Bu sese kulak ver Vali bey...

Bu sese kulak ver Vali bey...

ÇANFED'in 20-23 Ekim tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştireceği "Çankırı Tanıtım Günleri" için yoğun bir trafik ve hazırlıklar sürdürülürken, yaşanılan olayların 'perde arkası'nı Vedat Beki kaleme aldı... Bu sese kulak ver Vali bey...

Benim 'gündem' de ülkenin gündemine benzedi! Öylesine saçma-sapan günler yaşamaktayım ki bırakın sizlere aktarabilmeyi, kendime dahi anlatmakta zorluk çekiyorum! Hani derler ya 'gel de çık işin içinden'...

Sizlere içinde bulunduğum durumu anlatmaya kalksam ve şöyle bir cümle ile karşınıza çıksam "Neo klasik ekonomi düşüncesinden, epistemolojik bir kopuşu temsil eden, heteredoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan; davranışsal ekonomi ve nöro ekonomiyle daha fazla önem kazanmaktadır." ne dersiniz?

Duyacağım cümle; "Vedat Beki rakıyı-şarabı fazla kaçırmış! Ne dediğini bilmiyor!!!"...

Ne var ki; Sittin sene dünyaya gelsem dahi benden böylesi bir cümle duymanız mümkün değil...

Ben işe kafadan 'bodozlama' girer ve "Bilmenizi isterim ki mıçtık..." (!) der çıkarım!

Ya da işin muhatabı 'ben' değilsem "aha mıçtılar..." (!) derim...

Demişliğim de vardır...

'Yok' olduğunu iddia edenlere bu yazı 'küpe' olsun...

* * *

Çankırı diyasporasının iki önemli sivil toplum kuruluşundan biri olan İstanbul Çankırı Dernekler Federasyonu (ÇANDEF) 20-23 Ekim tarihleri arasında; Çankırı Valiliği himayelerinde ilçe belediyeleri-kaymakamlıklar ve Karatekin Üniversitesi ile birlikte Maltepe Orhangazi Şehir Parkı etkinlik alanında "Çankırı Tanıtım Günleri" başlığı altında bir etkinlik düzenlemiş!

Başlığına bakınca "Helal olsun be! ÇANDEF Çankırı'yı İstanbul'da tanıtacak" diyorsunuz...

Demekte de haklısınız...

Ancak bu 'tanıtım günleri' (!) organizasyonunun 'görünen A yüzü'... Ben sizlere bu yazıda 'B yüzü'nü aktarmaya çalışacağım...

ÇANDEF'in iki dönemdir Başkanlığını yapan zat-ı muhterem, benim fihristimde 'artiz' (!) diye geçer! Ne başkanlığını yaptığı STK'ya ne de Çankırı'ya hayrı olan bir şahsiyet ol(a)madı! Zahirin sahip olduğu 'yetenekleri' (!) toplum yararına kullanabilmesi gibi bir düşünce içerisine girmesi (yine şahsıma göre) binde 1 ihtimal!

Temsil ettiği kuruma 'başkan' (!) olarak seçildiği ilk günün akşamında (25 Mart 2018) telefonda kendisine "Sözcü18'de 2 haber hakkın var! Birincisi 'başkan oldu', ikincisi 'başkanlığı bıraktı'. Bundan ötesi yok. Bilmeni isterim" (!) dediğimi 'dün' gibi hatırlıyorum!

Böylesi bir maziden sonra 'kapsama alanımdan' bilerek ve de kasıtlı olarak çıkardığım zat-ı muhterem, geride kalan süreç içerisinde sergilemiş olduğu bazı 'başarılı icraatleri' (!) nedeniyle masama düştü! Lakin kendime ve şahsına vermiş olduğum sözü tutarak sayfalara taşıma gereği duymadım! Ancak 'Tanıtım Günleri' organizasyonu ve öncesinde yaşanılanlar masama düşünce... "Artık yeter! 2'nci haber hakkımı burada kullanacağım" (!) dedim... Hem de 'katıksız' olarak...

* * *

Bildiğiniz gibi diyasporada Çankırı'yı layıkıyla ve de ortaya koyduğu 'sosyal' hizmetleriyle temsil eden 'tek' kuruluş "Çankırı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı"... Bu vakfın da geçtiğimiz aylarda genel kurulu yapıldı ve başkanlık koltuğuna İsmail Yüksel seçildi... Yüksel'in seçilmeden önce oluşturacağı 'yeni yönetim kurulu'na isim arayışlarını sürdürdüğü günlerde ÇANDEF'in (şahsi değerlendirmem) 'artiz' başkanı (!) ile yaptığı görüşmede "Şu şu isimleri yönetimine alırsan benim Vakıf'la yollarım ayrılır! ÇANDEF Başkanı olarak yapacağınız hiçbir etkinliğe katılmam" (!) şeklinde bir duruş sergiliyor!

Ve o gün o masada şimdinin Vakıf Başkanı İsmail Yüksel de kendisine "Vakıf çatısı altında şahsımın oluşturacağı yönetim kuruluna yazacağım isimlere senin müdahale etmen ne kadar doğru? Benim böylesi bir duruma sessiz kalmam mümkün değil! Kendimi yönetimimi ben oluştururum! Sen de buna karşın Vakıf'la yollarını ayıracaksan buyur ayır" (!) (cümleler birebir böyle olmayabilir ama diyalog bu cümlelere çok yakın) diyerek masadan kalkıyor!

ÇANDEF'in 'artiz'i verdiği sözü tutuyor ve Vakfın 'Ramazan İftarı' programına katılmıyor!!!

Aradan geçen süre içerisinde de Çankırı'nın İstanbul'daki iki önemli STK'sının 'başkan'ını yan yana görmek mümkün değil!

* * *

Gelelim günümüze... ÇANDEF'in 'artiz'i 20-23 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan "Çankırı Tanıtım Günleri" organizasyonu için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yeri 'bedava' (!) alıyor! Vakıf Başkanı'na da "Sizi bu işe dahil etmiyorum" (!) diyerek resti çekiyor... Sonra Çankırı'ya geliyor Vali Abdullah Ayaz'la görüşüyor... 'Tanıtım Günleri'ne başta Merkez belediye olmak üzere, ilçe belediyeleri, ilçe kaymakamlıkları ve Karatekin Üniversitesi'ni de üzerine koyarak 50'şer bin TL karşılığında 'stand' almaları kararı ile birlikte 'huzurlu ve de mutlu bir şekilde' İstanbul'a dönüyor!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden 'BEDAVA' (!) kiralanan yer, ÇANDEF'in başarılı ve zeka küpü 'artiz' Başkanı tarafından şehrin valisi de araya konularak, başta 'belediyeler' sonra 'kamu kurumu' olan 'kaymakamlık bütçeleri' tabir yerindeyse 'söğüşlenerek', bugüne kadar temsil ettiği Kurum'a 'sabit bir telefon' dahi al(a)mamış, 'rest çektiği' Vakıf'ın mülkünde 'bedava' çöreklenmiş şahsiyet, ellerini oğuşturarak gününü gün ediyor!

Bu arada bir yerlerden (!) kulağına üflenmiş olmalı ki; Geçen ay "Sizi bu işe dahil etmiyorum" dediği Vakıf Başkanı'na da 'geri vites' yaparak; "Size de Tanıtım Günleri'nde bir stand ayırdım! Siz de buyurun katılın" (!) deme küstahlığında da bulunmaktan geri kalmıyor! Tabii ki Vakıf Başkanı'ndan alacağı 'hayır' cevabını bile bile bunu yaptığından da adım kadar eminim...

* * *

Bu köşeden Çankırı Valisi Sayın Ayaz'a sesleniyorum:

"Sayın Vali... Çankırı'nın 11 ilçe kaymakamlığı sözü edilen etkinlikte 'nasıl bir tanıtım' yapacak çok merak ediyorum... İlçe Belediye Başkanlıkları o etkinlikte yeralacağından dolayı, her bir kaymakamlığın bütçesinden çıkacak 50'şer bin TL'nin 'savurganlık' olacağı gün gibi aşikar! Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz gözönüne alınmalı, bu yeterli görülmüyorsa, Cumhurbaşkanı'nın 30 Haziran 2021'de yayımladığı genelge kapsamı içerisinde yaklaşık 550 bin TL'lik bir kaynak bu organizasyona HAR-CAN-MA-MA-LI...

Şayet sizler bu harcamaya bu saat itibariyle ENGEL olmaz iseniz, ben kişisel vatandaşlık hakkımı kullanarak şahsınızı ve bu harcamaya imza atacak mevcut ilçe Kaymakamlarını CİMER'e şikayet etmekte beis görmeyeceğim..."

Yazının devamını okumak için - TIKLA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler