"SÖZCÜ18 Yazı ailesinin güçlü kalemlerinden araştırmacı-yazar Metin Yılmaz'ın babası Tahsin Yılmaz geride bıraktığımız günlerde aramızdan ayrıldı... Yaşadığı 93 yıllık hayatına yetiştirmiş olduğu evlatlarının ötesinde, öncelikli olarak Türk Milliyetçiliğinin Başbuğu Alparslan Türkeş ile olan yakınlığı ve kendisine olan sadakatinden bir milim dahi uzaklaşmamış olması... Yazar Metin Yılmaz, 4 Nisan 2023 tarihinde bu sayfalarda yer alan yazısını, bugün 12 Eylül askeri darbesinin acı hatıralarını tartışırken genç okuyucularımız adına tarihe ışık tutacak bir önemde gördüğümüzden tekrar sizlerle buluşturmak istedik... Bu vesileyle 'Yılmaz Ailesi'ne bu sayfalardan taziyelerimizi sunarken, "Rahmetli Alparslan Türkeş'in babam Tahsin Yılmaz'dan isteği..." başlıklı yazıyla sizi başbaşa bırakıyoruz."

"Geçmişte yaşanan olumsuzlukları, geleceği inşa ederken hafızamızda saklı tutmamızın önemini, belgelerle tarihe not düşmek adına babam Tahsin Yılmaz’ın 12 Eylül 1980’de re’sen emekliliğiyle ilgili belgelerini kitaplaştırmıştık. Kitapta babamın onayıyla, rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'le ilgili hatırama da yer vermiştik.

Vefatının 26. yılında sevgili Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i hasret, sevgi ve saygıyla anıyoruz.

Meslek hayatıma Ankara’da öğretmen olarak 1980 Nisan’ında başladım. 5 ay sonra, 12 Eylül darbesi gerçekleşti. Üzerinden 40 yıldan fazla geçen bu olay, siyasi gündemimizden hiç düşmedi ve bugün de konuşuluyor. Yarın da konuşulmaya devam edilecek...

12 Eylül askeri darbesine tanıklık etmiş çiçeği burnunda bir öğretmen olarak birçok hatıram var... Bunlardan biri de rahmetli Alpaslan Türkeş’in tutuklu bulunduğu sırada kaldığı Ankara Dışkapı’daki Askeri Mevki Hastanesi’nde yaşandı.

Rahmetli Başbuğ’un yattığı Keçiören’in Etlik semtindeki Askeri Mevki Hastanesi ile benim görev yaptığım Gülhane Askeri Hastanesi’nin karşısındaki Yalçın Eskiyapan Ortaokulu birbirine çok yakındı. Çok zorlukla da olsa, rahmetliyi ziyarete giderdik.

Bu ziyaretlerimizin birinde rahmetli Başbuğ, “Evladım babana selamlarımı, sevgilerimi ilet…” dedikten sonra "Tarım Bakanlığı Teftiş Kurulu'ndan 12 Eylül darbesiyle re’sen emekli edilen babam Tahsin Yılmaz’ın parti kuruculuğu için gerekli evraklarını tamamlayıp, Muharrem Şemsek Bey’e teslim etmesini..." istedi.

Türkeş Beyin isteğini, derhal babama ilettim. Bir saniye bile tereddüt etmeden, bu isteği emir telakki eden babamın kısa sürede hazırladığı evraklar, Muharrem Şemsek Bey’e tarafımdan teslim edildi(1).

Siyasi partiler kurulurken "kurucularını veto etme yetkisi verilen" Milli Güvenlik Kurulu, kapatılan MHP tabanını sahiplenmek için kurulan Muhafazakâr Parti’nin kurucuları üzerinde büyük bir baskı oluşturdu.

Kurucu üyelerinin büyük bölümü veto edilen Muhafazakâr Parti, 6 Kasım 1983’te yapılan seçimlere bu sistemli baskı sonucunda katılamadı.

Babamın adının veto edilmemesi, uğradığı resen emeklilik haksızlığının da net bir kanıtı oldu.

MHP, 8-9 Şubat 1969 günlerinde Adana’da yapılan genel kongrede Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin adını Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirmesiyle kurulmuştur.

12 Eylül 1980 Darbesi’nin ardından kapatılan MHP’nin çizgisi, 1983 yılında yeni siyasal partiler kurulmasına izin verilince kurulan Muhafazakâr Parti tarafından temsil edilmiştir. Bu parti, 1985 yılında adını Milliyetçi Çalışma Partisi olarak değiştirmiştir. 1987 referandumundan sonra Alpaslan Türkeş’in siyasi yasağı kalkınca, MHP'nin tarihsel lideri, Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanı olmuştur. 27 Aralık 1992 günü toplanan MHP’nin son 1980 öncesi kurultay delegeleriyle yapılan MÇP Kurultayında, MÇP’nin feshine, 24 Ocak 1993 tarihinde yapılan olağanüstü kongrede de partinin adının Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.

(1) Tahsin Yılmaz, 12 Eylül 1980 Re’sen Emeklilikle Mücadelem 2022 s. 16, 19