Susurluk davası hükümlüsü eski özel timci Ayhan Çarkın savcılık tarafından sorgulandı. Çarkın gözaltına alınmadan önce verdiği son röportajda ASALA tarafından düzenlenen Türk büyükelçilere yönelik suikastlerde derin devletin parmağının olduğunu da ileri sürdü

İstanbul Kazlıçeşme’de geçen pazar günü katıldığı Nevruz Kutlamaları’nın ardından neredeyse her gün faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar, Susurluk, Ergenekon bağlantılarıyla ilgili açıklamalar yapan ve gözaltına alınan eski özel timci Ayhan Çarkın, dün sabah saatlerinde Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.

Çarkın, en son yaptığı açıklamaların ardından başlatılan soruşturma kapsamında özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali’ye ifade verdi. Çarkın, dün saat 14.00 sıralarında ifade vermeye başladı. İlk günden beri ‘vicdan azabı’ çektiğini, ‘kullanıldığını’ söyleyen Çarkın, önceki gün gözaltına alınmadan yine farklı açıklamalarda bulundu. Herşeyin açığa çıkmasını istediğin söyleyen Çarkın, savcıya her şeyi belgeleriyle anlatacağını söyledi.

‘Herkes Susurluk’u öğrenececek’
En son Taraf gazetesine konuşan Çarkın yine ilginç iddialarada bulundu. Abdullah Çatlı’nın hayatını kaybettiği Susurluk kazasıyla ilgili olarak ‘kimsenin tahmin etmediği bir şeyin’ çıkacağını ileri süren Çarkın, kazayı öğrendikten sonra olay yerine gidip morgda Çatlı’yı gördüğünü, arabayı inceledikten sonra ‘bu işte bir ihanet olduğu’na inandığını söyledi. Herkesin kazanın nasıl olacağını göreceğini dile getiren Çarkın, kazanın kaydının olduğunu belirtirken, Çatlı’nın Haluk Kırcı’nın idamını engellemek için Mesut Yılmaz’la anlaşma yaptığını ama Mesut Yılmaz tarafından da ihanete uğradığını öne sürdü.

‘Resmi görürsen her şeyi anlarsın’
Susurluk’ta kaybolan çantayla ilgili de Çarkın, “O çantadan herkes bir şey almış, kimi defter kimi çanta almış. Ama bende olan hiç kimsede yok. Yakında göreceksiniz. Adalete anlatacağım. Mahkemeye beni çağıracaklar, Susurluk’u anlat diyecekler. Buyrun Susurluk diyeceğim. Adalet huzurunda anlatacağım. Oradaki resmi görürsen her şeyi anlarsın” diye konuştu.

‘Büyükelçileri bizimkiler vurdu’
Çarkın, çok çarpıcı bir başka iddiada daha bulundu. ASALA dosyasının açılmadığını söyleyen Çarkın, “Büyükelçilerimizi derin devlet öldürdü” iddiasında bulunarak “Çatlı Ermeni meselesinde kullanıldığını anladı. Bizim büyükelçilerimizi öldürenler yine bunlardır. Bu Dağlık Karabağ’a kadar uzanıyor. Orada da bir Ergenekon var. Ermenilere saldırıyoruz değil mi? Bir katliam yapıp fotoğraflarını çektin mi iş Ermeni’ye kalır. Çiller döneminde bu adama her türlü yetki verildi, her türlü pasaport verildi. Bu arşivlerde var”diye konuştu. Mehmet Ağar’la adalet huzurunda yüz yüze görüşmek istediğini de söyleyen Çarkın, Susurluk’u, derin devleti, infazları anlatacağını dile getirdi.

Savcı’ya anlatacağım demişti
Ayhan Çarkın’ın savcılık sorgusunda bütün iddiaların sorulduğu öğrenildi. Yargısız infazlar, faili meçhul cinayetlerle ilgili soruların yöneltildiği belirtilirken, Susurluk kazasıyla ilgili elindeki belgelerin istendiği kaydedildi.

ÇARKIN SERBEST KALDI
Susurluk" davası hükümlüsü eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, sevk edildiği mahkemece serbest bırakıldı.

Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesinde, Cumhuriyet savcısı tarafından yaklaşık 10 saat ifadesi alındıktan sonra "adam öldürmek" suçundan tutuklanması istemiyle İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Ayhan Çarkın’ın mahkeme sorgusu tamamlandı. Mahkeme, Çarkın’ın serbest bırakılmasına karar verdi. Adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Çarkın’ın babası Halil Çarkın, saat 07.00’den beri burada olduğunu ve hastaneden geldiğini belirterek, "Tahliyesini bekliyordum, tahliye olduğu için mutluyum" dedi.