İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kent gündemine ve belediye bütçesine dair açıklamalarda bulundu. Başkan Tugay, belediye personeliyle yaşanan sendikal anlaşmazlıklara ilişkin olarak, "Bu bir taraf olma meselesi değil. Hepimiz, halkımıza en iyi hizmeti sunmakla yükümlüyüz" diyerek ortak aklın ve işbirliğinin önemine dikkat çekti.

Başkan Tugay; "Ne çalışanlarımızı ne de sendikaları karşıma alıyorum. Tersine, onların emeğine saygı duyuyorum. Ancak bazı yorumlar, bizim emeğe düşman olduğumuz algısını yaratıyor. Bu kesinlikle doğru değil" diye konuştu.

“RAKAMLARLA KONUŞUYORUM: GERÇEK ORTADA”

Tugay, belediyedeki personel durumunu da net rakamlarla ortaya koydu. 2019 yılında yaklaşık 26 bin 500 çalışanın bulunduğunu hatırlatan Başkan, bu sayının bugün itibarıyla 21 bin 899’a düştüğünü söyledi ve "Otobüs şoförü eksilince ulaşım aksıyor, temizlik personeli azaldığında şehir etkileniyor. Bunlar sadece rakam değil, doğrudan vatandaşımızın yaşamını etkileyen gerçekler" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay:

- Bugün 1030 civarında çalışanla yollarımızı ayırmak için resmi prosedürü yerine getirmiş bulunuyoruz.

- Eğer Belediye İş Sendikası, ısrarla bu anlayışsız noktada olurlarsa bundan sonra işten çıkartılacak arkadaşların sorumlusu… pic.twitter.com/9kZlzO0SsZ

— Aykırı (@aykiricomtr) June 12, 2025

Başkan Tugay sözlerini şöyle sürdürdü:

"SENDİKAYA BAZI ÇALIŞANLARLA YOLLARIMIZI AYIRMAK ZORUNDA KALACAĞIMIZI İLETTİK"

"Altı aydır bu sürecin böyle bir noktaya gitmemesi için yoğun çaba gösterdik. Genel-İş Sendikası yöneticilerine böyle bir rakamın altına imza atamayacağımı atarsak bu yükün altından kalkamayacağımızı belirttik. Onlar ısrarla aynı noktada kaldılar. Belediye-İş Sendikası'na ziyaretler gerçekleştirdik ve bu artışların bütçeyi zorladığını aynı zamanda diğer sendikanın da aynı şeyleri talep ettiğini belirttik. Bu durumu anlamak ve gereğini yapmak zorundasınız dedik. Ne yazık ki İzmir’deki sendika yöneticilerinden ne de genel merkezden cevap alamadık. Bizden önce imzalanmış olan bu ücret artışını davaya taşıdık ve uyarlama davası açtık. Bu dava devam ediyor. Mahkemeler iş verenle sendika arasında yapılan sözleşmelere müdahil olmuyorlar bu nedenle sonuç alacağımızı tahmin etmiyoruz. Belediye-İş sendikasına bu durumu düzeltmezseniz sizin lehinize olan bazı çalışanlarla yollarımızı ayırmak zorunda kalacağımızı belirttik.

"SENDİKA BİR GRUP ÇALIŞAN İÇİN DİĞER ÇALIŞANLARI FEDA EDİYOR"

Şu ana kadar olumlu geri dönüş olmadı, ilgili iş yasasından aldığımız mevzuat hakkıyla, yasal hakkımızı kullandı. 1 ay öncesinden bildirimde bulunduk, bugün bin 30 civarında çalışanla yollarımız ayırmak için resmi prosedürü yerine getirmiş bulunuyorum. Ben durumu açıklamak için karşınızdayım. Eğer sendika, Belediye-İş Sendikası belediyeyi ve halkı düşünmeden kendi ekmeklerini kazandıkları bu kurumu düşünmeden ısrarcı olurlarsa bundan sonra işten çıkarılacak arkadaşlarımızın sorumlusu sendikadır, biz değiliz. Belli çalışanların yüksek ücret almasını sağlamak için diğer çalışanları feda ediyor. Arkadaşlarımız işlerine devam etsin istiyorlarsa bu ücret artışını durdurarak, sorumluluk altına girmeleri gerekiyor. Bizim elimizden başka yapacak bir şey kalmadı, çaresiz olduğumuz için işten çıkarma yapacağız.

"BİR İŞÇİ MALİYETİ 185 BİN TL’YE GELECEK"

Belediye-İş Sendikası'nda çalışan arkadaşlarımız açısından en düşük maaşlar 80 bin TL civarında ve Eylül ayından itibaren 130 bin TL’ye erişecek. İşveren maliyeti şu anda çalışan başına 143 bin lira zamdan sonra 185 bin TL civarında bir rakama gelecek. Bunu kurum olarak kaldırabilmemiz mümkün değil. Ben ve belediye yönetiminde sorumlu olan tüm arkadaşlar üzüntüyle bakıyoruz bu duruma ancak sendika sorumluluğunu almak zorunda."

İŞE ALIMDA YENİ DÖNEM

Belediyede işe alım sürecine dair yeni bir sistemin devreye gireceğini açıklayan Tugay, "Aynı pozisyon için ihtiyaç varsa, ilan açılacak. Tüm başvurular tarafsız bir komisyon tarafından değerlendirilecek ve en liyakatli aday seçilecek" dedi.

Buna ek olarak, kamuda deneyimi olan uzmanlardan oluşacak bir bağımsız halk denetim kurulu oluşturulacağını ve tüm işe alım süreçlerinin bu kurul tarafından denetleneceğini ifade etti.

"KAYIRMACILIĞA SON"

Geçmiş dönemde işe alınan bazı kişilerin liyakat dışında referanslarla kadroya girmesine dair tartışmalara da değinen Tugay, "Beş yıl içinde, özellikle seçim öncesi alınan bazı personellerin kamu vicdanını rahatsız ettiğini biliyoruz. Yeni dönemde bu tür uygulamalara geçit vermeyeceğiz" dedi.

"BU YALNIZCA İZMİR’İN MESELESİ DEĞİL"

Türkiye genelinde yaşanan adaletsizliklere de dikkat çeken Tugay, "Sadece İzmir’de değil, Türkiye’nin dört bir yanında binlerce insan haksız gerekçelerle işsiz kaldı. Bu adaletsizlikleri görmezden gelemeyiz. Ama bizim yönetimimizde, her kararın altında adalet ve kamu yararı olacak" ifadelerini kullandı.

"ŞEFFAFLIK, LİYAKAT, ADALET"

Tugay, "Bu göreve halkın güveniyle geldik. Bize düşen, bu güveni boşa çıkarmamaktır. Liyakatten sapmayacağız, halktan kopmayacağız. Belediyemizin bütçesinden işe alımına kadar her detayı şeffaf biçimde halkımızla paylaşacağız. İzmir’i, adaletin ve sosyal demokrasinin kalesi olarak korumaya devam edeceğiz" dedi.

"40 SAYFALIK İDDİANAME DEDİKODULARA DAYANIYOR"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, hakkında çıkan iddialar ve hazırlanan iddianameyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tugay, 40 sayfadan oluşan iddianamenin herhangi somut bir delile dayanmadığını belirterek, "Sadece bir kişinin duyumlarına dayanan, iftiradan öteye geçmeyen bir metinle karşı karşıyayız" dedi.

İzmir’de bir grubun geleceği adına seçilmiş bir kişi tarafından isminin geçtiğini ifade eden Tugay, "Bu kişi benim adımı geçiriyor, ‘bir şey yaptığını duydum’ diyor. Duyuma dayalı, tanıtımı olmayan, hiçbir somut veriye dayanmayan bu metin, sadece isnat ve iftira içeriyor. Mustafa Yener dışında ortada tek bir kanıt yok" diye konuştu.

Söz konusu kişi hakkında iftira ve manevi tazminat davaları açtıklarını da açıklayan Tugay, "Bu kişi savunmasında sadece ‘ben bunu duydum’ dedi. Bu kadar. Bizim davamızın arkasında ne Cumhuriyet Halk Partili yoldaşlarımızın yönlendirmesi, ne de başka bir siyasi hesap var. Ben tertemiz bir çabayla, ne yaptıysam halkım için yaptım" ifadelerini kullandı.

Siyasetin sorumluluğuyla hareket ettiklerini belirten Tugay, "Biz bu göreve kendimizi değil, halkımızın isteğini temsil etmek için geldik. O günden bu yana yaşanan her şey göz önünde. Biz mücadelemizi inandığımız değerlerle sürdüreceğiz" dedi.

Türkiye’nin demokrasiye ve hukuk devletine ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Başkan Tugay, "Geleceğimizin insan hakları ve adalet açısından güvence altına alınmasını isteyen herkesin bu süreçte siyasetçisine de hukukçusuna da sahip çıkması gerekiyor. Ben yargı mensuplarımızın adalet duygusundan ve insan onuruna saygılarından şüphe duymuyorum" dedi.

Önümüzdeki dönemin ülkeye kimin sahip çıktığını ve kimin zarar vermek istediğini açıkça ortaya koyacağını ifade eden Cemil Tugay, "Doğru taraftayız. Kimsenin bundan şüphesi olmasın" diyerek sözlerini tamamladı.