Çankırı bu tablonun neresinde?

Yapılan bir ankette kitap ve gazete okuma, müze gezme, TV izleme, belgesel ve dizi izleme, haber izleme, evlilik ve yemek programı izleme, kültür ve sanat konularına ilgi, siyasi haberler, dini haberler, pornografi ve halkın borçluluk oranı  hakkında  araştırma-anket çalışması yapılmıştır.  Bu çalışmaya göre:

1'inci sırada Yüzde 80 halkın borçluluk oranı ve pornografik filimler alıyor.

2'nci sırada  Yüzde 78 dini programlar ve TV izleme

3'üncü sırada: Yüzde 76.1 yemek, evlilik  programları

4'üncü sırada Yüzde 39 siyasi haberler

5'inci sırada Yüzde 37 diziler

6'ncı sırada Yüzde 32 haberler

7'nci sırada Yüzde 1 kitap ve gazete okuma, belgesel izleme

8'inci sırada Yüzde 0.1 müze dolaşma

9'uncu sırada Yüzde 0.01 kültür ve sanat haberler izleme

Çankırı’nın siyasi tercihlerine bakıldığında yukarda ki tablo bire bir örtüşmektedir. Hatta daha da fazlası. Bazıları Türkiye değerlerinin çok üstünde bazısı ise altında ve yok mertebesindedir. 7-8-9 sırada yer alan değerler Çankırı’da yok mertebesindedir.

Halkın yüzde 75-80’i biat kültürü içinde yaşam sürmekte. "Tek tip görüş, tek tip düşünce" egemen vaziyette. Çankırılılar bu rakamlardan pek hoşnut kalmayacaklar ama gerçeği de inkar edecek değiller ya!

Siyasi kültürü ve toplum yaşantısının camide, tarikatta şekillendiği bir ilde daha fazlası beklenemez.  Birkaç soru soralım:

- Ayağınızın dibindeki Çankırı Müzesi'ne hiç gittiniz mi? Gittiyseniz hangi sıklıkta gittiniz?

- Müzeye es kaza gitti iseniz şöyle bakıp mı geçtiniz, objeler hakkında fikir mi yürüttünüz? Tabi var idiyse bilginizi mi tazelediniz? 

- Ara sıra Çankırı’ya yolunu şaşırarak da olsa gelen bir iki modern sanat ve müzikle ilgili etkinliğe mi  katıldınız yoksa hacı, hoca vaazlarına, tarikat toplantılarına  mı?

- Hiç yandaş, tek düze gazete dışında gazeteye göz attınız mı veya okudunuz mu?

Aynı şekilde çağdaş, ufuk açıcı eserlere, kitaplara, modern ve güzel sanatlara ilgi duydunuz mu? Yoksa bunlar ucube şeyler diyerek bakıp geçtiniz mi?

- Sadece dini eserlere mi ilgi duyuyorsunuz?.... ve sorular sorular.

Uzun yıllardır Çankırı’nın kültür hayatında edindiğim deneyimlerimi zaman zaman farklı ortamlarda dile getiriyorum. Çankırı çağdaş ve kültür birikimli insanına sahip çıkmaz. Çıkıldı ise bir tane örnek gösterebilirler mi? Elinden gelse böyle insanları Çankırı’ya bile sokmak istemeyenler vardır. 

Çağdaş düşünceye ilgi duymaz. Pozitif  ilimler, kültürel araştırmalar çoğu kişi için lüzumsuz şeylerdir. Yeri gelmişken bir anımı anlatayım:

Birkaç gün önce Eldivan ilçemizden olan ABD’de eğitim görmüş, halen ODTÜ’de ders vermekte olan profesör bir hemşehrimin telefonla arayıp teşekkür etmesini aktarayım. Hemşehrimiz kendisini tanıttıktan sonra yakın zamanda Çankırı’ya gittiğini ve Çankırı Tarihi kitabımı bir yakınında görmüş, aramış, kütüphaneye bakmış bulamamış, sonra kitabın gördüğü hemşehrimizden alarak fotokopi yaptırmış. Okuduktan sonra beni aradığını ve amacının tebrik etmek olduğunu, Ankara’da imiş buluşmak için tekrar arayacağını söyledi ve telefonunu kapattı.

Acaba yukarda anlattığım anekdota uygun fikri olan Çankırı’da kaç kişi vardır? Çankırı kültürüne ilgi duyan ve onu öğrenmeye çalışan?

Toprakları gibi bozkır, beyinlerle kültüre sahip çıkmak ve kültürel hamle yapmak hayalden öte geçemez. Bir elin parmağını bile geçemeyen birkaç kişi bu iş için çaba göstermişse de kimse destek olmamış ve elinden de tutmamıştır. Bastırdıkları kitapları kendileri karşılamışlar, bir iki tane iş adamı veya STK’nın yardımı ile kitaplarını bastırabilmişlerdir.

Bu bağlamda Çankırı Tarih-kültür ve turizmi ile ilgili eserler ortaya konmamıştır. Çankırı hakkında çok sayıda kitabım var. Gönül isterdi ki bunları aşan ve daha güzel olan eserler ortaya konsun. Maalesef 2008’den bu yana kapsamlı hiçbir eser ortaya konamadı. Konamaz da! Yerel yönetimler araştırmacı, yazar ve şairlerine sahip çıkmadıkça, halk da duyarsız kalmaktadır. Ne zaman bu zincir kırılır işte o zaman Çankırı için çok değerli yapıtların ortaya konacagından emin olabiliriz.

Başka bir konu daha var. Çankırı’da yazın hayatı yok mertebesindedir. Bu bağlamda verimli çalışmalar ortaya konmamaktadır. Resmi kurumlarla çağdaş araştırmacı ve yazarların arasında buz dağları vardır. İşte bu buz dağlarını ortadan kaldıracak çağdaş ve kültürü seven resmi kurum ve sivil toplum örgütü  yöneticilerine ihtiyaç vardır.

Diyojen’den bir alıntı yapalım: 'Gölge etme başka ihsan etmem' diyerek Büyük İskender'i yanından kovan bu filozof, elinde feneriyle sokaklara düşüp, 'Adam arıyorum adam!' diye bağırmasıyla da meşhur. Biz de elinde feneri ile "çağdaş bilim, kültür, sanat  arıyorum" diyebilen yöneticilerin Çankırı’da bir gün göreve gelmelerini bekliyoruz.

Acaba daha çok mu bekleriz?!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.