Bugün günlerden 'Bana ne'!

Sana ne!..

Ona ne!.

Size ne!..

En yakın dostlarıma, kardeşime, eşime, çocuğuma ne!..

Ha pazartesi olmuş, ha perşembe belki  de pazar...

Hiç fark etmez... 

Hangi aydayız, kaçıncı haftayı deviriyoruz... Saat kaç?..

Bugün evde ne yemek yaptı eşiniz, kızınız akrabanız?..

Kuru fasulye de olur, patlıcan oturtma da...

İştahımız olmadıktan sonra...

Yaşam biçimimiz maskeli baloların listesinde...

Yaşlılarımız evde , köyden inip kentlerde istirahat buyuranlar balık tutmanın peşinde...

Bu yıl 2020... Son günleri... Aralık ayı tepesinde "Hadi git'' diyor...

Bu uğursuz, bu alçak ve tüm sıkıntıları tepemizden aşağıya adeta boca eden, bu yıl var ya, bu yılı ............

Yaşamımızı değiştirdi, insanlık karakterimizi kendine mal etmek istiyor, Koronavirüs... Anadolu  söylemiyle; "Adı batasıca"...  

Sağlık Bakanı'nın TV'lerde okuduğu bültenler, yetkililerin "Önlem aldık" palavraları ve canımızın için sağlık ordumuzun ülke halkı için ölümleri içimizi acıtıyor...

Bugün günlerden; Bana ne;

Size, ona, bir başkasına, ülke insanımıza ne de?

Özgürlüğü canımız çekiyor...

Hürriyetini kanının son damlasına dek akıtarak elde eden ülke insanımın, hak etmediği bir katil bulaşıcının, kimliğimizi unutturacak egemenliğine kahroluyoruz...

Canımız özgürlük istiyor..

Canımız döner, Adana kebap istiyor.

Canımız balık istiyor, kalamar istiyor, kokoreç özlüyor..

Canımız dostlarımızla kucaklaşmak istiyor...

Canımız 32 dişimizin bir kahkaha melodisi şeklinde arşivlere düşecek bir sevinç tablosu istiyor..

Canımız;

Hiçbir şeylere değişemeyeceğimiz,

Türkiye'mizi istiyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.