Seksenli yılların ortalarına kadar Çankırı’'nın en işlek ve gözde yeri idi Arasta. Bugün de dahil geçmiş belediyeler Arasta'’yı dağıtırken yerine ikame edecekleri hiçbir proje geliştirmediler. Cenaze ve Cuma namazı dışında Arasta'yı uzaktan gören bile olmaz. Kaderine terkedilmiştir. Yaşayan doku ölüme mahkum edilmiştir.

 

Arasta'’yı bütün olarak ele almalı. Büyük Cami çevresi ve etrafındaki dükkanlar. Arasta'nın arkasındaki varoş. Poşa mahallesi kaderine terkedilmiş durumda. Cek cak'larla günler geçiyor. Çankırı'’nın en nostaljik bölgesi turizme, ekonomiye kazandırılmıyor. Kazandırılmamak içinde ayak direniyor.

 

Edindiğim tahmini rakamlara göre Arasta'daki dükkanların yüzde onu Çankırı Belediyesi'nin, yüzde yirmisi Vakıflar'ın, geriye kalan bölümü de vatandaşların olup hepsi boş, bakımsız, virane durumdadır. Çankırı’'nın can damarı olan bölge için belediye Başkanlığı koltuğuna aday olanlar neler düşünür, nasıl bir Arasta yaratacaklar hiç anlatana rastlamadık.

 

Bölgede kahve ve tuhafiye dükkanı fazla. Boş dükkanların yerine kuyumcular, sebze hali, bakırcılar ve el sanatları bu bölgeye toplanamaz mı?

 

Köy dolmuşları için yakın çevrede garaj yapılamaz mı?

 

Büyük Cami civarında çay bahçesi-kafe düşünülemez mi?

 

Bunlar bizim düşüncemiz.

 

Hani hep diyorsunuz ki eleştiriyorsunuz. Buyurun size öneri. Biz önerdiğimiz için ellerinin tersiyle itip, 'biz de biliyoruz' diyenlere ve bildiklerini söyledikleri halde çivi çakmayanlara sözümüz.

 

Başka önemli bir konu da sayıları dört bin civarında olduğu söylenen Poşalar, Çankırı'’da potansiyel suçlu olarak bakılan esmer vatandaşlar. Pazarcılık yapanlar, atık toplayanlar ve dilenenler. Bu vatandaşların sosyal yönden gelişmesi için ne gibi projeler uygulanmış dersiniz. Uygulansa idi bugün içinde bulundukları perişanlıkları, yoksullukları ortadan kalkmış olurdu.

 

Maalesef uygarlıktan da kendilerini dışlamış durumdalar. Kadınlarını eve kapatan, pencerelerinin perdesini açmayan, evde televizyon seyretmeyen, kara çarşafa büründürülmüş kadınları görmek vakayi adiyeden. AB fonlarından yararlanmak için proje yapılmış mıdır. Yapılsa davul zurna ile duyurulurdu. Hani derler ya yellendiklerini herkes duyuyor da yapılan iyi işler neden duyulmasın.

 

Gelen resmi bültenlere bakıyorum hepsi kişisel reklam kokuyor. El öpmeler, açılışlar, namazlar, niyazlar, taziyeler…, vesaire. Beyler kendinize gelin ciddi konulara el atın. Çalışmak ve insanlara hizmette ibadettir. Tabi Allah korkusu olanlar ve iman edenler için. Kutsal duyguyu sömürenler için değil.