İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Meral Akşener, 14 Mayıs seçimlerine yönelik mitinglerine, Mersin'de devam etti.

"İLK YAPACAĞIMIZ ŞEY BÜTÜN EMEKLİ VE EMEKÇİLERİMİZE YÜZDE 50 ZAM'"

Sözcü'den Ali Ekber Şen'in haberine göre; 1 Mayıs İşçiler ve Emekçiler Bayramı'nı kutlayan Akşener; işçilere, memurlara ve emeklilere seslenerek; "Ocak ayında emeklilerimize ve emekçilerimize yüzde 55 zam yapılmasını istemiştim, yapmadılar. 15 Mayıs'ta hayırlısıyla seçimi alacağız. İlk yapacağımız şey Temmuz ayının başında bütün emekli ve emekçilerimize yüzde 50 zam yapmaktır" dedi.

“GÖZLERİ IŞILTILIYI DA BURAYA VERMİŞLER, YANDINIZ”

İktidarın 21 yılda Türkiye'yi getirdiği durumu anlatan ve ekonomik krize dikkat çeken Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin Mersin'den milletvekili adayı gösterilmesine ilişkin, "Gözleri ışıltılıyı da buraya vermişler. Yandınız. ‘Epistemolojik bir ekonomi' diyecek yandınız. Sittin sene işsizsin. Tarım gitti. Siz; ‘ÖTV'yi tarım ürünlerinde indirin, mazotu ucuzlatın. Girdileri sübvanse ettiğimiz mevzuları artırın ve ekim öncesinde yerine getirin. Mazottan, ilaçtan öldük. Ürünlerimiz, harcadığımız paranın karşılığı satamıyoruz. İflas ettik' diyorsunuz. O diyor ki 'epistemolojik' Yandınız" diye konuştu.

"AK PARTİ'NİN ÜST DÜZEYLERİ BİZLERE MİLLİYETÇİLİK DERSİ VERİYOR"

Binali Yıldırım'ın TBMM'de İstiklal Marşı'nı kağıttan okumasına ilişkin konuşan Akşener; “AK Parti'nin üst düzeyleri bizlere milliyetçilik dersi veriyor. Bu da enteresan. Anlamadıkları için de böyle yalap şalap oluyor. Enteresan bir şey başbakanlık yapmış bir şahıs kâğıttan İstiklal Marşını okuyamadı. Ben sizin neşelenmenizi istiyorum yeteri kadar yorgunsunuz” dedi.

"ARKADAŞ İSTİKLAL MARŞI'NI OKUYAMADI"

Binali Yıldırım'ın ‘işgalci' söylemlerine ilişkin konuşan Akşener; "Arkadaş İstiklal Marşı'nı okuyamadı ama buna karşılık burayı şereflendiren her biriniz bizler ve sizler biz işgalciymişiz ya. Onlar kim? Onlar istiklal mücadelesi veren... Yahu burada bulunan insanları tek tek saysak ben de dâhil; Balkan Savaşı'nda, 1. Dünya Savaşı'nda, İstiklal Savaşı'nda her bir aileden bir şehit vardır. Muhalefeti işgalci, kendini de istiklal savaşı veren gibi göstermek bu millete ayıptır, günahtır, ahmaklıktır" diye konuştu.

"8 SENE MECLİS YÖNETTİM BU KADAR CIVIK FETO ÖVENE RASTLAMADIM"

Akşener, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın; "14 Mayıs akşamı ya FETÖ sevinecek ya bu milletin temiz evlatları sevinecek" sözlerine karşılık; ‘'Ben 8 sene Meclis yönettim. Ben bu arkadaşımız kadar cıvık cıvık Fetö öven bir siyasetçiye rastlamadım. Ya böyle bir şey yok biliyor musun? Nasıl bir feto övmek? Azıcık CHP'liler itiraz ettiğinde de en sert haliyle. Şimdi hey Allah'ım kadere bak. Yani çok üzüldüm Mersin'e de üzüldüm ama en azından neşeleneceksiniz. Ama Şanlıurfa'ya daha çok üzüldüm haberiniz olsun'' diye konuştu.

"ERKEK ERKEĞE EVLİLİK MEVZUSUNA KAFAYI TAKMIŞ"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sözlerine ilişkin konuşan Akşener; "Asayişten sorumlu olması gereken şahıs erkek erkeğe evlilik mevzusuna kafayı takmış. Ey Mersinliler, biz kazanırsak erkekleri erkeklerle evlendiriyormuşuz. Ya böyle bir fantezi dünyasını var ya. Hiç anlamak mümkün değil. Erkek erkeğe bitti, onun üstüne geçtik. Ya ey erkekler, sizi hayvanlarla evlendiriyorlar. Ya erkek ve hayvan evlilikleri yaptıracakmışız'' dedi.

"DARBE DEĞİL MİLLET İRADESİ OLARAK 14 MAYIS'TA KAZANACAĞIZ"

Süleyman Soylu'nun; "14 Mayıs 2023 seçimleri siyasi bir darbedir" sözlerine de değinen Akşener, vatandaşlara şu sözlerle seslendi:

"Mersin'den bu sesi; bu ahmakların, bu kafayı yemişlerin duyması lazım. Biz demokrasi için Millet İttifakı dedik, evet mi? Biz demokrasi için, yargı için, bağımsız yargı için, hukukun üstünlüğü için, kayırmanın son bulması için, liyakat için ve tarımın ayağa kalkması için, gençlerin umut içinde olması için; doktorlara ‘defolun gidin' diyenlerin attaya gitmesi için bu yola çıktık ve darbe değil millet iradesi olarak 14 Mayıs'ta kazanacağız değil mi? Muhteremler duyun."

"NEREDE SİNAN ATEŞ'İN KATİLLERİ?"

Kalabalıklar arasından bir gencin, ‘'Sinan Ateş'i unutma'' sözlerine karşılık veren Akşener; “Sinan Ateş'i unutmam mümkün değil. Çünkü Sinan Ateş gencecik bir akademisyen ve 2 kız çocuğu var. Katledenler belli, azmettirenler belli” diyerek Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'a ve Süleyman Soylu'ya şu sözlerle seslendi:

“Ey Recep Bey, hani nefesten haberin vardı? Ey asayişten sorumlu, erkek erkeğe evliliklerin peşine düşmüş zat; hani ayakkabı numaralarına kadar her şeyi biliyordunuz? Nerede Sinan Ateş'in katilleri? Nerede Sinan Ateş'in azmettiricileri? Mersinli biliyor değil mi? Onun hesabını ben sormazsam, peşinden yürümezsem abimi tanıyanlar var aranızda. Abim benden hesap sorar. Abim mezarında döner. O hesabı sormazsam namerdim, şerefsizim. Onun için 14 Mayıs onun için fevkalade önemli. Sinan Ateş deyince eli ayağı titreyenler bizi elli bin tane suçla karşı karşıya bıraktılar.”

“ARTIK İŞ ZIVANADAN ÇIKMIŞ DURUMDA”

Cumhur İttifakı'nda yer alan HÜDA PAR’a ve çözüm sürecine atıf yapan Akşener; ‘'Recep Bey ve arkadaşlarının bu elinde Hizbullah var, Gaffar Okkan'ın katilleri. Çok hesap sorulacak. Bu elde de pkk var. Recep bey ne dedi? İmralı'ya ‘'ailesi, bizim Mehmet gitti' dedi. Ya bunlar akraba olmuş. Bizim Mehmet kim? Abdullah Öcalan'ın kardeşi. Bütün bunları örtmek için artık iş zıvanadan çıkmış durumda'' dedi.

“ŞARTSIZ 2.500 LİRA MAAŞ ÖDEYECEĞİZ”

14 Mayıs seçimlerini kazanmalarıyla birlikte gerçekleştirecekleri vaatlerini anlatarak; ‘'18-26 yaş bandındaki bütün gençlere iş buluncaya kadar koşulsuz, şartsız 2.500 lira maaş ödeyeceğiz'' diyen Akşener, yaklaşan Kurban Bayramı'na ve artan kurbanlık fiyatlarına ilişkin; ‘'Büyük bir çoğunuz kurban kesemeyecek, inancını yerine getiremeyecek. Ama biz seçileceğiz ve hemen emeklilerimizin hesabına 15 bin lira kurban parasını yatıracağız.''

“2 YILDA TAMAMI GİDECEK”

Suriyeli sığınmacıları göndereceklerine ilişkin konuşan Akşener, konuşmasını şu sözlerle tamamladı;

“Suriyelileri biz bu ülkeye niye getirdik? Ne kâr ettik ne oldu? İnsanları buraya doldurduk. Buna karşılık 7 trilyon dolarlık bir ticaret hacmi ortadan kalktı. Buna karşılık Beşer Esad'a demokrasi öğretmeye kalkıştık. Biraz evvel anlattıklarım sanki demokrasiymiş gibi ve sonuçta 8 milyon Suriyeli ülkemizde. Bu netlikte söylüyorum; 2 yılda tamamı gidecek. Hepsi beraber gidecek.”