. Muş Barosu Başkanı Av. Feridun Taş

41. Niğde Barosu Başkanı Av. Osman Çimen 

42. Ordu Barosu Başkanı Av. Haluk Murat Poyraz 

43. Siirt Barosu Başkanı Av. Nizam Dilek

44. Şanlıurfa Barosu Başkanı Av. Abdullah Öncel 

45. Şırnak Barosu Başkanı Av. Nuşirevan Elçi

46. Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Sedat Tekneci 

47. Trabzon Barosu Başkanı Av. Sibel Suiçmez 

48. Tunceli Barosu Başkanı Av. Kenan Çetin

49. Van Barosu Başkanı Av. Zülküf Uçar

50. Yalova Barosu Başkanı Av. Fedayi Doğruyol

51. Zonguldak Barosu Başkanı Av. Özel Eroğlu

SOSYAL MEDYADA KAMPANYA
50 Baro'nun ortak açıklamasının ardından Twitter'da #SavunmaÖzgürlüktür hashtagi açıldı ve hashtag kısa sürede gündemin ilk sıralarına çıktı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
6 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler